"وأمراض" - Translation from Arabic to Turkish

    • hastalıkları
        
    • hastalığı
        
    • hastalıkların
        
    • hastalıklarına
        
    • hastalıklarıyla
        
    Esasen diğer hastalıkların olasılığını da artırıyor: Örneğin; diyabet, kalp hastalıkları, felç, yüksek tansiyon ve kanser. TED وهي تزيد بشكل كبير إحتمالية حدوث الأمراض. كالسكري، وأمراض القلب، والسكتة القلبية، وإرتفاع ضغط الدم، والسرطان.
    Kan ve kan hastalıkları bizi ilgilendiriyor, frengi gibi. Open Subtitles الدم وأمراض الدم كالزهري هي موضع اهتمامنا
    Yükse tansiyon; felç, kalp hastalıkları ve çeşitli musibetlere neden olabilir. Open Subtitles الجفاف يقود إلى النوبات وأمراض القلب والوعكات الأخرى
    Ve yüksek obezite, diabet ve kalp hastalığı görülme oranları da bunun sonucuydu. TED وارتفاع معدلات السمنة لديهم، وأمراض السكري والقلب كانت هي النتيجة.
    Ayrıca madde bağımlılığı, evsizlik, kalp hastalığı, Alzheimer, intihar riskini de yükseltirler. TED كما أنها تزيد من خطر تعاطي المخدرات والتشرد وأمراض القلب ومرض ألزهايمر والانتحار.
    Ve bu hayvanları aşırı-tüketimimiz sera gazları ve kalp hastalıklarına sebep olurken, nezaket ile konuyu başka yönlere çekmenin anlamı yok. TED ومع الإستهلاك المحموم لتلك الحيوانات التي تنتج غازات الدفيئة وأمراض القلب، يكون اللطف مثل الرنجة الحمراء.
    Yüksek dozda arsenik, kanser ve kalp hastalıklarıyla doğrudan bağlantılıdır. TED ووجود مستويات عالية من الزرنيخ مرتبطة بشكل مباشر بالسرطان وأمراض القلب.
    Yakında kalp hastalıkları, kanser ve fazlası geçmişte kalacak. Open Subtitles وقريبا , فإن أمراض القلب ولاسرطان وأمراض كثيرة أخرى ستكون جزء من الماضي
    Tüm büyük hastalıkları, kanser, aids, kalp hastalıkları. Open Subtitles ،من كل الأمراض المستعصى شفاؤها، مثل السرطان وأمراض القلب، ومرض نقص المناعة
    Gluten, laktoz duyarlılığı. Batı dünyasının endemik hastalıkları. Open Subtitles حساسية القمح, حساسية اللاكتوز وأمراض مزمنة من العالم الغربي
    Uyku apnesi, obezite, diyet yapmak, uyuşturucu, alkol, böbrek hastalıkları. Open Subtitles توقف التنفس أثناء النوم، والسمنة، والنظام الغذائي المخدرات والكحول، وأمراض الكلى
    Bununla kanseri ve diğer hastalıkları yakalayıp hayat kurtarabileceğiz. Open Subtitles مع هذه سنكون قادرين على اكتشاف السرطان وأمراض أخرى وننقذ الحيوات
    Fluoroz, anemi, eklem ağrısı, diş hastalıkları ve böbrek yetmezliğine sebep olabilir. Open Subtitles ويمكن أن يسبب التسمم بالفلور، وفقر الدم آلام في المفاصل، وأمراض الأسنان، والفشل الكلوي
    Bir toplumda hayvansal gıda ne kadar tüketiliyorsa kanser ve kalp hastalıkları o kadar artıyor. Open Subtitles إن كثر تناول الطعام الحيواني في مجتمع، سيكون لديك ازدياد بالسرطان وأمراض القلب.
    Aşılar, çiçek hastalığı gibi korkunç bir hastalığı gezegenden yok ederken kızamık, boğmaca, çocuk felci ve bir çok hastalıklardan kaynaklı ölüm oranlarını da ciddi bir oranda azaltmıştır. TED فتمكنت اللقاحات من تطهير الكوكب من مرض رهيب مثل الجدري وساعدت على تقليل عدد الوفيات بشكل كبير بالنسبة لأمراض أخرى مثل الحصبة، والسعال الديكي، وشلل الأطفال، وأمراض أخرى كثيرة.
    Çoğumuz biliyoruz ki kötü uyku Alzheimer, kalp-damar hastalığı, inme ve diyabet gibi hastalıklarla bağlantılı. TED يعلم معظمنا أن النوم غير الكافي مرتبط بالأمراض كالزهايمر وأمراض القلب والأوعية الدموية، والسكتة الدماغية والسكري.
    Stres arttıkça çocuklarda otizmin, metabolik ve otoimmün hastalıkların daha fazla ortaya çıktığı görüldü. TED ويتضح أنه مع تزايد الضغط، يُطوّر الأطفال درجة أكبر من التوحد، وأمراضًا أيضية أكثر، وأمراض مناعة ذاتية أكثر.
    Çünkü epigenetik sebepler kanser, metabolik hastalıklar ve akıl hastalıklarına yol açabilir. TED لأن الأسباب ما فوق الجينية قد تسبب أمراضًا كالسرطان والأمراض الأيضية وأمراض الصحة العقلية.
    Ve sanırım benim matematiğimin, oldukça şaşırtıcı bir şekilde, akciğer hastalıkları ve de böbrek hastalıklarıyla, herhangi bir geometrisi olmayan bütün bu dallanma sistemleriyle, ilgili araştırma yapan cerrahlara büyük bir yardımı dokundu. TED وأعتقد ما قدّمته من رياضيّات، ومن المدهش، قدّم عونا كبيرا للجراحين الذين يقومون بدراسة أمراض الرئة وأمراض الكلى أيضا ، وجميع تلك النظم ذات الفروع، التي لم يكن يشملها علم الهندسة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more