"واقعاً في" - Translation from Arabic to Turkish

    • âşık
        
    • Aşık
        
    • âşıktım
        
    • başının
        
    âşık olmak gerçek bir nimettir bu aşka korkmadan, utanmadan ve düşünmeden tutunalım demiş. Open Subtitles إنها نعمة حقيقية بأن تكون واقعاً في الحب. دعه يتملكك. بدون أن تشعر بالخوف, بدون أن تشعر بالعار.
    âşık olduğunu söyledi. Open Subtitles لقد قال أنه كان واقعاً في الحب
    Birisi Aşık olduğunda doğal olarak sırları olur. Open Subtitles عندما يكون المرء واقعاً في الحب بطبيعة الحال يكون لديه أسرار
    O yıllardaki Cosmo kadar Aşık birisini hiç görmedim. Open Subtitles لم أر أي أحد واقعاً في الحب مثل كوزمو أيامها
    Gençtim, âşıktım ve tamamen aptaldım. Open Subtitles لقد كنت شاباً واقعاً في الحب، ومغفل للغاية.
    Ona âşıktım. Open Subtitles لقد كنت واقعاً في حبها
    Nedense Kardeşi Vincent'in... ..başının belada olduğuna dair bir saplantıya kapılmıştı. Open Subtitles أصبح مهووساً بالفكرة إن شقيقه فنسنت كان واقعاً في بعض المشاكل
    Ve şu an başının büyük dertte olabileceğini düşünüyoruz. Open Subtitles ونحن نظن أنه قد يكون واقعاً في مشاكل جمة في هذه اللحظة.
    Anneme âşık olduğun için mi öldürdün babamı? Open Subtitles قتلته لأنك كنت واقعاً في غرام أمي؟
    Sana âşık falan olmuyorum. Open Subtitles لست واقعاً في الحب معكِ
    Ağabeyine âşık değilim. Open Subtitles انا لستُ واقعاً في حبِ أخيها
    Sana kızdım çünkü çok Aşık olduğun için koskoca ayı bizim evin üzerine getirip beni uyandırdığını düşündüm. Open Subtitles لقد غضبت منك يا كوزمو اعتقدت أنك أحضرت هذا القمر الكبير إلى منزلي لأنك كنت واقعاً في الحب
    Üçüncü gün, güneş batmadan prensini kendine Aşık etmelisin. Open Subtitles يجب أن تجعلي أميرنا العزيز واقعاً في هواكي.
    Aşık olmadığım hiçbir şeyin yok. Open Subtitles كل شئ لا يوجد جزء منك ,لست واقعاً في غرامه
    Ona âşıktım. Open Subtitles لقد كنت واقعاً في غرامه
    başının belada olduğunu söyledi ve yardımımı istedi. Open Subtitles قال أنه كان واقعاً في ورطة و احتاج مساعدتي
    Peki son zamanlarda hiç başının belada olduğundan ya da hayatından korktuğundan şüphelendiniz mi? Open Subtitles حسناً, ألم يبدي أيَّةَ دلائلٍ ...قد تشيرُ إلى أنَّه من الممكن أن يكون واقعاً في مشكلةٍ ما أو خائفٌ على حياته؟
    - ...o da başının belada olduğunu söyledi. Open Subtitles وأخبرني أنه كان واقعاً في ورطة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more