"وثقيل" - Translation from Arabic to Turkish

• ve ağırdır
• ve ağır

Dış tarafı kütüklerle kaplanmıştır ve bunların bazıları oldukça büyük ve ağırdır.
على أسفل جانب المجرى تصطف عليه الجذوع .. بعضهم كبير وثقيل جداً

Beşik alacaksan sandığı da alman lazım. Büyük ve ağırdır.
إن كنت ستآتي بمهد، فستأتي بالصندوق، إنه كبير وثقيل

Bu yüzden de büyük ve ağırdır.
كبير وثقيل

İşte bu bizim tam da aradığımız şey. Eğer uzun ve ağır bir şeyi çekmek istiyorsak
وهذا بالضبط ما نبحث [عنه] إن أردنا جر شيء طويل وثقيل.

Çamur çok kalın ve ağır, Canavarların gelmesini engeller.
"الوحل سميك وثقيل جدًا لدرجة يمنع الوحوش من الخروج".

Bir telefonun, birini bayıltacak kadar dayanıklı ve ağır olması gerektiğini söyler durur.
"ويقول " هذا ما يفترض أن يكون عليه الهاتف غير قابل للتلف وثقيل" "بما فيه الكفاية لضرب شخص ما

- Gerçekten büyük, Jack! - ve ağır!
هو متأكد ياجاك انه كبير وثقيل!

Ve kısacası, yanına büyük ve ağır birşey vereceğim.
لذا انا أُفضل شئ كبير وثقيل

Yaban arıları özel olarak büyük ve ağır gövdeye sahiptir ve onlar için uçmak ciddi bir gayret gerektirebilir.
يمتلك (النحل الطنان) بشكل خاص جسم ضخم وثقيل والطيران بالنسبة لها عمل مرهق جدا.

Sert ve ağır birşey.
شيء حادّ وثقيل.