"وأقول" - Translation from Arabic to Turkish

    • söylüyorum
        
    • diyorum
        
    • diyeceğim
        
    • söyleyeceğim
        
    • söylerim
        
    • söylemek
        
    • derim
        
    • demek
        
    • diye
        
    • diyeyim
        
    • söyleyebilirim
        
    • diyecektim
        
    • gidip
        
    • şöyle
        
    • arayıp
        
    Ben 1920'lerdenim ve sana altın çağın "Belle Epoque" olduğunu söylüyorum. Open Subtitles أنا أتيت من العشرينات وأقول لك أن العصر الذهبي هو لابيلبوك
    Tamam. Önce ben başlayayım. Kadını geride bırakmaktan başka çaremiz yok diyorum. Open Subtitles حسناً، سأبدأ بدحرجة الكرة وأقول أنّ لا خيار أمامنا سوى تركها خلفنا
    Sonra ağlayıp diyeceğim ki, "Benim için gerçekten üzgün müsün?" Open Subtitles . .. ثم سأبكي وأقول "هل تشعر بالأسى علي حقا؟
    Ben ona yazıp, yanıma gelmesini istediğimi söyleyeceğim. Open Subtitles أنا سوف أكتب له ، وأقول أنني أريده هنا معي.
    Biri bana kumar oynamam için para verdiğinde cebime indirip kaybettiklerini söylerim. Open Subtitles عندما يعطيني أحدهم مالا لكي أقامر أضعه في جيبي وأقول أنني خسرت
    Toprak, arılar, bitkiler ve hayvanlar için bir kaç şey söylemek istiyorum. Ve size bir araçtan, bulduğun çok basit bir araçtan söz etmek istiyorum. TED أريد قول كلمة للتربة والنحل والنباتات والحيوانات وأقول لكم عن أداة، أداة بسيطة جدا قد وجدتها
    Monica beni her gördüğünde gülümser; ben de ona "Yerde nasıl hayvanlar gibi düzüşmüştük, değil mi?" derim. Open Subtitles والآن هي تبتسم عندما تراني مرحباً، مرحباً وأقول لها أتذكرين عندما تضاجعنا كالحيوانات على الأرض؟
    Yalan söyleyip, "Evet." demek isterdim, ama arabanızdan tarih kitabımı aldım... Open Subtitles أود أن أكذب وأقول نعم، ولكن في الحقيقة أخذت كتاب التاريخ
    Bunu affınıza sığınarak söylüyorum efendim ama erkek gibi davranmalısınız. Open Subtitles .. وأقول هذا بكل احترام يا سيدي عليك أن تسترجل
    Riske girip ödemediğimiz için kesilecek olan bir şey olduğunu söylüyorum. Open Subtitles سوف أخمن وأقول أنه شيء لم ندفع ثمنه وسوف ينقطع عنا
    Etrafa bakıyorum ve diyorum ki "Aman Tanrım, ne kadar çok gay var! TED وأنظرُ حولي ، وأقول :" يا إلهي ، انظروا إلى كل هؤلاء المثليين!
    diyorum ki, kendi mutsuzluğumuzun yazarları olmak yerine, bu hikâyelere hâlâ hayattayken şekil verebiliyoruz. TED وأقول هذا، بدلا من نكون كاتبي حزننا، نذهب لتحديد هذه القصص بينما لا نزال أحياء.
    Yani içeri girip merhaba, ben geldim arabayı bana verin mi diyeceğim? Open Subtitles أتريدني أن أدخل عليهم وأقول لهم صباح الخير،أنا فقط أريد أن أسرق سيارتكم
    Ve sonra gelince, güleceğim ve "Yanlış gece gelmişsin." diyeceğim. Open Subtitles وبعد ذلك ,حينما يأتي سأضحك وأقول "إن الحفلة ليست الليلة"
    Ben ona yazıp, yanıma gelmesini istediğimi söyleyeceğim. Open Subtitles أنا سوف أكتب له ، وأقول أنني أريده هنا معي
    Hanım, ben Tanrı'dan korkarım ve gerçekleri de gördüğüm gibi söylerim! Open Subtitles ، إنّ روحي نقيّة يـا زوجتي وأقول الحقيقة كمـا أراهـا
    - Benim söylemek istediğim de sadece, geriye dönüp baktığımda demek istiyorum ki elimden gelenin en iyisini yaptım, burada sıkışıp kalmışken. Open Subtitles ..جل ما أقوله هو ..أريد النظر للوراء وأقول أنني فعلت أقصى ما أستطيع عندما لم يكن هناك مفر آخر
    Aynaya bakıp, üzgün görünüyorsun derim. Open Subtitles أنتما تعلمان، أنا أنظر الى المرآة وأقول:
    Bu odada yürümek ve "Monty bu odada ölmek istiyorum'2 demek istiyorum. Open Subtitles ‫أريد أن أدخل هذه الغرفة وأقول لنفسي ‫أريد الموت هنا
    Caddenin karşısına geçsinler diye bekliyorum ve çıldıracak gibi oluyorum! Open Subtitles أكون بإنتظارهم لكي يعبروا الشارع، وأقول في نفسي، اسرعوا قليلاً
    Bir ayna alıp, işte bu benim diyeyim mi? . Open Subtitles هنا أستطيع إلتقاط مرآة وأنظر بها وأقول هاذا هو آنا
    Eski de bir izdi, ama eğlencesine dönüp takip etmeye başladı ve size o pati izlerini izleme hızından söyleyebilirim ki, bu adam doktora seviyesinde iz sürücüydü. TED كانت شاحنة قديمة، ومن أجل التسلية، قام بتعقبها وأقول لكم، من خلال السرعة التي تحرك بها لتعقب آثارها أن هذا الرجل حاصل على درجة دكتوراه في التعقب.
    Onları test ettiğimde sıfır puan alacaklarını tahmin ediyordum. Materyalleri verecektim. Sonrasında gidip tekrar gelecektim ve sıfır alacaklardı. Döndüğümde de "Evet bazı şeyler için öğretmenlere ihtiyacımız var" diyecektim. TED وفكرت أنّي سوف أقوم باختبارهم. وسوف يحصلون على علامة صفر. ثمّ سوف أوفّر الموادّ. سأعود واختبرهم. وسيحصلون على صفر آخر. ثمّ سوف أعود وأقول : "نعم ، في بعض الأحيان نكون بحاجة إلى المعلمين."
    Oraya gidip ona Gabe ile hayatıma devam edeceğimi söyleyecektim ama... Open Subtitles كنت سأذهب هناك وأقول له أني سأمضي قدما مع جايب لكن
    Havalı asyalı adam araya girecek ve şöyle bir şey söyleyecek... Open Subtitles ثم كول سيظهر آسيا غي وأقول شيء من هذا القبيل ..
    Numarayı almak için gelmiştim, böylece arayıp şahit olduğumu söyleyecektim. Open Subtitles جئتُ لأخذ الرقم يمكنني الإتصال بهم وأقول بأنني احد الشهود

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more