Seninki gibi bir sadakat, sadece bağlılıktan bir sebebe dönüşür. | Open Subtitles | ولاء مثل ولائك, لا يأتى الآ من أخلاص تام للقضية. |
Vaughn, Milgram-Reich sadakat testini geçersen Devlin'in seni araştırmacı olarak işe alacağını söyledi. | Open Subtitles | فوجن أخبرني ديفلن صدّق أنت للإجراء بحث إذا تعبر الرايخ موجلين إختبار ولاء. |
Sessiz kalmak istemene hayran kaldım. sadık biri olduğunu gösteriyor. | Open Subtitles | انا معجبة لرغبتك في عدم سكوتك يظهر انكي ذات ولاء |
Baktıkları tek şey, partiye sadık olup olmaman. Önemli olan da bu değil mi? | Open Subtitles | ما يهم هو اذا كان شخصا عنده ولاء للمجموعة |
Goa'uld'un gücünün dayandığı bir grubun ... sadakatini zayıflatabilirsek. | Open Subtitles | لو تمكنا من زعزعة ولاء نفس الفريق الذى يعتمد عليه الجواؤلد في إستمرار تفوقهم |
Nasıl bu nankör Domuz-Tavşan'dan bir hayran sadakati bekleyebilirim? | Open Subtitles | كيف يمكنني رعاية تصميم ولاء ذلك المعجب .. الارنب الخنزير ؟ |
bağlılık, kontrol... ne dersen de. Ben buna aşk diyorum. | Open Subtitles | ادعُ الأمر بما تشاء، ولاء أو سيطرة، لكنّي أدعوه حبًّا. |
Kötülüğe giden yol, olağanüstü bir güç getirirken, sadakat getirmeyebilir. | Open Subtitles | الطريق الى الشر ربما يحدث قوة عظيمة لكن ليس ولاء |
Ona sadakat borcunuz yok. Ona karşı şahitlik yapmanız anlayışla karşılanır. | Open Subtitles | انت لا تدين له بأي ولاء من العقلانية ان تشهد ضده |
Doktor Wieck, 1934'te Memur sadakat Yeminini ettiniz mi? | Open Subtitles | هـلّ حلفتَ يمين ولاء الخدمة المدنية لعـام 1934؟ |
1934'te Memur sadakat Yeminini ettiniz mi? | Open Subtitles | هـلّ حلفتَ يمين ولاء الخدمة المدنية لعـام 1934؟ |
Eğer kendi arkadaşlarım beni terk edip kaçsalardı, değil artık sadık olmamak onları öldürürdüm. | Open Subtitles | إذا هرب أصدقائي وتركوني بين يديك لا أنسى أي ولاء لهم وحسب بل أُذكر نفسي دائماً بأن أقتلهم |
Günümüzde kovboyların en sadık dostu bu melez atlardır. | Open Subtitles | رعاة اليوم الأكثر ولاء رفيق هو الحصان الربع. |
Ya da iş arkadaşına sadık olmayan bir kadına. | Open Subtitles | أو إمرأة ليس ليديها ولاء لزملائها في العمل |
Müşteri sadakatini teşvik etmek için ürünümüzün denemesinde sizin yardımınızı istiyoruz. | Open Subtitles | نحن نقدّر ولاء زبائننا ونريد منكم مساعدتنا في اختبار منتوجنا الجديد .. |
Hayır, pek değil, çünkü mükemmel bir varlık inananların sadakatini elinde tutmak için yalan söylemez. | Open Subtitles | لا، ليس تماماً، لأنّ الكائن الكامل ..لن يضطر إلى الكذب كي يضمن ولاء أتباعه |
Emin olun arkadaşımın dürüstlüğü ve sadakati sizi tamamen ikna edecek, efendim. | Open Subtitles | بوسعي أن أُؤكد لك ، يا سيدي بأنّك ستكون مقتنعا تماماً من إخْلاص و ولاء صديقي |
Bu durum kısa vadeli satışları tehlikeye atmış olabilir; ama, paylaşılan değerlere dayalı, devamlı ve uzun vadeli bir bağlılık da oluşturmuştur. | TED | قد يكون يؤثر على المبيعات في المدى القصير، لكنه يبني ولاء دائم وطويل الأجل استناداً على القيم المشتركة. |
Bütün yabaniler, kimseye veya hiçbir şeye bağlılığı olmayan yalancı vahşilerdir. | Open Subtitles | كل ساكني البرية كاذبون ومتوحّشون وليس فيهم ولاء ولا سمة حسنة. |
CA: Sizce taraftarlarının önemli kısmı Trump'a gerçeklerden daha fazla mı bağlı | TED | كريس أندرسن: هل تعتقد أن عدد كاف من داعميه لديهم ولاء أكبر للحقيقة عن أي .. |
Bar borcunu ödeyene kadar, sana hiçbir bağlılığım yok. | Open Subtitles | إلى حين أن تدفع لقاء فاتورتك . ليس لي أيّ ولاء لك |
Kral, benim için ve acı çekecek adamlarının sadakatinden korktuğu için böyle söylüyor. | Open Subtitles | الملك يتحدّث بمبدأ الخوف علىّ وعلى ولاء رجاله الذين سيعانون بذلك |
Aziz değiliz belki ama vefalı adamlarız. Borcumuzu öderiz. | Open Subtitles | ربما نحن لسنا بهذه الطيبة , لكن لدينا ولاء , و نحن نرد ديوننا |
sadakat konseptini anlayamayan bir adama sadıksın. | Open Subtitles | لديك ولاء لرجل الذي.. ثق بي لا يفهم هذا المفهوم. |
Tahttakini aşağı indirme düşüncesi yüzünden yavaş yavaş Sparazza'nın en önemli adamlarının bağlılığını kazandı. | Open Subtitles | و قد حشد ببطء ولاء رجال سابرازا الكبار بفكره القاءه من العرش |
Şüpheli durumlar varken kendi karısını ihbar edecek bir adamın bağlılığından nasıl şüphe ederdik? | Open Subtitles | كيف يمكننا توقّع ولاء الرجل الّذي سيبلغ عن زوجته إذا هناك ظروف مريبة؟ |
Ben bir çok şey söylerim belki, ama ben sadığım. | Open Subtitles | أنا أقول الكثير من الأشياء الجنونية، لكني على الأقل لدي ولاء |
Ülkesine, görevine ve adamlarına karşı aşırı sadıktı. | Open Subtitles | رجل ذو ولاء عميق إلى بلادِه وواجبه ورجاله |