"ودقيق" - Translation from Arabic to Turkish

    • hassas
        
    • titiz
        
    • ve çok
        
    Bunlar, benim için, hassas halk sağlığının önemli yönleri: Kim, ne, nerede ve nasıl. TED هذا بالنسبة لي أهم العناصر لنظام صحي عام ودقيق من، ماذا، أين، كيف
    hassas halk sağlığının garantisi ise bu iki dünyayı bir araya getirmek. TED والوعد بنظام صحي عام ودقيق يتم بدمج هاذين العالمين معاً.
    Ve hassas halk sağlığı hakkında en heyecanlı olduğum konu ise bu iki dünya arasında bir köprü oluşu. TED ولكن ما يحمسني بخصوص نظام صحي عام ودقيق هو جمع هذين العالمين معاً.
    Hızlı,titiz ve kocaman kaslar gerektirmiyor. Open Subtitles أنه سريع,ودقيق و لستم بحاجة الى عضلات كبيرة
    Demek istediğim öncekiler gibi değil ve titiz olmamış. Open Subtitles أَنا فَقَطْ أَقُولُ بأنّه لَيسَ كنظيف جداً ودقيق.
    Sayın Başkan, Amerikaların saldırısına uğradığımız ihtimalinin çok uzak geldiğini biliyorum, ama bu dövme çok açık ve çok belirgindir. Open Subtitles سيدي الرئيس اعلم بمعارضة فكرة اننا مستهدفون من امريكين ولكن الوشم مميز ودقيق للغاية
    Sizinle, üzerinde konuşmak istediğim konu çok hassas ve gizli. Open Subtitles الموضوع الذى ارغب فى التحدث اليك بشأنه هو أمر حساس جدا ودقيق
    Bu kadar ciddi ve hassas bir müzakerede, sizlere en içten temennilerimizi ve samimi desteğimizi takdim ederiz. Open Subtitles في هكذا نقاش جاد ودقيق نقدم مساندتنا الخالصة
    (Alkışlar) Gelişmekte olan dünyanın belirli bölgelerinde hamile kadınları gözlemlemek hassas toplumsal sağlığın büyük çapta nasıl değişiklikler yaratabileceğine güçlü bir örnek. TED (تصفيق) تشخيص حالات الحوامل في مناطق معينة من البلدان النامية هو مثال قوي لعمل نظام صحي عام ودقيق قادر على أن يغير الوضع على نطاق كبير.
    Bana daha güçlü bir şey lazım. hassas. Open Subtitles -أريد شيء صلب ودقيق
    - Güçlü, hassas bir şey istiyorum. Open Subtitles -أريد شيء صلب ودقيق
    Güçlü. hassas. Open Subtitles قوي ودقيق.
    Güçlü. hassas. Open Subtitles -صلب ودقيق" "
    Güçlü, hassas. Open Subtitles -صلب ودقيق" "
    "Bay Fogg, siz asil ve titiz bir beyefendisiniz." Open Subtitles سّيد فوج، أنت رجل نبيل ومحترم ودقيق
    Biliyorum, şu an bir cevap istemek çok cazip, birtakım aktivite veya prosedür, bazı diet reçeteleri -- şunu ye, bunu yeme -- gibi, ama eğer doğru sonuca ulaşmak istiyorsak o reçeteyi yazmadan önce çok daha titiz bir bilimsel tavırda olmalıyız. TED أعلم بأن وجود حل لهذه المشكلة الآن أمر مرغوب به وبشدة، عمل أو آلية معينة على سبيل المثال ، أو وصفة غذائية تناول هذا الطعام ، وتجنب ذاك. لكن في الحقيقة ، إذا أردنا أن نعلم المشكلة فإنه يجب علينا العمل بشكل علمي صارم ودقيق قبل أن نتمكن من كتابة تلك الوصفة.
    Ve titiz de. Tüm sayfalara tarih atmış. Open Subtitles ودقيق انها عادت كل من دفاترها
    Bay Fogg, siz asil ve titiz bir beyefendisiniz. Open Subtitles سيد (فوغ)، أنت رجل نبيل ومحترم ودقيق
    Hızlı ve titiz. Open Subtitles سريع ودقيق.
    Söylemedi ama amacına ulaşmak için çok azmediyordu ve çok netti. Open Subtitles لمْ يقلْ، لكنّه كان مُصمّماً جداً، ودقيق جداً حول أهدافه.
    Lütfen, onu gör Jeffrey. O iyi bir adamdır, ve çok titizdir... Open Subtitles من فضلك قابله (جيفري) إنـّه رجل جيـّد، ودقيق

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more