"وانت تعلم" - Translation from Arabic to Turkish

    • biliyorsunuz
        
    • Ve biliyorsun
        
    • sen de biliyorsun
        
    • bilirsin
        
    • biliyordun
        
    • biliyordunuz
        
    Prens Barin! Düşmanınız ben değilim, Ming. Ve bunu biliyorsunuz. Open Subtitles الأميرباربن انا لست عدوك مينج هو عدوك وانت تعلم ذلك
    Ve yasaklı olduğunu, size cevap veremeyeceğini de biliyorsunuz. Open Subtitles وانت تعلم بأنه لا يستطيع الرد، لأنه محظور
    Ve biliyorsun hiç şansı yok. Open Subtitles انا اعتقد أنه بمجنون ليفعلها بمفرده ياألكس وانت تعلم انه ليس لديه فرصة
    Salak bir çocuktum, Ve biliyorsun artık bu kişi değilim. Open Subtitles انا كنت طفله غبية في ذلك الوقت وانت تعلم بأني لست كذلك الان
    O davetiyenin hiçbir esprisi yok ve bunu sen de biliyorsun. Open Subtitles هذه الدعوة لا تعنى اى شئ لعين وانت تعلم ذلك
    Göz göre göre iki çocuk ve sen de biliyorsun. Open Subtitles طفلين مراهقين قتلوا بدم بارد وانت تعلم هذا
    Şey, sorun şu ki, bilirsin, ben kulüplerde dövüşürüm, anladın mı? Open Subtitles فقط اننى اقتل فى نوادى الملاكمة وانت تعلم اننى مبتدأ وهاوى
    O cep bilgisayarı olan gerzek benimle alayediyordu. - Ve bunu biliyordun. Open Subtitles لا يتعلق الأمر بي دائماً هذا الأمر جنوني وانت تعلم هذا
    Ve çok iyi biliyordunuz ki, analığınız bunu öğrenirse sizi evden atardı. Open Subtitles وانت تعلم ان مادرى لو علمت ذلك فسوف ترميك خارجا,وتظل وحيدا
    - Onun ne kadar vahşi olduğunu, çocuklarımı dövdüğünü biliyorsunuz! - Bella! Open Subtitles انت تعرف مدى قسوته , وانت تعلم ماذا فعل فى اطفالى
    biliyorsunuz, hafta içinde eve arkadaş getiremiyorum. Open Subtitles لا استطيع استضافة الشباب في ليلة نهاية الاسبوع وانت تعلم
    Ama o yapmadı ve siz kimin yaptığını biliyorsunuz, harika. Open Subtitles ولكنه لم يفعلها ,وانت تعلم الفاعل ؟ ? - رائع
    Ve biliyorsun, bu FBI'ın yetki alanı. Open Subtitles وانت تعلم أن هذا اختصاص المباحث الفيدراليه
    Ve biliyorsun enkazlardan birinde bulup düzgün çalışmasını sağlayabilirsin. Open Subtitles وانت تعلم يمكن استخدام احدى هذه الحطام والهرب بها
    Ve biliyorsun ki, başka ambulansımız yok. Open Subtitles وانت تعلم اننا لا نملك سياره اخرى
    O teknoloji manyağı, alaycı olmaya başlamıştı, bunu sen de biliyorsun. - Üzgünüm, ben öyle anlamamıştım. Open Subtitles لا يتعلق الأمر بي دائماً هذا الأمر جنوني وانت تعلم هذا
    Güzel sahte davranışlar, sert Joe Normal tavırlarıyla ortaya çıktın ama resimlerin saçma sapan boktan şeyler, ve sen de biliyorsun. Open Subtitles لقد اتيت بخدعه جيده , انت رجل قوي , تمثيل طبيعي لكن رسوماتك مجموعه من التفاهات وانت تعلم هذا
    -Başkan hala görevde... ve sen de biliyorsun ki bu arkadaşlar kısıtlı personelle ellerinden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyorlar. Open Subtitles وانت تعلم.. كل الرجال يفعلون اقصي مافي وسعهم بعدهم القليل
    Banka soyup etrafta rahatça dolaşamayacağını gayet iyi bilirsin. Open Subtitles وانت تعلم بأنك لا تستطيع الذهاب كهذا وسرقة البنوك
    Liderlerimiz, bilirsin,ikna edilmeleri çok güç olabiliyorlar. Open Subtitles قادتنا من الصعب اقناعهم بهذا وانت تعلم بهذا
    Şey, Rahibe olmak için, bilirsin. Open Subtitles حسنا , انني اتدرب علي ان اكون راهبة وانت تعلم
    Bunu bu kadar hızlı halledemeyeceğimi biliyordun. Open Subtitles وانت تعلم بأنني لااستطيع جعل هذا يحدث بسرعة
    Burada çalışmadığımı biliyordunuz. Kasıtlı olarak... Open Subtitles وانت تعلم انني لااعلم هنا انت تعمدتي هذا -

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more