"وراءه" - Translation from Arabic to Turkish

• arkasında
• peşinden
• geride
• ardında
• arkasından
• arkada
• arkasına
• peşinde
• peşine
• arkadan
• bıraktı

Salyangoz yürürken arkasında tatak gibi bir şey bırakır yahu.
الحلزون يترك أثرا من الحثالة وراءه في الحديقة وهو يمشي

arkasında bir çocuk vardı, oğlu, yüzü kıpkırmızı olmuştu babasını itmeye çalışmaktan.
كان وراءه طفل هو ولده ذو وجه أحمر بعد بذل الجهد في دفع الأب.

Pes edeceğimi, peşinden gideceğimi sanıyor.
و أنه سيدفعني إلى الاستسلام و أنني سأركض وراءه فهو مخطئ.

Ayrıca tuzu geride bırakarak tuzak suyu oluşturan buz kristallerine sahip olduğu için daha yüksek tuz konsantrasyonuna sahiptir.
كما أن لديها نسبة ملوحة عالية، لأن بلورات الجليد تحجز الماء ليخلف وراءه الملح.

Kuytu yerden yavaşça dışarı çıktı. Kızın cesedini ardında bıraktı.
فتقدم ببطء من الظلال مخلّفاً جثة الفتاة وراءه.

Onun arkasından iş çevirmek hoşuma gitmiyor ama sanırım bazen iyi bir baba olabilmek için, kötü adamı oynamak gerekiyor.
لا أحب حقاً أن أذهب من وراءه لكن أحياناً لكي تكون أباً جيد عليكَ أن تكون رجلاً سيء

Hiç kılı olmadığı için mi arkada hiç kıl bırakmıyor yani?
،فهو لا يترك وراءه أي شعر لأنه ليس به شعر

Ampul icat edilmeden önce insanlar arkasına nasıl bir yansıtıcı koyulacağını bulmuşlardı, biraz odaklanmayı, önüne mercek koymayı, biraz daha odaklanmayı.
قبل اختراع المصباح الكهربائي الناس تصوروا كيفية وضع عاكس وراءه نركزها قليلا ضع أمامها العدسات نركزها أكثر

Her şeyi arkasında bırakarak, ailesiyle Almanya'dan firar etti.
إنه فر من ألمانيا، مع عائلته، تاركاً كل شيء آخر وراءه.

Hemen arkasında Treblinka'daki cesetleri yakacak odunlar ki 1942 Kasımı'na kadar çoktan başlamıştı, alevler içinde parlıyordu.
وكان وراءه المحارق المشتعلة في نوفمبر 1942

Nasıl öldüğünü, arkasında bu kadar çok elbiseyi nasıl bıraktığını hayal bile edemiyordu.
لم تتمكن من تخيّل كيف لأحدهم أن يموت ويخلّف وراءه الكثير من الملابس الرائعة

Evet, patlama dalgasından, ama kalkanlar o güçte olsa bile arkasında kalan artık ısı, Daedalus ve içindeki herkes için sorun oluşturabilir.
لتعزيز الدروع من موجة الانفجار ، نعم و لكن حتى مع كون الدروع على تلك القوة تراكم الحرارة المتبقية وراءه يمكن أن يسبب

Onun bizim peşimizden gelmesini ve bizim de onun peşinden gitmemizi durduracak bir anlaşma.
حسناً ، شيء مثل ، هو يتوقف عن السعي وراءنا و نحن نتوقف عن السعي وراءه

Yaralı geyik ormana kaçtı, ben de yaralı mı öldü mü diye peşinden gittim.
ثم توجه إلى الغابة و أُريدكَ أن تذهب وراءه لنعرف إذا كان مازال حياً أم لا

Fakat Nathan Herrero geride Allan Lans'ın soğuk kanlı bir katil olduğunu ispatlayan bir video kaset bıraktı.
ولكن نيثن هيريرو ترك وراءه دليلأ مصوراً بأن آلان لانس هو قاتل بدم بارد

Görünüşe göre aramızdan erken ayrıldı geride bitirilmemiş hayaller bıraktı.
ولقد رحل بأسرع مما ينبغى تاركا وراءه أحلامه التى لم تنتهى بعد

Bakalım Lancaster ardında iz bırakmış mı.
لنرى إن كان السيد لانكاستر ترك وراءه أي شيء

Jacob Wood, en verimli çağında ardında bir eş ve küçük bir oğul bıraktı.
جاكوب وود.. رجل في قمة مجده يترك وراءه زوجته وطفل صغير كم هو محزن هذا

Sen de biliyorsun, biriniz çığlık atarken diğeri arkasından koşarak giderdi.
كما تعلم انتما الإثنان تفعلون ذلك على الدوام أحدكما يصرُخُ والاخر يصرخُ وراءه مباشرةً

Onun arkasına saklanıyorsun ama o, düşündüğün gibi biri değil.
أنتِ تختبئين وراءه لكنهُ ليس ما تعتقدينهُ

Anlaşma imzalandığında, peşinde olduğun altınlar hala orada olacak.
الذهب الذي انتم وراءه سوف يبقى في مكانه لحين توقيع الاتفاقية

Eğer o orospu çocuğu beni mahkemeye çağırıp... zorla bütün olanların bir daha üstünden geçirirse... diğer bütün avukatlar peşine takılıp... aynısını yaparlar.
..الآن، هذا السافل استصدر أمراً سيجبرني ..على الخوض في المعاناة مرة أخرى ثم أولئك المحامين الآخرين سوف يصطفون وراءه

Vince, Felix, peşinden gidin. Ben arkadan dolaşacağım.
فينس, فليكس أذهبا وراءه وسأباغته من الخلف

Türk o maddelerden bir şey bıraktı mı?
هل ترك التركي وراءه أياً من هذه الأشياء ؟