"وحشٌ" - Translation from Arabic to Turkish

    • canavar
        
    • canavarı
        
    • canavara
        
    • bir yaratık
        
    • canavarsınız
        
    Nasıl işlevsel olacaklarını bilen insanlar arasında kendinizi canavar gibi hissedersiniz. TED تشعُر وكأنك وحشٌ بين البشر الذين يعلمون كيف يتعاملون معًا.
    Onu yoğun sisle çevrili büyük bir kuşa benzeyen canavar olarak canlandırıyoruz. TED فقُمنا بتصويره كأنه وحشٌ طائرٌ وضخم، يُحيط به ضبابٌ كثيف.
    Kocaman bir canavar olan Kendine Zarar Verme, su yüzeyinin hemen altında her zaman pusuda bekler. TED وهو وحشٌ ضخم يكمُن دائمًا في مكانٍ قريب تحت سطح الماء.
    Bir canavarı avlamamız gerekiyor. Yolumuza çıkan diğer şeyleri de. Open Subtitles لدينا وحشٌ لنصطاده وأي شئ آخر يعترضُ طريقنا
    Peşlerinde oldukları şey kutuplarda yaşayan gerçek bir canavar. Grönland köpek balığı. Open Subtitles والذي يُلاحقونه هو وحشٌ بحري شمالي حي ، قرش اليابسة الخضراء
    Beni kurtarabileceğini düşündün. Ama tek yaptığın bir canavar yaratmaktı. Open Subtitles ظننتِ أن بإمكانَكِ إنقاذي جُلَ ما فعلته، هو إنشاء وحشٌ آخر
    Bu gölde sadece balık yiyen canavar yaşıyormuş. Open Subtitles هناك وحشٌ يأكل الأسماك يعيش في هذه البحيرة
    - Çok iyiydi. - Çarpıştı iki canavar, duyuldu çığlıklar! Open Subtitles هذه جيده - لقد صنعا وحشٌ بواسطة مؤخرتينِ فقط -
    Arka bahçemizde bir canavar var ve bu konuda hiçbir halt yapmıyorsun! Open Subtitles فهنالكَ وحشٌ في فنائنا الخلفي و أنتَ لا تفعل شيئاً لعيناً حيال ذلك
    Vahşi bir canavar aldın yanına ve beni tımarladın ve beni şımarttın ve beni dizinin dibinde durmam için eğittin, ama bu beni köpek yavrusu yapmaz, Liv. Open Subtitles لقد تبنّيتي وحشٌ جامح، ورعيتيني و لاطفتيني وقمتِ بتدريبي لكي أجلس عند رجليكِ،
    Eminim beni sikilemez bir canavar olarak görüyordur. Open Subtitles أنا متأكدةٌ من أنه يظن بأنّي وحشٌ لا يُضاجع
    İnsanlar bir canavar olarak doğduğunu söylüyorlar ama bence kötü davranıldı ve dayak yedi. Open Subtitles يُقال أنّه وحشٌ منذ ولادته، لكني أظنّ التعرّض للتنمّر والضرب حولاه لوحشٍ.
    Gel canavar, gel bili bili. Gel canavar, gel bili bili. Open Subtitles هُنا أيها الوحشُ، وحشٌ، وحشٌ هُنا أيها الوحشُ، وحشٌ، وحشٌ
    Adam kalpsiz bir canavar. Open Subtitles إن الرجل وحشٌ قاسٍ عديم الرحمة
    O bir canavar olduğu için değil onu sevdiğimiz için yapayım. Open Subtitles ليس لأنّها وحشٌ بلّ لأنّنا نحبها
    Avcı Sınavı'nı hafife almışım. Bu heriflerin hepsi canavar. Open Subtitles "لقد أقللتُ من تقدير إختبارات الصيّادين، كلّ شخصٌ هنا وحشٌ في حد ذاته"
    Yatağın altına baktığında orada canavar falan olmadığını kendi gözlerinle görürsün. Open Subtitles "تنظر أسفل السرير و ترى بنفسك عدم وجود وحشٌ أسفله"
    Yani olumsuz duygulardan doğan bir iç canavara sahipseniz tek amaç sadece o canavarı öldürmek değil, aynı zamanda insanlar olarak karmaşık varlıklar olduğumuzu da anlamak. TED وبالتالي، إذا كان لديك وحشٌ بداخلك نشأ بسبب المشاعر السلبية، فلا بُد ألا يكون هدفك هو القضاء على ذلك الوحش فقط، بل أن تفهم أننا، البشر، كائناتٌ مُعقّدة التكوين.
    Bir gece iliklerine kadar korkmuş ve kendini bir canavara çevirmiş. Open Subtitles وفي أحد الليالي ..افقده الخوف صوابه فقام بتحويل نفسه إلى وحشٌ مُرعب
    Irak bir krallığı yakıp yıkan melun bir yaratık var! Open Subtitles ثمّة وحشٌ مخيفٌ يخرّب مملكةً بعيدة
    Siz boktan bir canavarsınız! Open Subtitles أنت وحشٌ عاهرٌ لعين

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more