"وداعي" - Translation from Arabic to Turkish

• veda
• elveda
• hoşça kal
• vedam

Bu son klipten sonra sizlere veda edeceğim.
أريد أن أعرض عليكم المقطع الأخير وسيكون وداعي الأخير.

veda parti davetimi asla kabul edeceğini ummazdım.
.. لم أأمل أبدا أنك ستقبل دعوة حفلة وداعي

Filipinlerdeki barı sattığım zaman, aldığım veda hediyesi.
لاه ، هو هدية وداعي عندما بِعتُ البار في الفلبين.

Bu benim için de bir elveda.
حسناً .. اعتقد انه حان وقت وداعي أيضاً

Şurada. Ona benim adıma hoşça kal de.
أجل، إنه بالجوار وبلّغيه وداعي

Müziğe vedam olacak, hep biliyordum, hep yazdığım gibi.
وداعي للموسيقى كما عرفتها دائماً، كما كتبتها دائماً.

Öğleyin onunla bir veda yemeği yememi istiyor.
يريدني أن أتناول غداء وداعي معه عند الظهر

Yürek parçalayıcı olduğu kadar güzel bir veda sahnesi.
يا له من مشهد وداعي جميل كما إنه أيضاً مؤلم

veda şarkımı herkese atfetmek istiyorum ama özellikle bu odadaki beni derinden etkileyen ve kendilerinden farklı kılan taraflarımı görmeyen beylere teşekkür etmek istiyorum.
أريد إهداء أغنية وداعي إلى جميعكم، وأريد خاصتاً شكر الرجال في القاعة الذين حقاً ألهموني

Özel dostlarımızla küçük bir veda buluşması.
كلقاء وداعي مع أصدقائنا الخاصين

Sana veda hediyesi olarak İncil'imi veriyorum.
الكتاب المقدس هو خدية وداعي لكِ

Mutlaka bir veda içkisi içmeliyiz. İçki mi?
اننا نحتاج الى مشروب وداعي بالتأكيد

Geleneksel veda tarzım, aşırı derecede tek taraflı göründüğünden sade bir şekilde diyeceğim ki, iyi şanslar!
حيث أن وداعي المعتاد كان ليبدو في مصلحتي إلى أقصى درجة فسوف أقول ببساطة: "حظاً سعيداً"

Eğer ilaç işe yararsa ve o zamana kadar yeterince iyi çalabilirsem sezonun ilk konseri benim için veda olsun istiyorum.
إذا أفاد هذا العلاج... وأستطعت العزف بشكل جيد في حينها, أودّ حفلة الموسم الأولى أن تكون حفلة وداعي.

Keçi Adam'ın tabiriyle bu veda yürüyüşüm.
"جوتمان " يسمي هذه الرحلة بأنها رحلة وداعي

veda partimin Cuma günü olduğunu sanıyordum.
ظننت أن حفلة وداعي كانت يوم الجمعة

Pekâlâ. Gidip benim şu para babasına da bir veda edeyim.
حسنًا، سأقول وداعي الأخير إلى الرئيس.

Senin onuruna bir veda yemeği. Çok sipariş versin.
انه عشاء وداعي لك دعه يعزمك

Bir veda yemeği, güzel bir yemek.
عشاء وداعي ، أيٌ ما يكون ذلك! شيء فاخر

Buradaki sıkıntılarınızdan sonra bir elveda yemeği.
هذا عشاء وداعي بعد كل متاعبك هنا

Kimseye elveda demiyorum.
لن أقول وداعي لأي أحد

Babana hoşça kal dileğimi iletirsin.
وصّل لوالدك وداعي.

Bu yeni senfoni, benim vedam olacak.
هذه السيمفونية الجديدة، هي وداعي.