10 yıl önce ağabeyi parçalanmış Ve şimdi de onu birleştirmeye mi çalışıyor? | Open Subtitles | قبل 10سنوات وجد شقيقه ممزقا إربا إربا والآن هو يحاول إعادة تجميعه ؟ |
Çünkü eskiden bir savcıydı Ve şimdi bir suçlunun savunma avukatı. | Open Subtitles | لأنه كان يعمل كمدعي عام والآن هو محامي للدفاع عن المجرمين |
Şimdi de hanımların ters kovboy kızı pozisyonuna girme vakti. | Open Subtitles | والآن هو وقت السيدات ليدخلوا الى وضع راعية البقر العكسى. |
Şimdi de hanımların ters kovboy kızı pozisyonuna girme vakti. | Open Subtitles | والآن هو وقت السيدات ليدخلوا الى وضع راعية البقر العكسى. |
- Hayır, oğluyla da birşeyler oldu Ve şimdi o da yatıyor. | Open Subtitles | -لا، تورطت في مشكلة مع ابنه . والآن هو طريح الفراش أيضاً. |
Bir kıza mesajla davet yolladı ama yanlış kıza gitti mesaj Ve şimdi ise kızı baloya götürmek istemiyor. | Open Subtitles | , لذا هو سأل فتاة بواسطة الرسالة , لكنها كانت الفتاة الخاطئة . والآن هو لا يريد أن يصطحبها للحفل |
Ve şimdi barınakta, serbest tıbbi görevli gibi çalışmamı istiyor. | Open Subtitles | والآن هو يريدني أن أعمل في الملجأ ، كطبيبة مجانية |
gittikçe büyüdü, büyüdü, büyüdü Ve şimdi 886 sayfa kalınlığında. | TED | ومن ثم أصبح أكبر وأكبر وأكبر، والآن هو عبارة عن دليل مكون من 886 صفحة. |
Yapılmış ilk filmlerden biridir Ve şimdi 200 trilyon fazla DNA'ya kopyalanmış ilk film. | TED | إنه أحد أوئل الأفلام التي أُنتجت على الإطلاق، والآن هو أول فيلم يُنسخ لأكثر من 200 ترليون مرة على الحمض النووي. |
Adamımız, denedi, suçlu bulundu, hapsedildi kaçtı, öldü zannedildi, Ve şimdi Chicago'da. | Open Subtitles | حكم عليه،أدين وسجن هرب، أعتبر ميتا، والآن هو طليق في شيكاغو . |
Üç kuşaktır Easton erkeklerinin taşıdığı bu cop Şimdi de kanıt mı oldu? | Open Subtitles | ثلاثة اجيال من رجال ايستون قاموا بحمل هذا الساب والآن هو دليل ؟ |
Şimdi de onun ilgisini çekmek için yarışan bütün adamları kıskanır. | Open Subtitles | والآن هو غيور من كلّ الرجال الذيت يتنافسون على كسب ودّهـا |
2 kez ulusal satranç şampiyonu, Şimdi de Uluslararası İlişkiler Bölümü... | Open Subtitles | فائز لمرّتين في بطولة الشطرنج العالميّة، والآن هو أستاذ علوم إقتصاديّة |
şimdi o milyoner gibi. Hawaii 'de 7gün 24 saat! | Open Subtitles | والآن هو مثل المليونير يقيم الحفلات فى 24-7 فى هاواى |
- Hayır, oğluyla da birşeyler oldu Ve şimdi o da yatıyor. | Open Subtitles | -لا، تورطت في مشكلة مع ابنه . والآن هو طريح الفراش أيضاً. |
Şimdi ise onun bir Yunan'dan çok Persli olduğunu başına kakıyordu. | Open Subtitles | والآن هو يسخر منه لكونه أصبح فارسياً أكثر منه إغريقياً |
Şimdi ise burada birinin bedenine girdi. | Open Subtitles | ،أجل، والآن هو موجود بيننا .يستحوذ على شخصٍ ما |
Durum retrolental fibroplazi olarak biliniyor, ve şu an gelişmiş dünyada çok nadirdir. | TED | الشرط المعروف بالتنسج الليفي خلف العدسة، والآن هو نادرجداً في هذا العالم المتقدم. |
Buraya gelirken çok gergindim Ama şimdi eski zamanlardaki gibi geliyor. | Open Subtitles | أنا كُنْتُ عصبيَ جداً حول مجيئ هنا والآن هو فقط يَحسُّ أوقاتَ قديمةَ. |
AB aynı zamanda ortak para birimi bölgesi oldu Ve şu anda da dünyadaki en güçlü ticaret bloğu. | TED | الإتحاد الأوروبي أصبح له عملة واحدة , والآن هو من أكثر العلاقات التجارية في جميع أنحاء العالم . |
Artık o da televizyonda. | Open Subtitles | {\pos(192,215)} والآن هو في مسلسل درامي نهاري. |
Bu kabullendiğim bir sıfat ve artık kazanmam gereken bir sorumluluk. | Open Subtitles | هذا هو اللقب الذي قبلت به والآن هو ملــكي مسؤول عن الحصول عليه |
Şimdi senin için... sıradan olma zamanı. | Open Subtitles | والآن هو الوقت لكي تصير ,طبيعي |
Teçhizat bölümünden deneysel bir silah. Ve şimdi benim özel koleksiyonumun bir parçası. | Open Subtitles | سلاح تجريبي من قسم المعدّات، والآن هو جزء من مجموعتي الخاصّة. |