"واسمحوا" - Translation from Arabic to Turkish

    • bırak
        
    • Bırakın
        
    • izin ver
        
    • verin
        
    • göstereyim
        
    bırak gideyim! Open Subtitles واسمحوا لي ان اذهب. اسمحوا لي أن تذهب. أخي.
    Topu izleme işini bana bırak sen. Open Subtitles فقط هو الثقة بحدسك واسمحوا لي لمشاهدة الكرة.
    Çıtını çıkarma ve bırak bir şeyler patlatayım! Open Subtitles مجرد أن يكون الهدوء واسمحوا لي ضربة بعض الخراء حتى.
    Sadece rahatlayın. Bırakın kancalar işlerini yapsın. Open Subtitles استرخوا فحسب ، واسمحوا للآلة تأدية مهمتها
    Bak, en azından önce bizim yakalamamıza izin ver. Open Subtitles انظر، واسمحوا لنا على الأقل محاولة للقبض عليه اولا.
    Şimdi, karmaşık bir sosyal sistem planlaması yapmak zor bir iştir ve size bir hikaye anlatmama izin verin. TED نعلم جميعا أن تخطيط أي نظام اجتماعي معقد هو من الصعوبة بمكان واسمحوا لي ان أسرد لكم القصة التالية.
    Sen bırak da ben halledeyim. Open Subtitles دعونا تماما على المضي قدما واسمحوا لي أن التعامل مع هذا.
    Vishnu, bırak benile ben bir hata yaptım. Open Subtitles فيشنو ، واسمحوا لي بالرحيل. لقد ارتكبت خطأ.
    Rahat ol bebeğim, bırak bastırılmış arzuların coşsun. Open Subtitles الاسترخاء، فاتنة. واسمحوا الخاص بك الموانع تشغيل البرية.
    Bak, bu iyi olduğum tek şey, bu yüzden bırak da işimi yapayım. Open Subtitles انظروا، هذا هو الشيء الوحيد أنا أجيد، حتى الحصول على وتا هنا واسمحوا لي أن أقوم بعملي.
    Şimdi işinin başına dön ve bırak ben de kendiminkini yapayım. Open Subtitles العودة الى العمل الخاص بك، واسمحوا لي أن تفعل الألغام.
    bırak Sana şunu satayım Open Subtitles هنا هذا هو واسمحوا لي أن امرر لكم ذلك
    bırak istediğimi yapayım. Open Subtitles واسمحوا لي أن أفعل ما يحلو لي.
    bırak buradan gideyim, seni adi herif. Open Subtitles واسمحوا لي من هنا ، كنت قطعة من برعشيت.
    bırak seninle konuşayım Open Subtitles واسمحوا لي أن مجرد الحديث إليك، رجل.
    bırak gitsinler yoksa başımız belaya girecek. Open Subtitles , واسمحوا رأسه فإننا سوف نقع في ورطة.
    Beni bırak gideyim! Open Subtitles مجرد السماح لها فضفاضة واسمحوا لي ان اذهب!
    Bırakın Faith vursun. Open Subtitles يو، واسمحوا الإيمان اطلاق النار.
    Kitabınızı alın ve beni acımla yalnız Bırakın. Open Subtitles خذ كتابك واسمحوا لي أن أحزن في سلام
    Noel için kardeşin kardeşe hediye vermesine izin ver. Open Subtitles واسمحوا إعطاء شقيق واحد آخر شقيق هدية لعيد الميلاد.
    Hadi bebeğim, izin ver de G-noktanı bulabilmek için daha da gireyim. Open Subtitles واسمحوا لي أن تذهب أعمق زاي في الموقع لتجدوا ل.
    Ve bu arada izin verin birşey söyleyeyim " Vegas'ta olan Vegas'ta kalır". Open Subtitles واسمحوا لي أن أقول لك شيئا. ماذا يحدث في فيغاس يظل في لاس.
    Size sonraki slayt'ı göstereyim. TED واسمحوا لي أن أعرض لكم الشريحة التالية.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more