| Bu koca eski evde tek başıma yuvarlanıyor olacağım ama git. | Open Subtitles | سأعودكالدميةفي صندوقخالي, أركض وحدي في هذا المنزل العتيق , لكن اذهب |
| tek başıma değildim; arkadaşlarım da bununla mücadele ettiler. | TED | ولم أكن وحدي في ذلك؛ اصدقائي كذلك عانوا من الأمر نفسه. |
| Avrupa'da tek başıma beni düşünebiliyor musun? | Open Subtitles | كيف سأبدو وأنا أتجول وحدي في كل أنحاء اوروبا؟ |
| İlk kez şafakta beni yatakta yalnız başıma bırakmak zorunda değilsin. | Open Subtitles | لأول مرة لن تكون مضطراً لتركي وحدي في السرير عند الفجر |
| Sağlıklı düşünebilseydim Leonard karanlıkta yalnız başıma savaştığımı söylerdim. | Open Subtitles | لو كنت أفكر بشكل واضح يا لينارد لكنت سوف أخبرك بأنني أصارع وحدي في الظلام |
| Ne var? Yaşlı bir Japon gibi teknemde yalnız başıma mı yememi istersin? | Open Subtitles | أتريديني أن أكل وحدي في قاربي كرجل ياباني مسن؟ |
| Gecenin yarısında kapkaranlık parkta tek başıma. Gerçekten mi? | Open Subtitles | فقط وحدي في الخارج في منتصف الليل وفي الظلام، حقاً؟ |
| Uzun bir süredir tozun içinde tek başıma yaşıyorum. | Open Subtitles | منذ وقت طويل وأنا أعيش وحدي في هذا الرماد |
| - Davada tek başıma değilim McManus. | Open Subtitles | -لستُ وحدي في الدعوى القضائية يا ماكمانوس |
| Sırf ormanda bir kulübede tek başıma yaşıyorum diye mi? | Open Subtitles | لمجرد اني اعيش وحدي في كوخ في الغابة ؟ |
| Yani özgürlüğümün son gecesinde burada tek başıma oturmam gerek-- | Open Subtitles | إذًا، يفترض بي أن أبقى وحسب هنا وحدي في ليلتي الأخيرة من الحرّية... |
| Köşe başında tek başıma karanlıkta oturuyordum. | Open Subtitles | وكنت أجلس وحدي في الزاوية حيث الظلام، |
| Evde tek başıma olmak istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن اكون وحدي في المنزل. |
| ♪ Hatıralar ♪ Ay ışığında tek başıma | Open Subtitles | " ذكرى.. وحدي في ضوء القمر" |
| Büyük bir merasimle odamda onu tek başıma yiyecektim. | Open Subtitles | وأكله وحدي... في غرفتي... ، |
| Kış vakti ormanda yalnız başıma dolaşırken eskiden olduğu gibi Luchs ile konuşuyordum. | Open Subtitles | أحيانا عندما كنت أرتحل وحدي في الغابة في فصل الشتاء كنت أتكلم مع لوكس كما كنت أفعل من قبل |
| Belkide odamda olabilirim. Yatakta yalnız başıma. | Open Subtitles | او ربما ساكون وحدي في غرفتي على سريري |
| Belki de odamda olurum. Yatakta yalnız başıma. | Open Subtitles | او ربما ساكون وحدي في غرفتي على سريري |
| Bu kutuda yalnız başıma ölmek istemiyorum. | Open Subtitles | لا اريد ان اموت وحدي في هذه الكبسوله |
| yalnız başıma yaşadığım küçük bir yerim var. | Open Subtitles | أسكن وحدي في شقة صغيرة |
| "Bir kafede yalnız başıma oturuyordum ki, garson bir şişe Pinot Noir getirip bardaki yakışıklı adamdan olduğunu söyledi", dedi gelin, gözleri parlayarak. | Open Subtitles | ." من رجل وسيم في شريط " أنا وحدي في مقهى عندما النادل جلبت على زجاجة من بينوت نوير" عندما كنا وأبوس]؛ أنهى د النبيذ، كنت أعرف كنت أرغب في الزواج منه. . " |