"وشقيق" - Translation from Arabic to Turkish

• kardeşi
• kardeşim

Dost görünen bürokratımız ve kurbanın kardeşi son dört gündür baya konuşmuş.
صديقنا البيروقراطي ، وشقيق الضحيه كان يتحدثون كثيراً خلال الأربع ايام الماضيه

- Jonathan. Danışmanın, danışmanın üvey kardeşi ve kavalyenin erkek arkadaşı lütfen beni daha fazla utandırma.
متعلّمة وشقيق المتعلّمة الصديق الحميم للمرافق

Tony Gammalobo, ve Connelly'nin kardeşi Jackti.
"كان هو، (طوني غامالوبو)، وشقيق (كونلي)، (جاك)."

Avukat olan bir erkek kardeşim var bir erkek kardeşim hükümet için çalışıyorum diyor.
لديّ شقيق يعمل محامي، وشقيق آخر، حسناً, يقول إنّه يعمل لصالح الحكومة.

Keşke benim de kötü davranabileceğim bir annem ve kardeşim olsaydı.
اتعلم ؟ كنت اتمنى ان يكون لي ام وشقيق

Yuan'la sütkardeş ve karının da öz kardeşi olduğunu biliyorum.
أعلم بأنّ (يوان) شقيّقك بالرضاعة... . وشقيق زوجتُك بالدم ...

Dougal Mackenzi, Mackenzie Klanı'nın ve üzerine bastığınız toprakların sahibi Efendi Colum'un kardeşi ve savaş şefiyim.
ومن أنت؟ (دوغال ماكنزي) (قائد الحرب وشقيق (كولوم

Osiris kardeşi olarak seti.
وشقيق أوزوريس، سيتي.

Kyle'ın kardeşi Kanadalı.
وشقيق كايل كندي

Jane'in kardeşi alt katta bir tutsak ve şu soyunma odasındaki şu fareyi yakaladılar.
وشقيق (جين) سجيناً بالأسفل ولقد أمسكوا بذلك الفأر في غرفة الخزانة

- Oğlum, Emila'nın kardeşi.
- إنه إبني ، وشقيق إميلين -

Yıllar önce 3 küçük çocuk evi ateşe verdi, 3 çocuk Victor Crowley'i öldürdü, Trent, baban ve babanın kardeşi yani amcan.
ثلاثة أطفال قتلوا (فيكتور كراولي) (ترينت)، ووالدك... وشقيق والدك عمك

- Bayan Grantham'ın annesi ile kardeşi.
-والدة وشقيق السيدة (جرانثام )

Sihirbaz Harry Houdini'nin besbelli yanıltıcı gösterileri ortaya çıkarmasını gerekçe göstererek, medyumun ölen kardeşi, Walter, Houdini'nin yakın zamanda öleceğini söyleyerek Houdini'yi lanetledi."
معروفة بـ(مارجري) وذلك نقلاً على عمل الساحر (هاري هوديني) لكشفه عمليات خداع واضحة .." "وشقيق الوسيطة الميت (والتر) (وضعلعنةعلى(هوديني..

Bu kulüp vardı, Roy vardı. Bana yalan söylemeyen bir kardeşim vardı.
كان لديّ الملهى و(روي)، وشقيق لم يكُن يكذب عليّ.

Senin gitmen gerkmiyor, kardeşim.
- لم يكن لديك للذهاب، وشقيق.