"وشاهد" - Translation from Arabic to Turkish

    • izle
        
    • seyret
        
    • gör
        
    • görün
        
    • tanık
        
    • izledi
        
    • bakalım
        
    • de bak
        
    • ve bak
        
    • görmüş
        
    • izleyin
        
    Bu nonoşu dinleme. Biranı aç, maçını izle. Open Subtitles لا تستمع لهذا الوغد اجلب جعة وشاهد المباراة
    Haklısın. Sen git maçı izle. Ben Tintorettos'a giderim. Open Subtitles انت على حق اذهب وشاهد المباراه وسوف اذهب انا الى التنتوريتوس
    Gel ve uyum filmimizi seyret. İstediğin zaman gidebilirsin. Open Subtitles تعال فقط وشاهد فيلمنا الإرشادي، ولك حرية الرحيل في أي وقت
    Sen asıl milyar dolarlık bir şirketin neler yapabildiğini gör. Open Subtitles انتظر وشاهد ما قد تفعله شركة رأس مالها عدّة مليارات.
    Çıkın ve insanların gerçekten ne istediğini görün. TED اذهب إلى الخارج وشاهد مايريده الناس حقاً.
    O evde kaldı ve babamızın kendisini öldüresiye içmesine tanık oldu. Open Subtitles لقد جلس في البيت وشاهد أبانا يشرب حتى الموت.
    Bir adım geriye attı ve herkesin ne tarafa gittiğini izledi sonra kendisi diğer tarafa gitti. Ve ben bu hikayeyi sürekli bir daha dinliyorum. TED توقف .. وشاهد اصحاب العرض يخرجون من امامه ومن ثم اكمل دربه في الطريق المغايرة وأسمع هذه القصة مراراً و تكراراً.
    Bir dakika. Ara şu telefonu. Bak bakalım ne olacak. Open Subtitles مهلاً، اتصل بهاتف السيارة وشاهد ما سيحدث
    Burada kal da, Dedikoducu Kız'ı izle benimle. Open Subtitles فقط إبقى معي وشاهد ''مُسلسل ''جوسيب جيرل.
    Hayır bu bir zırvalık değil! Eve git ve yarın Indiana'yı izle! Open Subtitles أنه ليس هراء اذهب الى البيت وشاهد مباراة انديانا غدا
    Şimdi altın tahtına otur, benim sana sağladığım güvenli yerden savaşı izle. Open Subtitles الآن اجلس على عرشك الذهبيّ وشاهد هذه المعركة من المأمن الذي أوفّره لك.
    Şimdi altın tahtına otur ve sana sunduğum güvenli ortamdan savaşı izle. Open Subtitles والأن اجلس علي عرشك الذهبي.. وشاهد هذه المعركة من الأمان الذي قدمته إليك.
    Sen evinde kal, Bill, birkaç bira al televizyon seyret ve keyfine bak. Open Subtitles لذا ابقى فى البيت وشاهد التلفزيون وأستريح
    Sen evinde kal, Bill, birkaç bira al televizyon seyret ve keyfine bak. Open Subtitles لذا ابقى فى البيت وشاهد التلفزيون وأستريح
    Gel de vizitelerimde ne yapmak zorunda kaldığımı seyret. Open Subtitles تعال وشاهد كل ما يتوجب علي القيام به خلال جولاتي.
    Ne güzel bir gün Londra'da Gel ve gör kim burda Open Subtitles هذا هو اليوم في لندن تعال وشاهد هنا كل الناس تعرف بعضها البعض
    Sokağın karşısına bak ve New York'taki herkesin ne izlediğini gör. Open Subtitles إنظر الشارع وشاهد الي ماذا ينظر كل شخص في نيويورك
    Gezegenden buraya getirmeye çalışın da, olacakları görün. Open Subtitles حاول أن تجلبها من ذلك الكوكب , وشاهد ما سيحدث
    Cinayet silahıyla tanık da tabutuma çakılan son çivi oldu. Open Subtitles تُضيفُ ذلك فوق بالقتلِ السلاح وشاهد العيان، هو كَانَ فقط المسمار النهائي.
    Şehre gidip arkadaşlarıyla maç izledi. Open Subtitles ذهب إلى المدينة، وشاهد كرة القدم مع زملائه.
    Bak bakalım bu zımbırtılardan bulabilecek misin ? Open Subtitles وشاهد إذا كان بإستطاعاتك إيجاد آثـار لهذا الشيء
    Gel de bak. Open Subtitles التي ذهبت لهناك تعال وشاهد هذا
    Kızılderililer, şerefsizlerle el sıkıştı, ve bak başlarına neler geldi ? Open Subtitles صافح الهنود الحجاج وشاهد من تم النصب عليه
    Haykırdığımı görmüş. Bir başka kanatta annesini arkadaşlarını Ararken görmüş, Open Subtitles أصرخ للرب، ورأى وشاهد والدته في الجناح الأخر تتصل بالأصدقاء
    Aslında, efendim, harikayız. Onun için arkanıza yaslanın ve gösteriyi izleyin. Open Subtitles في الحقيقة سيّدي، نحن رائعون، لذا استرخ وشاهد العرض

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more