| Birkaç yıl içinde Tokyo'ya geri dönebileceğimi söz verdiler. | Open Subtitles | وعدوني أن بإمكاني العودة لطوكيو خلال 3 أو 4 سنوات |
| Uçağa binmeden ona mesajımı iletmeye söz verdiler. | Open Subtitles | لقد وعدوني أن يقوموا بإيصال الرسالة له قبل أن يصعد. |
| Onlar da bunun için bana söz verdiler, ben de onlara güvendim. | Open Subtitles | .لقد وعدوني وكنت أحمقاً بما يكفي لتصديقهم |
| Dokuz aydır terzi dükkânı için Bana söz verdikleri bir yer var. | Open Subtitles | مرة تسعة شهور منذ وعدوني بموقع لمحل الخياطة |
| Cleveland'a söylemiştim. Hep böyle oluyor! söz vermişlerdi. | Open Subtitles | قلت لكليفلاند, هذا يحدث كل مرة و قد وعدوني |
| Bana söz vermişlerdi bu da söz verdikleri fotoğraf. | Open Subtitles | و قد و عدوني هناك صورة لما وعدوني به |
| Mülakatta büyük bir pozisyon vaat ettiler. Ama oraya gidince kandırıldığımı anladım. | Open Subtitles | .وعدوني بمنصب أكبر عندما أجروا معي المقابلة |
| Şu anda memura ihtiyaçları yok, ama yer açılır açılmaz memurluk sözü verdiler. | Open Subtitles | ليسوا في حاجة لكتبة في هذا الوقت لكنهم وعدوني بوظيفة حالما تتوفر واحدة |
| Ama kim olduğunu biliyorum, onlarla konuştum, ve geri getireceklerine söz verdiler. | Open Subtitles | و لكني أعرف من كانوا و قد تحدثت إليهم و قد وعدوني بالإعتراف بالأمر |
| Anlamıyorsun! Geçebileceğime dair söz verdiler... / Ofisini ara. | Open Subtitles | انت لاتفهم انهم وعدوني باني استطيع ـ ـ اتصل بمكتبك |
| Jintian'daki üç kan kardeşim beni olduğum gibi sevmeye söz verdiler. | Open Subtitles | ثلاث أخوات في جينتيان وعدوني بأن نكون سوياً |
| - Ve onlar kazdıktan sonra temizlik yapacaklarına söz verdiler. | Open Subtitles | وقد وعدوني أنّهم سينظفونها . بعدما ينتهوا من الحفر |
| Otobüs firmasından yüksek çözünürlüklü olarak indirmeyi bekliyorum saat 10 gibi bana ulaştıracaklarına dair söz verdiler. | Open Subtitles | أجل ، انا أنتظر لصورة عالية الدقة من شركة الحافلات وهم وعدوني أن أحصل عليها بحلول العاشرة الليلة |
| Evet. Ve alarm çalarsa beş dakikaya geleceklerine söz verdiler. | Open Subtitles | أجل ، لقد وعدوني بالإستجابة في غضون خمس دقائق |
| Ama ben devam ettim çünkü onlar Bana söz vermişlerdi. | Open Subtitles | ...لكنّي فقط أعيش على الأخذ لأنهم وعدوني بذلك |
| Oradan çok hoşlanacağıma dair bana söz verdiler. | Open Subtitles | لقد وعدوني بأنني سأحب المكان هناك |
| St. Croix'ya gideceğimize söz vermişlerdi ama sonra Tuscany'ye gitmeye karar verdiler. | Open Subtitles | لقد وعدوني أن يأخذوني إلى "كرويكس" ثم يقررون الذهاب إلى "تسكانيا" |
| Grand Prix'ye gireceğime söz vermişlerdi. | Open Subtitles | وعدوني بالمشاركة في الجائزة الكبرى. |
| Hepsi istikrar, güven ve mutluluk vaat ettiler. | Open Subtitles | جميعهم وعدوني بالإستقرار الأمان و السعادة. |
| Bana kesin gizlilik sözü verdiler | TED | لقد وعدوني بالسرية التامة |