"والحصول على" - Translation from Arabic to Turkish

    • ve bir
        
    • alacağım
        
    Satış ilanı asmayı ve bir sürü yabancının varlığını kaldıramam. Open Subtitles لا أريد وضعه للبيع والحصول على مجموعة من الغرباء يتفقدونه
    Bir yere gidip konuşmak ve bir şeyler içmek ister misin? Open Subtitles هل تريد أن تذهب إلى مكان ما والتحدث، والحصول على مشروب؟
    Biraz erken kalkarak ve bir kaç fazladan kağıt teslim ederek kimse daha akıllı olamaz. Open Subtitles إذاً، بالاستيقاظ مبكراً والحصول على ملاءات أكثر، لا احد أكثر حكمه
    Ben ise... aşağı kata inip... kendime bir fincan kahve alacağım. Open Subtitles أما بالنسبة لي ، أنا ستعمل الذهاب في الطابق السفلي والحصول على نفسي فنجان من القهوة.
    Buranın yetkilisiyle görüşüp karantinaya alınan tüm işçilerin bir listesini alacağım. Open Subtitles سأقوم بتقديم نفسي إلى المسؤول والحصول على قائمة بأسماء العمال المعزولين صحياً
    Robert mutlu olmayı ve bir aile kurmayı hak etmiyor mu sence? Open Subtitles روبرت يستحق أن يكون سعيدا والحصول على الأسرة؟
    Bu etkileyici burun görüntüsü diğer erkekleri uyarmak ve bir eş kazanmak için kullanılır. Open Subtitles يستخدِم هذه العروض الأنفية المبهرة لتحذير الذكور الأخرى .والحصول على شريكة للتزاوج
    Bol sıvı iç ve bir şeyler ye. Open Subtitles الآن أحرصي على شرب الكثير من السوائل والحصول على شيء لأكله
    Narkotik, bir Nextel 2-Way ele geçirdi ve bir mesajı adresine ulaşmadan durdurdu. Open Subtitles لقد تمكنت شرطة مكافحة المخدرات من استرجاع جهاز اتصال والحصول على رسالة
    Onu denizin dibine yollarız ve bir balina yutar onu. Open Subtitles نحن دفعها إلى أسفل إلى سيوورلد والحصول على الحيتان لابتلاع لها.
    ...ve bir bayanın arkadaşlığı kulağa çok hoş geliyordu. Open Subtitles والحصول على صحبة نسائية بدا أمراً لطيفاً
    İnanılmaz! Aylar süren çalışma ve bir sürü para! Open Subtitles وبعد عدة شهور من العمل والحصول على كثير من المال
    Hadi Oslo'ya gidip görüntüleri satalım ve bir sürü para kazanalım. Open Subtitles دعونا نذهب إلى "أوسلو", بيع اللقطات والحصول على كثير من الاموال.
    - ve bir de çalışman için. - Sen de okula gidiyorsun. Open Subtitles والحصول على وظيفة جيدة يمكنك الذهاب الى الجامعة ايضا
    Evet ve bir kamyon çarpsın. Open Subtitles نعم ,والحصول على صدمه من الشاحنه
    Ama siz patronunuzla politikadan ve bir kağıt parçasını imzalatmaktan bahsediyorsunuz. Open Subtitles وكلاكما يتحدث عن السياسة مع رئيسكم والحصول على ورقة موقعة!
    Ben bakkala gidip tartar sosu alacağım. Open Subtitles أنا ستعمل تذهب إلى بقالة تخزين والحصول على بعض صلصة التارتار.
    Oraya girip bir kurbağa alacağım, yarın da Senyor Chang sınıfa girdiğinde masasında bir kurbağa olacak, üzerinde de bu olacak... Open Subtitles لذلك كان رائعا التسلل الى هناك ، والحصول على ضفدع وعند حلول الغد عندما السيد تشانق يأتي للفصل
    Bu seçmeye katılacağım ve rolü alacağım. Open Subtitles أنا مسمار ستعمل هذا الاختبار والحصول على هذا الجزء.
    Onunla evlendiğim zaman parasının yarısını alacağım yani hepimize bir milyon dolar kalacak. Open Subtitles بمجرد زواجي منها والحصول على نصف أمواله، سيعني هذا، مليون دولار لعينة لكل منكم!
    Ben oraya geri döneceğim ve troit'u alacağım. Open Subtitles انا ذاهب للذهاب حول العودة والحصول على troit.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more