"والرجل" - Translation from Arabic to Turkish

    • dostum
        
    • ve adam
        
    • adamım
        
    • adamı
        
    • adamın
        
    • adam da
        
    • adamla
        
    • kişi
        
    • çocuk
        
    • adama
        
    • adam ise
        
    • erkek
        
    Dikkat et dostum, müziğini beğenmezse seni yoldan çıkarır. Open Subtitles دقيق ، والرجل ، اذا كانت لا تحب موسيقاك إنها سوف تدفع لك خارج الطريق.
    Cohen, odalarımız bitişik, dostum; sen burdasın. Open Subtitles كوهين ، وصلنا الغرف المجاورة ، والرجل ؛ كنت هنا.
    Gördüğünüz gibi düşmeye başlayınca bot karşı tarafa geçti, ve adam da orada duruyor. TED يمكنكم رؤية أنها بدأت تتدحرج هنا، والقارب قد تحرك إلى الجهة الأخرى، والرجل يقف هناك.
    Biliyorum çok gıcık birisi oldum ama adamım, sana yardım etmeye çalışıyorum. Open Subtitles أنا أعرف كونه ديك الحق الآن ، والرجل ، ولكن أنا مجرد محاولة لمساعدتك.
    Philip Seymour Hoffman ve Crank Yankers adında küçük gösteriyi yazan adamı. Open Subtitles فيليب سيمور هوفمان والرجل الذي كتب مرةً لعرض صغير يسمى كرانك يانكرز
    Katilin ve casus yazılımı yükleyen adamın aynı kişi olduğundan emin olabiliyor muyuz? Open Subtitles وكيف نتأكد من أن القاتل والرجل الذي نصب أداة التجسس هما ذات الشخص؟
    Sen o silahı kullanma, diğer adam da ortalığı dağıtmasın. Open Subtitles عندما لا تحتاجين لإستخدام هذا، والرجل الأخر لن يُحدث فوضى.
    En azından küçük postacı ve erik kurusu gibi kokan adamla tanışmamızı sağladın. Open Subtitles أقله أنك قدتنا إلى ساعي البريد الصغير، والرجل الذي يفوح برائحة الخوخ الجاف
    Seni vazgeçirmesine izin verme dostum. Open Subtitles رجل 1 : لا تدع له الكلام لك للخروج منه , والرجل.
    Üzgünüm, dostum, ama hepsi orada. Open Subtitles انظر , أنا آسف , والرجل , ولكن هذا كل ما هناك.
    Peder, bir cinayet mahallini ve dostum dediğiniz öldürülmüş bir adamı terk edip gittiniz. Open Subtitles يا أبتاه ، لقد غادرت مسرح الجريمة والرجل الذي تصفه كصديق قد قتل
    Lütfen Anthony, rica ediyorum odaklan dostum. Open Subtitles من فضلك ، أنتوني ، أنا أسأل، التركيز فقط، والرجل.
    Sürekli arıyıp duruyorum ve adam telefona cevap vermiyor. Open Subtitles أنا استمر بالاتصال مرارا والرجل لَنْ يَرْدَّ على التلفون.
    Birine tosladın ve adam acayip kızdı! Open Subtitles تعرضت لحادث بسيط والرجل الآخر ثارت ثائرته
    Biliyorum çok gıcık birisi oldum, ama adamım, sana yardım etmeye çalışıyorum. Open Subtitles أنا أعرف كونه ديك الحق الآن ، والرجل ، ولكن أنا مجرد محاولة لمساعدتك.
    Vücut ısın artmış, yani seni hedef alıyorlar, buna iyi katlandın, adamım. Open Subtitles جسمك تسخينه ، بحيث تستهدف كنت ، كنت أخذت هو جيد حقا ، والرجل.
    Ve geleceğin Almanları sadece kitap adamı değil aynı zamanda karakter adamı olacak! Open Subtitles والرجل الالماني في المستقبل لن يكون سوى رجل كتب ولكن ايضا رجلا هاما
    Batı uygarlıklarında, özellikle de ABD'de, eylem adamı her zaman düşünce adamına tercih edilir, düşünce "adamı". TED للمجتمعات الغربية، وتحديدا في الولايات المتحدة الامريكية، وهي تفضيل الرجل المغوار على الرجل المتأمل والرجل المتفكر.
    Fakat kişinin bilmediği husus fahişede bir mikrofonun bulunduğu ve sahnedeki adamın kulağının arkasında küçük bir alıcının olduğu. Open Subtitles لكن ما يعلمه الجمهور أن الرجل مفخخ بمكبر صوت والرجل على المسرح لديه مستقبل صغير خلف أذنه
    Sonra, Nancy ve o adam salonun sessiz bir köşesine çekildiler ve birkaç dakika kadar baş başa konuştular, sonra adamın öfkeyle haykıran sesini işittim, fırtına gibi patlamıştı ve havada yumruklarını sallıyordu. Open Subtitles ثم لجأت نانسي والرجل إلى ركن هادئ بالقاعة وتحدّثوا سوياً لبضعة لحظات
    Rus ve ambarda kızarmış halde bulduğum adamla dört etti. Open Subtitles عد الروس والرجل وجدنا المحروقة في المستودع، هذا هو أربعة.
    Ve seçilmiş kişi yukarıdan gelecek ve bizi büyük selden o kurtaracak. Open Subtitles والرجل المخطار سوف يهبط من اعلى وسوف يكون منقذنا من الفيضان العظيم
    Ama hepsini tutuklamışlar, adam ve çocuk öldürülmüş. Open Subtitles أخذها والفتى معها لكن تم إعتقالهم جميعهم والرجل والولد قُتلا
    Yan taraftaki ekranlarda başka bir şeyler oluyor ama siz asıl görsele odaklanmaya çalışın, penceredeki adama. TED ثمة أمور تحدث على الشاشات في الأطراف، ولكن حالوا التركيز في الصورة التي في الأمام والرجل الذي عند النافذة.
    Yanarak ölmüş olan adam ise geçirdiğin kaza hakkında bir kabus. Open Subtitles والرجل الذي احترق في الحريق تراودك كوابيس حول حادثتك
    Onlara bir erkek kadar insan olduğumu, fark edilmeye değer olduğumu söylemek istiyorum. TED أرغب في أن أقول لهم بأني والرجل سيان في الإنسانية، وأني أستحق نفس الاعتراف.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more