"وجميل" - Translation from Arabic to Turkish

    • güzel ve
        
    • hoş
        
    • ve güzel
        
    • güzel bir
        
    • şirin
        
    • ve tatlı
        
    • güzellik
        
    • ve şahane
        
    • çok güzel
        
    güzel ve çok yönlü ve böylece çocuklar hapsedilmiş gibi Open Subtitles عملى وجميل لكى يشعر الأطفال بالترابط وليس وكأنهم فى سجن
    Eğer ölümden sonrasının ne kadar güzel ve barışçıl olduğunu bilseydin böyle konuşmazdın. Open Subtitles إذا تَعْرفُ كَمْ سلمي وجميل ما بعد الموت حقاً أنت لا تَقُولَ ذلك
    Bu şey çok uzun süredir ölü. Daha taze, daha hoş bir şey dene. Open Subtitles انه ميت منذه فتره طويله حاول تبدله بشي اجدد وجميل
    Ev yapımı kart dediğinde böyle özenli ve güzel olmalarını beklememiştim. Open Subtitles عندما قلتي كوبونات منزلية الصنع لم أتوقع بأنه عمل مفصل وجميل
    İyi giyimli, şık bir İtalyan takımı, yanında da güzel bir sarışın. Open Subtitles كان متأنق للغاية. بدلة ايطالية، مظهر جيد ذو شعر اشقر طويل وجميل.
    Gece görüşüm var, kızılötesi ve küçük şirin bir DV, herkes için birer el kamerası... ve bu bebek yüksek saniye/frame özelliği ile herşeyi yakalayabilir. Open Subtitles لدى عدسات للتصوير الليلى و أشعه تحت الحمراء جهاز دى فى دى صغير وجميل وسهلة الإستخدام لكل شخص وهذه الصغيره تستطيع القيام بعمل تزامن مرئى
    Tebrikler, Bay Simpson. güzel ve sağlıklı bir bebeğiniz oldu. Open Subtitles تهانينا، سيد سيمبسون رزقت برضيع صحي وجميل
    Burada güzel ve sessiz bir toplumumuz var ve ben de güzel ve sessiz tutmaya kararlıyım. Open Subtitles لدينا مجتمع شاطئي هادء وجميل هنا وأنا أريد أن أبقيه هادء وجميل
    Şansına, çok güzel ve güçlü bir at denk getirdin. Open Subtitles أنت تزل على الثروة، بمثل تلك الحصان قوي وجميل.
    Sadece zırvalık ve acıdan ibaret olan şu aşk denilen meret... aslında gerçekten iyileştiren, güzel ve biraz da şiirsel bir şey değil mi? Open Subtitles هل تعلم بأن الفكرة الرومنسية التي تتضمن الألم والكلام الفارغ أنه بالحقيقة معالج وجميل وشاعري؟
    - Philip, sen akıllı ve güzel ve herşeysin ama bu adam hükümetten şüpheleniyor. Open Subtitles أنت ذكي , وجميل , وكل شئ لكن هذا الرجل مُرتاب من الحكومة
    O gün geldiğinde, güzel ve emniyetli bir yere gider bir daha hiç bunları düşünmek zorunda kalmazsınız, anladın mı beni? Open Subtitles ـ وعندما يأتي ذلك اليوم، تهربين إلى مكان آمن وجميل ولن تُفكيرين بهم أبداً، هل فهمتِ؟
    Bu şey çok uzun süredir ölü. Daha taze, daha hoş bir şey dene. Open Subtitles انه ميت منذه فتره طويله حاول تبدله بشي اجدد وجميل
    Bu yol çok hoş adamım. Aşk ve güzellik dolu. — Zavallı adam. Open Subtitles ــ هذا الزقاق رائع ومليئ بالحياة وجميل ــ يا إلهي
    Sonra da bir yerlerde küçük kahrolası hoş bir yer bulacağız. Sadece sen ve ben. Open Subtitles ثم سنجد مكان صغير وجميل أينما كان انا وانت فقط
    Günün birinde, büyük ve güzel bir eve taşınacağını bilemezdi. Open Subtitles ‫لم تعلم أنها يوما ما ستنتقل إلى منزل كبير وجميل
    Senin gibi genç ve güzel bir şeye bu kadar yakın duralı uzun zaman oldu. Open Subtitles مرت مده طويله على وجودى بالقرب من أحد صغير وجميل مثلك.
    İyi giyimli, şık bir İtalyan takımı, yanında da güzel bir sarışın. Open Subtitles كان متأنق للغاية. بدلة ايطالية، مظهر جيد ذو شعر اشقر طويل وجميل.
    Çok tatlı, şirin ve iyi biri. Ayrıca iyi bir baba olurdu. Open Subtitles وهو لطيف جدا وجميل و سوف يكون أبا عظيما،
    Missouri' de bizi sex manyakları... ve teşhirci olarak iyi ve tatlı şekilde... anlattığın için teşekkür etmek istiyorum. Open Subtitles أريد أن أشكركم لكونك حلو جدا وجميل جدا، وعن اخبار الناس بكل شئ حولنا فى العودة لميسيورى هذا الشى يجعلنا عراة ومجانين جنسيا
    # Her şey mahir ve şahane # Open Subtitles # كل شئ حكيم وجميل #
    Bu arada, Homer Groening'in filmi bu iddiaya çok güzel bir alternatif sunuyor. Evet, hayat anlamlı ve doğruyla yanlışın nedenleri var. TED على فكرة، فيلم للمخرج هومر جرونينج طرح بديل آخر وجميل لذات الادعاء نعم، هناك معنى وسبب للحق والباطل.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more