"وعده" - Translation from Arabic to Turkish

    • sözünü
        
    • verdiği sözü
        
    • sözlerini
        
    • sözünden
        
    • söz verdi
        
    • sözü vermiş
        
    En sonunda, sözünü yerine getirmiş oluyor... yani Deccal' ı defetmek için tekrar gelecek. Open Subtitles و هكذا يتحقق وعده فى أنه فى نهاية ذلك الزمان سوف يبعث ثانيه ليخلص العالم من المسيخ الدجال
    Vali Wallace'ın kapıyı kapatma sözünü yerine getirmesinden kısa süre sonra Open Subtitles بعد فترة قليلة قرر الحاكم تنفيذ وعده بإغلاق أبواب الجامعة
    Vali Wallace'ın kapıyı kapatma sözünü yerine getirmesinden kısa süre sonra Open Subtitles بعد فترة قليلة قرر الحاكم تنفيذ وعده بإغلاق أبواب الجامعة
    49. güne gelindiğinde prens verdiği sözü tutmak için hayalete dönüştü. Open Subtitles و كان ذلك اليوم هو اليوم ال 49 و من اجل ان يحافظ على وعده تحول الامير إلى شبح
    Eğer tüm dünyanın, İngiltere Kralı'nın dönek ve... basit biri olduğunu, taşkınlık yapıp sözlerini tutamadığını düşünmesini istiyorsan hemen gidip söyleyeceğim. Open Subtitles وأنه سطحي ومتعجرف ولا يستطيع الحفاظ على وعده
    Polise gidip sözünden dönecek birisi değil ya. Open Subtitles ليس كأنّها ستذهب إلى الشرطة لو أنّه نقض وعده.
    Rambaldi ona imkansız derecede uzun yaşayacağına dair söz verdi. Open Subtitles رامبالدى وعده بالبقاء على قيد الحياه فتره طويله جدا.
    Kuzeni onu biriyle tanıştırmış. Adam ona 200 dolar sözü vermiş. Open Subtitles أبن عمه قدمه للرجل الذي ...وعده بـ 200 دولار لمهمة
    Pişmanlık duyuyor olabilir, fakat sözünü tuttuğu için mutlu olacaktır. Open Subtitles ربما يكون لديه بعضاً من الندم. لكن اصدق أنه سوف يكون سعيداً لأنه لم يقطع وعده
    Amos sözünü tuttu ve rüyalarımın kadını hakkında her ay yeni bir şey söyledi. Open Subtitles صادقا في وعده كلّ شهر يقول لي عاموس شيئا جديدا حول فتاة أحلامي
    Ona, o ölüm döşeğindeyken, Shankar'ın Avanti'yle evleneceği sözünü verdi. Open Subtitles وعده على فراش موته بأن شنكار سيتزوج من أفانتى
    Ama sözünü tuttu ve 2. Dünya Savaşı boyunca tek bir bomba bile patlatmadı. Open Subtitles ولكنه حافظ على وعده ولم يقم بأي تفجير خلال الحرب العالمية الثانية
    Sadece senin onun üzerinden geçinebileceğin sözünü unuttuğu için üzgünsün. Open Subtitles أنت منزعجه لانه لا يستطيع تذكر وعده بأنه لن يقبل تطفلك
    Ve oldukça açık ki kardeşimiz babamıza olan sözünü tutmaya niyetli değil. Open Subtitles ومن الواضح أن أخي لا ينوي إيفاء وعده لأبي
    Herkes parlak bir geleceğiniz olduğunu biliyor. Kim verdi bunun sözünü? Open Subtitles الجميع يعلم أن لديك مستقبلٌ مشرق - من وعده بذلك ؟
    Tabii kocamı sözünü tutup oraya benimle taşınması konusunda ikna edersem. Open Subtitles بالإبقاء على وعده والإنتقال إلى هُناك معي
    Eve gittiği zaman sigara içmeyeceğini söyledi, ve o...sadece verdiği sözü tutmaya çalışıyordu. Open Subtitles لقدأخبرهاأنهلنيدخن عندمايعودللمنزل , .و كان. كان يحاول الحفاظ على وعده فحسب
    Hadi ama evlat, verdiği sözü yerine getirmeden önce senin onu öldürmen gerekiyordu, değil mi? Open Subtitles هيا يا فتى كان عليك قتله قبل أن يحقق وعده ويقتلك
    Ne olursa olsun, çocuğumla ilgili verdiği sözü tutsun. Open Subtitles بغض النظر عما يحصل يحافظ على وعده بالصبي
    Onun sözlerini yerine getirip senin hayatının rehberi olacağım. Open Subtitles سأحقق وعده وأرشدك طيلة أيام حياتك
    Onun sözlerini yerine getirip senin hayatının rehberi olacağım. Open Subtitles سأحقق وعده وأرشدك طيلة أيام حياتك
    Sadece şu var ki, baban asla sözünden dönmezdi, asla. Open Subtitles الأمر وما فيه .. أن والدك لم يسبق له أن أخلف وعده مطلقاً
    Babası çocuk iyi şeyler yaparsa döneceğine söz verdi. Open Subtitles ان والده وعده بان يعود اذا قام الصبي بأعمال خيرية
    Turelli de ona yeni bir oyuncak sözü vermiş. Open Subtitles توريللي كان قد وعده بلعبة جديدة ..

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more