"وقعنا" - Translation from Arabic to Turkish

    • birbirimize
        
    • düştük
        
    • olduk
        
    • kısıldık
        
    • Başımız
        
    • yakaladık
        
    • imzalarsak
        
    • imzalamıştık
        
    • Hepimiz
        
    • anlaştık
        
    • yakalandık
        
    • imzaladığımızda
        
    • aşık
        
    • imzaladık
        
    Yüzüğümle oynarken bana babasıyla birbirimize nasıl âşık olduğumuzu sorsun istiyorum. Open Subtitles اود انها تلعب بخاتمي وتسألني كيف وقعنا في الحب انا وابيها
    birbirimize aşık olduk ve onunla adeti konuşabilecek rahatlıktaydım. TED و وقعنا في حب بعضنا و كنت طبيعية في مناقشة دورتي الشهرية معه.
    Tuzaklarına düştük ve her geçen dakika daha da sıkışıyoruz, ama ben yaşadığım ve nefes aldığım sürece bu evi bizden alamayacaklar. Open Subtitles لقد وقعنا في فخهم والحالة تزداد سوءا علينا في كل لحضة ولكن لطالما انا على قيد الحياة واتنفس
    Kapana kısıldık, değil mi? Fikir buydu zaten. Open Subtitles وقعنا في مكيدة ، اليس كذلك؟ تلكَ هي الفكرة
    - Evet. Ancak sizin Mafya ile Başımız derde girdi. Open Subtitles نعم ، ولقد وقعنا في مشاكل مع المافيا الروسية
    Muhtemelen bu yüzden seni şirketini soyarken yakaladık. Open Subtitles ربما كان هذا هو السبب في أننا وقعنا لك سرقة كل ما نقدا من الشركة.
    Bu anlaşmayı imzalarsak tercih yapma hakkımızı kaybedeceğiz. Open Subtitles إذا وقعنا هذه , نحن نتخلي عن حقنا في الاختيار
    Danny ve ben sözleşme imzalamıştık, siz de şahit olmuştunuz. Open Subtitles دانى وأنا وقعنا العقد وأنت شهدته
    Paris'te birbirimize aşıkken birbirimizi iyi tanımıyorduk. Open Subtitles كنا نعرف القليل عن بعضنا حين وقعنا في الحب.
    Paris'te birbirimize aşıkken birbirimizi iyi tanımıyorduk. Open Subtitles كنا نعرف القليل عن بعضنا حين وقعنا في الحب.
    birbirimize aşık olduğumuz sürece anladığımız tek şey... anlaşıIması gereken bir şey olmadığıydı. Open Subtitles طالما وقعنا بالحب فنحن فهمنا بعضنا البعض فهذا الشيء لا يحتاج للفهم
    Limanın yaklaşık otuz kilometre açığında pusuya düştük. Open Subtitles لقد وقعنا في كمين على بعد 30كيلومتر من الميناء
    Gözden düştük. Ama tekrar ayağa kalkacağız. Open Subtitles وقعنا في وضع مزرٍ لكنّنا وقفنا على أقدامنا مجدّداً
    Sonra havuza düştük ve uyandığımızda buradaydık. Open Subtitles إذا عندها وقعنا في المسبح و إستيقضنا هنا
    Hayat tarzımız yanlıştı... hatalarımızın kurbanı olduk... kıskıvrak bağlanmıştık. Open Subtitles طريقة عيشنا ، نعم . كان ذلك خطأ نحن وقعنا في شرك الخطيئة
    Deniz önünde kapana kısıldık! Open Subtitles لقد وقعنا فى شرك من ناحية البحر كاليب ...
    Ancak sizin Mafya ile Başımız derde girdi. Open Subtitles نعم ، ولقد وقعنا في مشاكل مع المافيا الروسية
    Galiba büyük balık yakaladık. Open Subtitles يبدو أننا وقعنا على صيد ثمين
    Bu anlaşmayı imzalarsak tercih yapma hakkımızı kaybedeceğiz. Open Subtitles لكن إذا وقعنا على هذه الأتفاقات، سوف نتخلى عن حقوقنا في الأختيار.
    Kontrat imzalamıştık. Bu bir anlaşmaydı. Open Subtitles لقد وقعنا عقدا تلك كانت اتفاقية
    Hepimiz farklı şekillerde ona aşıktık. Open Subtitles حسناً، أفترض أننا وقعنا جميعاً فى حبها بطرق مختلفة ٍ.
    Bir strateji üstünde anlaştık. Anlaşmayı imzalamadan onayladık. Open Subtitles لقد اتقفنا على استراتيجية و قد وقعنا على ذلك
    Japon denizinin üzerinde bir dolu yağmuruna yakalandık! Open Subtitles لقد وقعنا في عاصفة ثلجية عبر بحر "اليابان", صحيح ؟
    Çünkü onun için önemli. Ev Arkadaşlığı Anlaşması'nı imzaladığımızda anlaşma yaptık. Open Subtitles لأنه أمر هام بالنسبة له، وعندما وقعنا على الاتفاقية، اتفقنا على الشروط
    Geçtiğimiz yıl boyunca, buraya gelip giderken bu yere aşık olduğumuzu farkettik. TED عبر حول هذه السنة التي أمضيناها في الطيران ذهابا و قدما، استنتجنا أننا وقعنا في حب هذا المكان.
    Barış antlaşması imzaladık ya Nova Prime. Daha ne istiyorsun? Open Subtitles لقد وقعنا معاهدة سلام نوفا برايم ماذا تريدين أيضًا ؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more