"وكتب" - Translation from Arabic to Turkish

    • yazmış
        
    • yazdı
        
    • kitaplar
        
    • kitapları
        
    • not
        
    • kitap
        
    • yazmıştı
        
    • mektubu
        
    Tamam. Üç yıl ve 50 milyon ceza. Hepsine lanet bir çek yazmış. Open Subtitles حصل على ثلاث سنوات وغرامة خمسون مليون دولار , وكتب لهم شيكات بذلك
    Sivil Savaş'ta hemşirelik yapmış ve güzel bir şiir yazmış. Open Subtitles كان ممرضاً فى الحرب الأهلية وكتب أشعاراً عظيمة
    İşine son verildiğinde Khruschev ne yapmış biliyor musun... oturup iki tane mektup yazmış, yerine atanan kişiye vermiş ve şöyle demiş: Open Subtitles تعرف ، عندما أخرج كروشيف بالقوة جلس ، وكتب خطابان وأعطاهم إلى وريثه
    Yemek masasına oturdu ve bir parça kağıda bir sayı yazdı. Open Subtitles ولقد جلس على طاولة المطبخ وكتب رقماً على قطعة من الورق.
    Polis, evin içinde 75'ten fazla cinayetin belgelendiği günlük ve kitaplar buldu. Open Subtitles وداخل المنزل وجدوا مذكرات وكتب بها تفصيلات عن اكثر من 75 جريمة قتل
    Özellikle etrafta bıçaklar ve yemek kitapları varken... Open Subtitles خصوصا ليس بكل هذه السكاكين وكتب طبخ حول.
    Homer kelleyi de yedi ve ona da kötü not verdi. Bu gerçek bir olay. Open Subtitles أكل الرأس وكتب عنه نقداً سيئاً، إنها قصة حقيقية
    Onca kitap ve filmde bu konu hep işlenmiştir, değil mi? Open Subtitles كرّست أفلام وكتب لهذا الموضوع أوليس كذلك؟
    Bu benim en sevdiğim alıntı çünkü H.C. Jacobaeus insanlar üzerinde laparoskopi ameliyatı yapan ilk kişi idi ve bunu 1912’de yazmıştı. TED هذه افضل عبارة لأن الدكتور جابكايس كان اول شخص اجرى الجراحة بالمنظار على الإنسان وكتب ذلك في عام 1912
    İşine son verildiğinde Khruschev ne yapmış biliyor musun... oturup iki tane mektup yazmış, yerine atanan kişiye vermiş ve şöyle demiş: Open Subtitles تعرف ، عندما أخرج كروشيف بالقوة جلس ، وكتب خطابان وأعطاهم إلى وريثه
    Zodiac olayı gazeteden okumuş ve üzerine alan bir mektup yazmış. Open Subtitles وقراها الزودياك في الصحيفة وكتب رسالة ينسب الجريمة لنفسه
    Üzgün olduğunu aşk ve takdir etme duygularını karıştırdığını yazmış. Open Subtitles وكتب يقول انه يأسف لخطأ مشاعره حول الاعجاب والحب المتسم بالاحترام
    Sonra da katil boş zannettiği bir kağıdı alıp üstüne daktilo ile intihar notunu yazmış. Open Subtitles ومن ثمّ أخذ القاتل ما كان يعتقد أنّها مجرّد ورقة بيضاء، وكتب رسالة إنتحار
    O da bütün siniriyle program yapımcılarına mektup yazmış. Open Subtitles لقد إنزعج تماماً، وكتب رسالة إلى البرنامج.
    Eski Kudüs'teki her yer ile ilgili araştırmalar yapmış hatta Kudüs ile ilgili yedi kitap yazmış. Open Subtitles عمل ابحاثا عن كل مكان في المدينه القديمه, وكتب سبع كتب عن القدس.
    O onları çalışmış, onlar hakkında yazmış, onlarla yaşamış ve onları solumuştur. Open Subtitles هــو درسهــم , وكتب عنهــم. وتعايش وتنفس معهــم.
    Ve savaştan sonra birçok askerle röportaj yaptı ve savaşan adamların deneyimleri hakkında yazdı. TED وبعد الحرب أجرى حواراتٍ مع الكثير من الجنود وكتب عن تجارب الرجال في الحرب.
    Ve özellikle benim için karanlık bir günde Jason oturdu ve bir mail yazdı. TED وفي أحد الأيام الأكثر حلكة بالنسبة لي، جلس جيسون وكتب لي رسالة بريدية.
    Cadı Darvolya'nın mektupları sapkın kitaplar ve son olarak kızlara işkence yaptığı kafes de bulundu. Open Subtitles بالاضافة الى رسائل من الساحرة دراوفيلا وكتب الهرطقة وأخيراً القفص الذي عذبت فيه الفتيات
    İsimlerini asla anlayamadığım kitaplar. Open Subtitles يسود معظم الأيام وكتب كنتُ أعجز عن فهم عنوانها
    Özellikle etrafta bıçaklar ve yemek kitapları varken... Open Subtitles خصوصا ليس بكل هذه السكاكين وكتب طبخ حول.
    Kitapların hâlâ basılıyor, Bay Orbeli'nin kitapları da. Open Subtitles كتبك لا زالت في الطباعة. وكتب السيّد أوربيلي أيضاً
    Bunlar onun çizimlerini ve yazılarını sakladığı not defteri. Open Subtitles ..هذه دفاتر جيبه ..التي رسم عليها.. وكتب
    Birkaç hafta önce borudan geçtiğimi yazmıştı. Open Subtitles وكتب لي حتى أسابيع قليلة مضت لعبور أنبوب.
    tut ki, katil evine girebilecek, her istediğinde gelen bir adamdı, o mektubu maktul orada yokken önceden yazdı. Open Subtitles ولديه وصول للمنزل متى ما شاء وكتب هذا من بعدها حينما كانت موجودة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more