"وقت كاف" - Translation from Arabic to Turkish

• Zamanımız
• vaktimiz
• vakit
• vaktim
• yeterli zaman
• yeterince zaman
• süre
• vaktin
• kadar zaman
• zaman yeterli

Burada görüşme yapılacak pek çok adam var ve bizim Zamanımız yok.
يوجد الكثير من الرجال للتحقيق معهم ولا يوجد وقت كاف

Yani sence bu işin ardından tüm hedeflerimize ulaşmak için yeterli Zamanımız olacak mı? Diğeri kadar emin olamayız.
في رأيك، هل هناك وقت كاف لتحقيق أهدافنا إذا تتبعنا هذا السيناريو؟

Demeye çalıştığım, fazla vaktimiz yok.
حسنا، أنا فقط أقول أنه ليس لدينا وقت كاف.

Çocukken babanın sana yeterince vakit ayırmadığından dem vururdun.
اشتكيت دائماً بأن والدك لم يمضي معك وقت كاف متى كنت صبياً

Sana şeker ya da çiçek getirirdim, ama hiç vaktim olmadı.
كان بودي لو استطعت بعض الحلويات، الزهور لكن لم يكن لدي وقت كاف.

Bilmiyoruz çünkü bu yazıların ne kadar etkili olacağını öğrenmek için yeterli zaman geçmedi, sonuçta zaman gerektiren bir süreç.
ونحن لا نعرف، لأنه لم يمر وقت كاف حتى الآن لمعرفة مدى تأثير تلك الأوراق يستغرق وقتا للحصول عليها

Bu gemi İkinci Dünya Savaşında batırılmıştı ve önemli miktarda resif gelişmesi için yeterince zaman geçti.
أغرقت هذه السفينة إبّان الحرب العالمية الثانية، وكان هناك وقت كاف لتكوين شعاب مرجانية كبيرة.

İlk olarak, Tren yarın sabah 45 dakikalık bir mola verecek, ki bu süre dünyadaki en kutsal yerlerden olan
القطار يتوقف اول شئ غدا صباحا لساعة و 45 دقيقة والذى هو وقت كاف لزيارة سريعة

Yeterli vaktin vardı. Ve gerisini yerçekimine bıraktın.
وقت كاف لتعود وتترك الأمر لجاذبية الأرض تكمل الباقي

Bir sorun varsa, yeteri kadar zaman yok.
وإذا ما حدثت مشكلة، لا يوجد وقت كاف لتفاديها.

Bu kadar zaman yeterli mi?
سوف أوصل اليكي بعد ساعة هل هذا وقت كاف ؟

Yetkililer salgını kontrol altına almadan önce şehirden çıkmak için yeterli Zamanımız var.
لدينا وقت كاف للخروج من المدينة قبل أن تقوم السلطة بمنع الإنتشار

Ve Zamanımız yok. Annemin yanına gitmeliyiz.
وليس لدينا وقت كاف يجب أن نقابل أمنا بعد قليل

Yine beni haklı çıkardın, geçen sefer daha riskli bir tedavi öncesinde, test yapmak için yeterli Zamanımız olmadığını söylemiştin.
لتأكيد وجهة نظري أخر مرة قلت انه لم يكن هناك وقت كاف للفحص قبل علاج أكثر خطورة

En azından kimlikleri açığa çıkabilecek ajanları bulmak ve sahadan çekmek için Zamanımız var.
،على أقل تقدير لدينا وقت كاف لإيجاد أولئك العاملين الذي فضح أمرهم الآن

Bize sıcak bir yemek ısmarlayayım. Çok Zamanımız var.
دعنى أطلب لنا غذاءا ساخنا لدينا وقت كاف

Fazla vaktimiz yok. Bu ne?
وتخلوا سبيله حالاً. ليس لدينا وقت كاف. ما هذا؟

Kıçlarını silmeye bile vakit bulamazlar Meg.
ولن يحظيا حتى وقت كاف ليستفيقا من مشاكلهما

Hayır, böyle iyi. Onlara bakmak için yeterince vaktim oldu.
لا، لا بأس، كان عندي وقت كاف للنظر إليهم

Onları şu adanın çöllük tarafına bırakarak yeterli zaman kazanalım.
لدينا وقت كاف لإنزالهم فى بقعة معزولة على الجزيرة

yeterince zaman geçti, gidelim derim!
لقد مر وقت كاف أرى أن نذهب

Egzersiz ve diyet için yeterli bir süre.
هذا وقت كاف للبدء بحِمية و ممارسة التمارين

Malzeme mutfakta. Yeterli vaktin de var.
إنها بالمطبخ، لديك وقت كاف لم يبق سوى النية

Zihnini okuyabiliyorum. Cihazı durdurabilecek kadar zaman var.
أستطيع قراءة عقلك هناك وقت كاف لإيقاف الآلة

Bir hafta belki, ama o ana dek zaman yeterli.
-ربما لمدة اسبوع و لكنه وقت كاف فى الوقت الحالى -ماذا تريد؟