"وكاد" - Translation from Arabic to Turkish

    • Neredeyse
        
    • az daha
        
    • az kalsın
        
    Yolculuğumuz otobüsle 1 hafta sürdü ve Neredeyse birkaç defa yakalanıyorduk. TED إستغرقت الرحلة أسبوعاً بالحافلة وكاد أن يتم القبض علينا عدة مرات
    Neredeyse seni öldüren, kaçırdığım şeyin ne olduğunu bilmek istiyorum. Open Subtitles أريد أن أعرف السرّ الذي فاتني وكاد أن يتسبب بمقتلك
    Tek başıma koşuyorum, işlerimi düşünüyorum... bir anda durup dururken, bir ahır kapısı gökyüzünden düşüverdi ve Neredeyse bana çarpıyordu. Open Subtitles لقد كنت أهرول ، و مهتمة بعملي وقد خرج من لا مكان باب حظيرة سقط من السماء وكاد أن يسحقني
    Ama bir saattir seninleyim ve masum biri az daha ölüyordu. Open Subtitles وأنا معك منذ متي؟ منذ ساعة؟ وكاد أن يُقتل رجل برئ
    İlk gün çocuğun biri düşüp kafasını çarptı. az daha ölüyordu. Open Subtitles وفي اليوم الأول هناك وقع أحد الأولاد وصدم رأسه وكاد يموت
    O kapı yine sıkışmış, az kalsın kafamı uçuruyordu. Open Subtitles ارتدّ هذا الباب متأرجحا، وكاد أن يقتلع رأسي مجددا
    Büyük Kanyon hikâyeni taklit etmeye çalışırken az kalsın havuza düşüyordu. Open Subtitles وحاول تقليد إنطباعك عن الوادي العظيم وكاد أن يسقط بالمسبح
    Aylarca işini zar zor yapabildi, bunun sonucunda Neredeyse işini kaybediyordu. TED واستطاع بالكاد أن يؤدي وظيفته في عمله لعدة شهور، وكاد أن يخسر عمله نتيجة ذلك.
    Lucas'ı son kez öptüğümde, yani gerçekten öptüğümde... kalp krizi geçirdi, Neredeyse ölecekti. Open Subtitles في المره الأخيره التي قبلت فيها لوكاس لقد أصابته نوبه قلبيه وكاد أن يموت
    Hadi, birisi köpeğini dışarıda bırakmış ve o da yola gelmiş, Neredeyse bizi öldürüyordu. Open Subtitles اوه هيا شخص ما فقط سمح لكلب ما بالخروج وذهب على الطريق وكاد ان يقتلنا
    Ve sonra da bir asansörde vuruldu ve Neredeyse kan kaybından öldü. Open Subtitles المصعد في يموت أن وكاد ناري, بطلق أصيب وبعدها
    Daha önce saklamam gerektiğinde Neredeyse paramparça oluyorduk. Open Subtitles لقد طُلب مني ذات مرة أن ألا أفشي السر وكاد هذا أن يدمرنا
    Daha önce karşılaştılar ve bu Neredeyse her şeyi mahvediyordu. Open Subtitles لقد إلتقيا مرّة واحدة مِن قبل، وكاد يُفسد كلّ شيءٍ تقريباً.
    Bu adam bir arkadaşıma ateş etti, Neredeyse öldürüyordu onu. Open Subtitles هذا الرجل أطلق النار على صديقة لي، وكاد يقتلها.
    - Yolda kuyumculara uğradık. Adam Neredeyse kalp krizi geçiriyordu. Open Subtitles لقد مررنا على صائغ في طريق عودتنا، وكاد يُصاب بنوبة قلبيّة.
    İki sene önce biri öyle paniklemiş ki kalp krizi geçirmiş ve Neredeyse ölüyormuş. Open Subtitles أجل، لقد سمعت شخص منذعامينمضوا.. كان مذعور للغاية فأصيب بنوبة قلبية وكاد أن يموت.
    Bir kulaç bile atamadı. Biz yetişene dek az daha boğuluyordu. Open Subtitles لم يكن يعرف السباحه وكاد بأن يغرق لولا بأننا لحقناه
    Bana yalan söyledi! Arkamdan iş çevirdi ve az daha kendini öldürtüyordu. Open Subtitles لقد كذب عليّ وداري ذلك عني وكاد أن يقتل نفسه
    Bir duvara yazdım ve az kalsın ölüyordum. Open Subtitles كتبت على الجدران وكاد أن يتسبب هذا في موتي
    Bu sabah kalktım ve az kalsın burnum bir futbol topuyla kırılıyordu. Open Subtitles في هذا الصباح استيقظت وكاد انفي ان يكسر بسبب كرة قدم

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more