Ve bu konuda seni satmayacağıma söz veriyorum. | Open Subtitles | وأعطيك وعدي بأن لا ارميك بالسجن مرة اخرى |
Sizlere söz veriyorum ki böyle bir ferman yazılacak. | Open Subtitles | أقدم لكم وعدي بأن مثل هذا الميثاق سيتم تدوينه |
Bana gününüzün nasıl geçtiğini anlatın işimizi bitirince, söz veriyorum sizi rahat bırakacağım. | Open Subtitles | قل لي كيف قضيت يومك، ومتى انتهيت منه، أعطيتك وعدي |
Ama sonra savaş başladı. Ve ben sözümü tutamadım. | Open Subtitles | ،لكنّ الحرب بدأت بعد ذلك ولم أستطع الحفاظ على وعدي |
- sözümü bozamazdım. - Edward seni seviyor! | Open Subtitles | ـ لم أستطع أن أقطع وعدي وأقول لك ـ لكن ادوارد يحبك أنت |
Fakat benim görev anlayışım size verdiğim sözü çiğnememe engel oldu. | Open Subtitles | لكن شعوري بالواجب لن يدعني أخلف وعدي لكَ |
Benim yüzümden üç masum insan öldü, kendi annem ve babam da dahil, bu yüzden bu sana benim Sözüm, kitap, ve sana küçük kahverengi Jewkins ve kendime... içimdeki bu güçte ustalaşacağım, ama bunu kamu yararı için kullanacağım. | Open Subtitles | ثلاثة أشخاص أبرياء لقوا حتفهم بسبب لي، بما في ذلك والدتي والده، لذلك هذا هو وعدي لكم، كتاب، |
Çok iyi bir satıcı olmamın sebeplerinden bir tanesi asla tutamayacağım bir söz vermememdi. | Open Subtitles | هي أنني لم أعطِ وعدا لاأستطيع الوفاء به كنت أعرف أنني إذا أخلفت وعدي |
Babamıza bir söz verdik ve ben sözümüze ihanet etmek istemiyorum. | Open Subtitles | لقد وعدنا أبي قبل وفاته... وأنا لا أنوي أقطع وعدي الآن. |
Sana bu konuda söz veriyorum. Kendime de. Elbet bir gün yeniden karşılaşırız. | Open Subtitles | وهذا وعدي لك ولي أيضاً بأننا سنلتقي مرة أخرى |
Seni sonsuza kadar yaşatacağıma söz veriyorum ve yapacağıma. | Open Subtitles | لقد وعدتك ان تكون هنا للأبد و انا عند وعدي |
Ona bir söz verdim ve tutamadım. Ve gerçekten de çok kötü hissediyorum. | Open Subtitles | لقد وعدته بشيء ولم أحافظ على وعدي وأنا مستاءة جدا لذلك |
sözümü tutmadığımda sonuçlarına katlanacağımı biliyordum. | Open Subtitles | كنت أعرف أنني إذا أخلفت وعدي سأعاني التبعات |
sözümü tuttum. Elbiseyi senin için ayırdım. | Open Subtitles | و قد حافظت على وعدي و احتفظت بالفستان من أجلك |
- Siz öyle oldunuz gibi görünüyor, onlara karşı sözümü tutmamı engelleyerek. | Open Subtitles | لقد جعلتني أبدو كما لو أني أخلَفت وعدي لهم |
Babama verdiğim sözü tutabilmemin tek yolu buydu. | Open Subtitles | كانت تلك هي الطريقة الوحيدة بالنسبة لي لأحافظ على وعدي لأبي |
Ben Jualous'a verdiğim sözü tutmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | أنا فقط أحاول أن أحافظ على وعدي لـ جيلوس |
Sözüm söz. | Open Subtitles | لن أدعها تبعد عن ناظري. لك وعدي. |
Buraya gelmem ölüm sözümün samimiyetini gösteriyor. | Open Subtitles | جئت هنا لأجعلك تعرف أن وعدي بالحرب حقيقي |
Gözlerini kapat ve altmışa kadar say. Sen farkına bile varmadan bitmiş olur. | Open Subtitles | فقط إغلقي عيناكِ وعدي إلى الستون وسأكون امامكِ |
Tüm kalbimle imparatora ve Roma'ya bağlılık yeminimi tekrarlarım. | Open Subtitles | من اعماقي , اجدد وعدي بالولاء لامبراطوري وروما |
Sözüme sahipsin... benim yeminim... her ne istiyorsan. | Open Subtitles | وعدي.. وعهدي.. بل أي شيء تريدينه |
Yine de ona zarar gelmeyeceği sözünü veremiyorsun, değil mi? | Open Subtitles | لايزال بأنك لا تستطيع وعدي بأنها لن تتأذى، أتستطيع؟ |
Çocuğa söz verdim ve artık sözümden geri dönemem. | Open Subtitles | لقد وعدتُ الفتى، ولا يُمكنني أن أخلف وعدي الآن. |
Klozeti kaldıracağıma, sonrada silip tekrar indireceğime dair verdiğim sözler ona yetmedi. | Open Subtitles | و وعدي لها بأن أرفع المقعد وأن أمسح الحافّة ثم أُعيد المقعد ثانية الي مكانه ولكن هذالم يكن جيداً كفاية بالنسبة لها |