"وعدنى" - Translation from Arabic to Turkish

    • söz verdi
        
    • söz vermişti
        
    • bana söz
        
    • söz verdiği
        
    Minik arkadaşı, çocukların önünde onun böyle konuşmayacağına söz verdi. Open Subtitles لكن صديقة وعدنى انه لن يقولها أمام الاطفال وهذا جيد
    John bu akşam bir film fikrimi dinlemeye söz verdi. Open Subtitles جون وعدنى بان يستمع الى فكره لدى عن فيلم هذا المساء
    - Arama emriyle dönmeye söz verdi. - Kaçırdığıma üzgünüm. Open Subtitles ـ وعدنى أن يعود ومعه تصريح ـ آسف لأنى لم أقابله
    Bana göstereceğine söz vermişti, ama hiç göstermedi. Sanırım beğenmeyeceğimden korktu. Open Subtitles لقد وعدنى أن يريها لى ، لكنه لم يفعل أعتقد أنه كان خائفا ألا تعجبنى
    Bana göstereceğine söz vermişti, ama hiç göstermedi. Sanırım beğenmeyeceğimden korktu. Open Subtitles لقد وعدنى أن يريها لى ، لكنه لم يفعل أعتقد أنه كان خائفا ألا تعجبنى
    340 yıl yedi. Yargıç, onun hapiste öleceğine dair bana söz verdi. Open Subtitles القاضى وعدنى أنه سوف يموت فى السجن
    Kralın söz verdiği adamlar? Open Subtitles واين الرجال لقد وعدنى الملك
    Üvey babam okul için bana yeni bir araba alacağına söz verdi. Open Subtitles إن زوج أمى وعدنى أن يشترى لى سيارة للذهاب إلى الجامعة
    Janjaweed'le bizzat iletişimi olduğunu söyleyerek onlarla anlaşıp kızımı geri getireceğine söz verdi. Open Subtitles وعدنى أن يتصل بنفسه بجماعة الجنجويد وأن توسط لأتمام صفقة لأسترجاعها
    Dickie bana bir Fransız savaşçısının miğferini getirmeye söz verdi. Open Subtitles الدوق وعدنى أن يحضر لى خوذة فارس
    340 yıl yedi. Yargıç, onun hapiste öleceğine dair bana söz verdi. Open Subtitles القاضى وعدنى أنه سوف يموت فى السجن
    Beni eve götüreceğine söz verdi. Open Subtitles انه وعدنى انه سوف ياخنى الى المنزل.
    Kağıt yükselecek! Seth söz verdi! Open Subtitles المخزن مازال يرتفع لقد وعدنى سيث بذلك
    Ama... Manuel geri getireceğine dair bana söz verdi. Open Subtitles لقد وعدنى أنه سوف يعود بالسفينة
    Onunla gidersem, Daggerhorn'u terk etmeye söz verdi. Open Subtitles لقد وعدنى بأن يترك قَرية "داجرهورن" فى سلام بِشرط إن ذهبت معهُ.
    Ama burada değil. Ve burada olacağına söz vermişti. Siz de duydunuz. Open Subtitles انه لم يأتى وقد وعدنى بأنه سيأتى لقد سمعته
    Uygun bir zaman olmadığını biliyorum ama Ferenc'in kaçmasına yardım ettiğim sırada mülkümün batısında kalan gölleri vereceğine söz vermişti. Open Subtitles وعدنى أن يترك لى البحيرات الواقعة غرب أرضى أنا فقط أريد أن أوضح الأمور وأتأكد من أنه لن توجد أى مشاكل فى هذا
    Patronum terfi edeceğime neredeyse söz vermişti ama sonra yeni biri terfi etti. Open Subtitles حسناً ، رئيسى فى العمل لقد وعدنى بترقية وبعد ذلك قام بإعطاءها للشخص الوافد حديثاً
    Şu anda değil, çok yakında test yapacağız. Charlie söz vermişti. Open Subtitles ليس الآن , سنجرى اختباراً قريباً - ولكن شارلى وعدنى -
    O sözünün eri bir adamdı ve söz verdiği gibi benimle birlikte olacaktı. Open Subtitles الذى اعرفه Dong-gun وعدنى ان يكون بجانبى .... دائما

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more