bunca yıl bunu düşündüm. | Open Subtitles | وطوال هذا العام كان كل ما يمكنني التفكير فيه |
Ancak, bunca yıldan sonra onca felaketin ardından, onların çok büyük bir sırrını taşıdım. | Open Subtitles | وطوال كل تلك الكوارث كنت أعرف أكبر سر على الإطلاق |
bunca yıldır asla sırtımın yere gelmesine izin vermedin. | Open Subtitles | وطوال السنين التي عرفتكِ فيها، لم تخذليني قطّ |
onca haftadır, Sam annesinin nasıl öldüğü hakkında yalanları sıralıyormuş, tüm bu zamanda ise kadın Howe's markette iş önlüğüyle konservelerin arasında çalışıyormuş. | Open Subtitles | طوال تلك الأسابيع ، كان "سام" يتحدث .. أن أمه ميّتة "وطوال ذلك الوقت ، كانت بسوق "هاوي .. ترتدي مئزر وترتّب المعلّبات |
Sonraki sekiz ay boyunca da George W Bush için işler iyiye gitmedi. | Open Subtitles | وطوال الثمانية شهور التالية لم يحدث أي تحسن للأمور مع جورج دابليو بوش |
O yaşadığı sürece, size yemin ederim ki tüm acı ve ayıbı ondan gizleyeceğim. | Open Subtitles | وطوال ماهو حى أوعدكم بأنى سأمنع عنه هذا الشعور بالخزى والعار |
Ve bütün hayatım boyunca, anne, istediğin şeyleri söylediğini hiç duymadım. | Open Subtitles | وطوال حياتى، امى لم اسمعك قط تقولين ما تريدينه |
Ama aslında bunca zaman arkamdan oyun oynuyordun. - Tek amacın o aptal incileri bulmak! - Hayır. | Open Subtitles | وطوال الوقت كنتي تخططي من ورائي للعثور على ذلك اللؤلؤ السخيف |
Kendin bunca zaman bir düzenbaz iken bize hayvanlar dedin. | Open Subtitles | تدعوننا بالحيوانات وطوال الوقت كنت مجرماَ ؟ |
bunca yıldır onun aslında Anahtar'ın üçüncü parçası olduğunu bilmiyordun ama. | Open Subtitles | وطوال تلك السنوات، لم تعرفي أبداً أنّه كان الجزء الثالث من المُفتاح. |
Günlüğü okudun ve bunca zamandır sen de kolyenin peşindeydin. | Open Subtitles | إذن أنت قرأتها، وطوال ذلك الوقت، كنت تبحث عن القلادة أيضاً. |
bunca zaman bir gecenin gelip de dansın sona ereceği aklıma bile gelmezdi. | Open Subtitles | وطوال كل ذلك الوقت لم أشك أبداً أنها ستأتي الليلة على تلك الرقصة لتتوقف. |
bunca zaman bir gecenin gelip de dansın sona ereceği aklıma bile gelmezdi. | Open Subtitles | وطوال كل ذلك الوقت لم أشك أبداً أنها ستأتي الليلة على تلك الرقصة لتتوقف |
onca zaman hep, bunu yapacağını düşündüm. | Open Subtitles | وطوال الوقت لم اتوقف عن التفكير في انه سوف يفعل ذلك |
Ben kalkmış senelerdir seni zırtapoz kocana karşı korurken sen de onca zamandır onu aldatıyor muydun? | Open Subtitles | ها أنا أدافع عنكِ ضد زوجكِ الغبي لسنوات وطوال الوقت وأنتِ تمارسين علاقة لعينة محرمة ؟ |
Oysa sen onca zaman yanımda durup arkadaşımmış gibi davranıyordun. | Open Subtitles | وطوال ذلك الوقت، وقفت بجانبي مدعياً أنّك صديقي. |
Ve yol boyunca, sokak lambası direkleri üzerindeki afişlerde konseri yer alıyordu. | Open Subtitles | وطوال الطريق ، على أعمدة الإنارة . هناك لافتة اعلانية عن الحفلة |
Hayatın boyunca, küçüklüğünden beri, seni tanıdığımdan beri her şeye cevabın hazır. | Open Subtitles | طيلة حياتك, وحتى في طفولتك, وطوال معرفتي بك, كان لديك الجواب دائماً. |
Ve orada kaldığımız sürece gururla söylüyorum ki 456 olarak hiçbir adamı kaybetmedik, tek bir zaayiatımız olmadı. | Open Subtitles | وانا فخور بالقول ان الفرقه 4ـ56 وطوال فترة تواجدنا هناك لم نفقد اي شخص، لم نخسر ابد |
Şimdi, çalışman devam ettiği sürece meslektaşların senin yanında olacaklar. | Open Subtitles | وطوال استمرارية إجرائك لدراستك، سيكون زملائك بجانبك. |
Ve bütün bu zaman içinde devamlı bana bakıyordu. | Open Subtitles | وطوال الوقت، كان يحدّق في ناظريّ. |
Ve bütün bu zamanda, zararsız tütün çekiyordum. | Open Subtitles | وطوال الوقت كنت أدخن تبغ غير ضار |
Ve ben tüm bu süre boyunca onların ne düşündüğünü biliyordum. | Open Subtitles | وطوال الوَقت أَعْرفُ فيما يفكر هؤلاء الناس |