"وبدأ" - Translation from Arabic to Turkish

    • başladı
        
    • başlamış
        
    • başlamıştı
        
    • başlıyor
        
    • Sonra
        
    • başladım
        
    • başladılar
        
    • başladık
        
    • başlarsa
        
    Ve oldukça uzun süre önce ilk başarılı bilgisayar virüsünü yazdığımda başladı. TED وبدأ منذ فترة وجيزة عندما كتب أحدهم أحد أنجح فيروسات الحاسب الاَلي
    demekti. Bu strateji gerçekten işe yaradı. Okula her gün gelmeye başladı TED وفعلاً فقد آتت هذه الطريقة أكلها، وبدأ يحضرُ إلى المدرسة كل يوم.
    Herifin teki Irak pazarının ortasına kamyonu çekmiş bedava şeker dağıtmaya başlamış. Open Subtitles أحد الرجال قاد شاحنة إلى منتصف السوق العراقيه وبدأ بتوزيع الحلويات المجانية
    Papaz Reddick, 50 sene Sonra öğrendiğimize göre Alzheimer hastasıymış. Sokaklarda dolanmaya başlamış. TED والقس ريديك الذي أصيب قبل 50 سنة بما نعرفه اليوم بمرض الزهايمر، وبدأ يتجول في الشوارع.
    Kaos ve kusurlar beni büyülüyordu ve bir şeyler olmaya başlamıştı. TED كانت العيوب والفوضى هي التي تسحرني، وبدأ شيء ما بالحدوث.
    Aslında bunu yaşamak için yapmaya başlamıştı. Open Subtitles وقد أحب هذا للغاية وبدأ يفعل هذا من أجل العيش.
    Bak, yorgunsun ve hayal gücün sana oyun oynamaya başlıyor. Open Subtitles انظري، لقد كنتِ منهكه، وبدأ خيالك بعمل بعض الحيل عليك
    Yavaşça karaciğerinden toplanıp Sonra da hep birlikte sistemine sızmaya başlamadılarsa, testte çıkmaz. Open Subtitles ليس إن كان يتجمّع ببطئ في كبده وبدأ بالتسرّب داخل جسده مرّة واحدة
    Ve bu noktada o toplumla birlikte çalışma firsatını yakaladım, ve o insanları, tasarım ve ölçüm konularında eğitmeye ve geliştirmeye başladım. TED وأتحيت لي الفرصة لبدء العمل مع هذا المجتمع في ذلك الوقت، وبدأ التطوير، حقيقةً وإرشادهم في إطار الحجم، في إطار التصميم
    Bu olaydan Sonra avukatlar dava almaya başladılar dava üstüne dava aldilar ve bakın görün, adim adim ilerleyecekler. Kamboçya'daki sistemi değiştirmek için. TED وبدأ المكافحون بأخذ القضايا واحدة تلو الأخرى و تلاحظ خطوة بخطوة بدأوا بتغيير التاريخ في كمبوديا
    Test ettikleri şeyleri ve buldukları ilginç sonuçları anlatmaya başladı. TED وبدأ بإخباري ببعض الأمور التي اختبروها والنتائج المهمة التي وجدوها.
    Ben hayır deyince, kafama silah dayayıp 10'dan geriye saymaya başladı. Open Subtitles عندما رفضت وضع البندقية إلى رأسي وبدأ يعد تنازليا من عشر
    Menejerinin işine son verdi ve yeni bir gösterinin hazırlıklarına başladı. Open Subtitles قام بفصل مدير أعماله وبدأ في الإعداد لنوع جديد من العروض.
    Fakat karısı ondan sıkılmış ve herkesle düşüp kalkmaya başlamış. Open Subtitles لكنها أصيبت بالملل وبدأ بالنوم مع الآخرين
    Ama Luis Maroma okuma yazma biliyormuş. Diğerlerine okumayı öğretmeye başlamış. Open Subtitles ولكن لويس ماروما كان يستطيع الكتابه,وبدأ تعليمهم
    O'nu tıkamaya başlamış ve nefes alamamış olabilir o zaman sanırım bu mümkün. Open Subtitles وبدأ بالإختناق ولم يستطع التنفس وعندها أصبح خائف , أعتقد أنه من الممكن ذلك
    Ve 4. birlik ülkenin içlerine doğru asker ve malzeme yığmaya başlamıştı. Open Subtitles وبدأ عناصر السرية الرابعة ينقلون العتاد والمعدات إلى الداخل
    Onu bu şekilde havaya atıp tutmaya başlamıştı. Open Subtitles وسحب شيئا وبدأ برميه لأعالي في الهواء مثل ذلك
    İnanılır gibi değildi. Fazla ileri gitmişti. Hikayeyi yaşamaya başlamıştı. Open Subtitles لقد كان غير حقيقي، لقد تمادى وبدأ يعيش القصة
    demiş. ve ardından haberleri kategorilere göre gruplamaya başlıyor. ardından bu geliştirdiği aracı kullanmaya başlıyor, ve ardından arkadaşları da... TED وبدأ التجميع على حسب الفئة، وبعدها بدأ في إستخدامها، وبعدها بدأ أصدقائه بإستخدامها.
    Buradaki sonuç biraz ilginç, ilk karşılaşmada pek fark edemeyebilirsiniz. Motosiklettiğin bittiği yerde James başlıyor. TED والنتيجة مثيرة فأنت لن تستطيع المعرفة من النظرة الأولى حيث توقفت الدراجة النارية وبدأ جيمس.
    Partilere akmış Sonra da parti elbiselerini babası bulamasın diye yazlık eve saklamıştır. Open Subtitles وتزور النوادي الليلية وبدأ حفلة ملابسها في منزل الشاطئ لكي لا يجدها والدها
    Yazmaya başladım ve babamın sesi bana ulaşmaya başladı. TED لقد شرعت في الكتابة، وبدأ صوت أبي يأتيني من داخلي.
    Sinirlenmiş insanlar içeriye girmeye başladılar. TED وبدأنا في المجادلة. وبدأ الناس يتوافدون لأنهم كانوا غاضبين.
    Bu düzen '74 yılında kuruldu. Bir günde 25.000 yolcuyla başladık, şuan, günde 2.200.000 yolcu. TED وبدأ هذا النظام في عام 74. لقد بدأنا بـ 25,000 راكب في اليوم، الآن بلغ عدد الركاب 2,200,000 في اليوم.
    Eğer ben sokaktayken, kanama başlarsa kanım tükenene kadar pes etmeyeceğim. Open Subtitles إن كنت في الشارع وبدأ دمي يسيل، لا أتراجع حتى آخر قطرة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more