"واحد آخر" - Translation from Arabic to Turkish

    • Bir tane daha
        
    • başka bir
        
    • son bir
        
    • Biri daha
        
    • birini daha
        
    • Bir daha
        
    • bir diğeri
        
    • Bir kişi daha
        
    • tane daha var
        
    İşte yine karşımızda rüşvetçi bir hergele var ki onu da alaşağı edeceğiz, ...başka bir tanesi çıkıverecek, sonra Bir tane daha. Open Subtitles إنّه مجرّد حلقة أخرى في سلسلة طويلة من الفسدة السافلين ذلك ما تعرفين، نُطيح به، ويظهر واحد آخر فجأة، على نحو متكرّر
    Zorlukları çözümlere dönüştürmeden önce Bir tane daha, maymunlar ve elmalarla ilgili olan. TED واحد آخر قبل أن نقلب التحديات إلى حلول، يتعلق بالقردة والتفاح.
    Onu en hizli olucak sekilde ayarladim, ve simdi Bir tane daha ayni sekilde ayarlayacagim. TED لقد ضبطته على أسرع إيقاع، و سأقوم الآن بأخذ واحد آخر قد ضبط على نفس الإيقاع.
    Polisin elindeki kanıtları ıspatlası için son bir delili var. Open Subtitles الشرطة لديها واحد آخر قطعة من الأدلة لإثبات ما حدث.
    Bunun anlamı beyler, dışarıda başka Biri daha var. Open Subtitles وذلك يعني، أيها السادة بأن هناك واحد آخر بالخارج
    İşte buradaki. İncelediğim kadarıyla Bir tane daha var. TED اذاً, هذا واحد. وهناك واحد آخر قمت بدراسته.
    Kılıfında Bir tane daha var. Onu kullan. Ya da kaybol. Open Subtitles لديك واحد آخر في جرابك لتستخدمه أو لتبتعد
    Mağazadaki adam Bir tane daha önerdi. Bunu sen de seversin. Open Subtitles الرجل في المتجر أراني واحد آخر أنت ستحبه
    Şimdi varsa sorularınızı alayım. Sen, ondan sonra Bir tane daha. Open Subtitles سأقبل بالأسئلة إذا كانت لديكم أنت ، وبعدك واحد آخر
    Aslında daha iyi durumda olan Bir tane daha var. Open Subtitles في الحقيقة، هناك واحد آخر ذلك قريبا لأَنْ يُعْمَلَ.
    - Bu şeylerden Bir tane daha mı var? Open Subtitles هل تعنى أنه يوجد واحد آخر من هذه المخلوقات ؟
    Sana riski anlatayım. Önce şundan Bir tane daha alayım. Open Subtitles ســأخبرك بشــأن المخـــاطرة أولاً سأتناول واحد آخر من هذا
    Tamam zaman doldu. Bloğun arkasında Bir tane daha var. Bendensiniz. Open Subtitles حسناً ، إنتهى الوقت ، هناك واحد آخر في نهاية الشارع التكلفة علي
    Girmekte olan biri varsa, kapı kapanmaz. Ayak bileği hizasında Bir tane daha var. Open Subtitles لن يغلق الباب إن كان هناك ما يقف في طريقة وهناك واحد آخر عند الكاحلين
    Yapmaya çalıştığı şey penguenin içini dışına çıkarmak ki böylece etini kemiğinden ayırabilsin ve sonra gidip başka bir tane yakalıyor. TED وهو يحاول ان يفصل رأسه عن جسده من اجل ان يتمكن من اكل اللحم بدلا عن العظم ومن ثم يرميه ويحاول افتراس واحد آخر
    Aynı fok başka bir penguen daha yakalıyor, botun altına geliyor, botun gövdesine vurmaya başlıyor. TED وبينما هو يفترس واحد آخر جاء الى اسفل قارب الطوف وبدا يضرب قاع القارب
    Gitmemiz gereken son bir yer var. Ray bu sabah evleniyor. Open Subtitles لدينا مكان واحد آخر سنذهبه راي سيتزوج اليوم, أتذكر؟
    Tanışmadığımız ama aşina olduğumuz Biri daha. Open Subtitles واحد آخر لم نلتق به بعد ، ولكننا لدينا إلمام عنه
    İçimizden birini daha, sığındığımızı düşündüğümüz bir yerde kaybetmek, bu çok zor. Open Subtitles لنفقد واحد آخر منا في مكان إعتقدنا أنه ملاذ لنا، هذا صعب
    Evet ama Bir daha kapmayacağı anlamına gelmiyor. Open Subtitles حسناً, نعم و لكن هذا لا يعني أنها لن تحصل على واحد آخر أبداً
    Bir aile şirketi kapanıyor, bir diğeri açılıyor. Open Subtitles احدي اعمال العائلة يغلق ، واحد آخر يفتح.
    Kazanan her şeyi alır dostlarım! Bir kişi daha çıksın gideceğim. Open Subtitles الفائز يأخذ كل شىء يا أصدقائى ، كل شىء تحدى واحد آخر فقط ثم سأنصرف

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more