| Sana herşeyi daha önce anlatmadığım için özür dilerim. Sadece seni korumaya çalışıyordum. | Open Subtitles | وأنا آسف جداً لعدم اخباركِ بذلك , اردت فقط حمايتكِ هذا كل شيء |
| Bunun için özür dilerim. Tamam mi? Ama kontrolümü kaybetmiştim. | Open Subtitles | وأنا آسف لذلك، وأنا فقدت السيطرة، يمكن للناس يفقد السيطرة |
| İlişkimiz, benim yüzümden yalan dolan üzerine kuruldu bu yüzden senden özür dilerim. | Open Subtitles | علاقتنا بُنيت على الهراء و الأكاذيب التي اختلقتها ، وأنا آسف حيال ذلك |
| Size haber vermeden Amanda'nın kalmasına izin vermem yanlıştı Ve üzgünüm. | Open Subtitles | كنتُ أريد القول بأن ترك أماندا هنا من دون إخبارك كان خطأ وأنا آسف |
| Bizimle gelmen için seni silahla tehdit ettim Ve üzgünüm Hugo ama orayı bulmak için sana ihtiyacımız olduğu konusunda yanılmışım. | Open Subtitles | ماذا؟ قد غصبتك للقدوم معنا باشهار السلاح وأنا آسف ياهيوغو لكنني اعتقدت أننا نحتاجك لنعرف مكان الكوخ |
| Evet, biliyorum ve çok üzgünüm, ama bu onun hastalığına iyi gelmeyecek. | Open Subtitles | نعم , أنا أعرف وأنا آسف جدا ولكن هذا لن يساعده في الشفاء من مرضه |
| Ayrıca özür dilerim, balayından pek de güzel bir dönüş olmadı, farkındayım. | Open Subtitles | وأنا آسف أعرف أن هذه ليست طريقة لطيفة. للعوده من شهر العسل. |
| Beni kullandıklarını anlayamadığım için sana inanmadığım için çok özür dilerim. | Open Subtitles | وأنا آسف جداً أنّى لم أستطع رؤية ذلك آسف لعدم تصديقك |
| Seni koruyamadığım ve başını bunca belaya soktuğum için de özür dilerim. | Open Subtitles | أنا آسف لكوني لم أقم بحمايتُكِ وأنا آسف لأنني وضعتكِ بهذا المكان. |
| Özür dilerim- - Oh, şey, tüm evliliğimiz boyunca yaptığım her şey için özür dilerim. | Open Subtitles | وأنا آسف ، لنقل أنني آسف عن كل المشاكل التي حدثت لحد الآن |
| Geçen akşam seni evimde istemediğimi söylediğim için de özür dilerim. | Open Subtitles | وأنا آسف ل ما قلته الليلة الماضية حول عدم رغبتي لك في بيتي. |
| Bu arada, dün geceki karşılaşmamız için özür dilerim, Carrie. | Open Subtitles | بالمناسبة، كاري، وأنا آسف شيء في لقاء القليل من الليلة الماضية. |
| Joey, acımasızca davrandığımı düşünüyorsan özür dilerim. | Open Subtitles | نظرة، جوي، وأنا آسف إذا كنت تعتقد أن كان متوسط. |
| - Öncelikle babam sana bağırdığı için özür dilerim. | Open Subtitles | أولا وقبل كل شيء، وأنا آسف لذلك عن والدي يصرخ عليك. |
| Haklısın, bunun için özür dilerim. Desiree Atkins'le tanışmanı isterim. | Open Subtitles | معك حق وأنا آسف أودك أن تقابل ديزيريه أتكينز |
| Pekâlâ, istediğiniz gibi arabanızı yıkadım, kağıtlarınızı yaptım Ve üzgünüm. | Open Subtitles | حسنا، لقد نظّفت سيارتك كما طلبت، جلبت صحيفتك الإيرلندية، وأنا آسف. |
| Inanıyorum ve ben yapmadım, sana güveniyorum, Ve üzgünüm gerekir. | Open Subtitles | كان عليّ أن أصدقك، كان عليّ أن أثق بك ولم أفعل، وأنا آسف على ذلك |
| Yanlıştı. Olmaması gerekirdi Ve üzgünüm. | Open Subtitles | كان أمراً خاطئاً لم ينبغِ أن يحدث وأنا آسف لذلك |
| Yaptığım, ileri ele alma yöneyimim, iyi değildi, ve çok çok üzgünüm. | Open Subtitles | ما فعلته هو الطريقة لمعالجة الأشياء لقد كانت غير جيدة وأنا آسف جدا |
| Ajansta istediğin pozisyonda olmadığın için de üzgünüm, umarım zamanla bu da olacak. | Open Subtitles | وأنا آسف إذا دورك في الوكالة ليس كل ما تأملي أنه سيكون |
| Canını yaktıkları için üzgünüm. Ama dürüst olmak gerekirse, yine olsa yine yapardım. | Open Subtitles | وأنتَ تآذيت وأنا آسف لهذا, لكن إذا كُنت أقول الحقيقة سأفعلها مرة آخري |
| Ve Kusura bakma ama iyi geceler demek zorundayım. | Open Subtitles | وأنا آسف, لكن علىّ أن أقول ليلة سعيدة الآن |