"وعظام" - Translation from Arabic to Turkish

    • kemik
        
    • kemiği
        
    • kemikler
        
    • kemikten
        
    • kemikleri
        
    • kemiklerine
        
    • kemiğimizle
        
    Daha fazla yaralanma ve kırık kemik bulmayı bekliyorum. Open Subtitles أنا أتوقع العثور على سبعة إصابات أخرى وعظام محطمة
    Sana benziyor mu ? ..bence hiç bir şey yapamayacaksın.Başka bir aç, sıradan.. ..ten ve kemik yığını olacak o da. Open Subtitles بالضبط مثلك لا شئ سيكون قطعة لحم وعظام جائعة
    İnsanlar neden cilt rengi, elmacık kemiği gibi şeyler hakkında bu kadar önyargılı? Open Subtitles لماذا تنحاز الناس وبشدة في لون البشرة وعظام الوجنتين وهذه الأمور؟
    kadavralardan alınan kemikler yerleştirip ayaklarımın düzgün hareket etmesi için uğraştılar. TED وعظام ميتة ايضًا، وذلك لأتمكن من المشي بطريقة صحيحة.
    Hepimiz eriyebilir etten ve kırılabilir kemikten yaratılmışız. Open Subtitles كلنا مجرد جلود قابلة للذوبان وعظام قابلة للكسر
    Son zamanlarda kısa saç tercih ediyor ama o çini mavisi gözler yok mu mükemmel orandaki elmacık kemikleri ve dopdolu kışkırtıcı dudakları. Open Subtitles شعره قصير مؤخراً لكن هذا يكثف عيون الزينون الزرقاء وعظام خديه الطرية وشفتاه المحرضة بالكامل
    Toprağı kazarak birkaç zavallının, kemik kalıntılarına ulaştık. Open Subtitles عرفنا أننا إذا حفرنا في الأرض ويخرج بقايا هياكل وعظام وممتلكات خاصة
    Bir kasap, işinin ilk gününde danayı kesmek zorundadır. Kan olur, kemik olur. Open Subtitles عليه أن يقوم بتقطيع بقرة سيكون هنالك دماء وعظام
    Ayrıca sağ el falanks ve metakarpalde kemik ezilmeleri var. Open Subtitles وتكدّم عظام على سلاميات وعظام مشط اليد اليمنى.
    Et, kemik ve safra lakin hepsine şekil veren anne sevgisi noksan. Open Subtitles لحم وعظام وصفراء كبد وتفتقد لكل شيء يصنع حب الأم
    Çünkü yakında, taş ve kemik yığını olacak. Open Subtitles قريبا سوف يكون أنقاض وعظام مكسوره
    Her tarafımdan para fışkırmıyor benim! Yağ ve kemik fışkırıyor! Open Subtitles لستمصنوعمن المال، أنا رجل من لحم وعظام
    Düz bir burun, güçlü bir yanak, ve düz bir çene kemiği. Open Subtitles أنف مستقيم، .. ذقن قويـّة وعظام فك عريضة
    İşte bunlar, toplamanız gereken peletler. Fare postu, fare kemiği, bunlar standart. Open Subtitles هذا هو نوع الكريات الذي تجمعونه فراء وعظام الفئران، كله يسهل الحصول عليه
    Ölü balık ve kuş kemiği. Open Subtitles أنه أسماك ميتّة وعظام طيور.
    Ve şeyinin ucundan deldirip kafatası ve kemikler geçirdiğinden... bana bahsetme nezaketine bile sahip değil. Open Subtitles وهو لَمْ يخبرني بأن لديه جمجمة وعظام متقاطعة
    Kurumuş, ezilmiş ceset parçaları ve kemikler var üzerlerinde. Open Subtitles إنها مليئة بأجزاء جافة من جسد الضحية وعظام
    ...cinayet, küfürler, beyinler, bodrum katları, kemikler, testereler, akciğerler, şapka olarak takılan suratlar. Open Subtitles وقتل وسيوف وأدمغة وقبو مظلم .. وعظام ومناشير ورأتيّن ، ووجوه يرتدوها مثل القبعات
    I'm düzenli etten kemikten oluşan. Benim vücudun yüzde 100 insan. Open Subtitles صرت خليقة لحم وعظام عاديين، %جسدي بشريّ 100.
    Her tarafı etten kemikten. Open Subtitles .إنه عبارة عن لحم وعظام
    Ve bu kilise dekorasyonunda gerçek insan kafatasları ve kemikleri vardı. Open Subtitles كما توجد تلك الكنيسة التي زُِينت بجماجم وعظام بشرية
    Onlara sol bacağına ve kayıp bebek kemiklerine de bakmalarını söyle. Open Subtitles وعظام الجنين المفقوده
    Ama insanız, tanrı değiliz. Etimiz, kanımız ve kemiğimizle hayattayız. Open Subtitles لكننا رجال ولسنا آلهة إننا لحم ودم وعظام

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more