Biz burada doğduk. Bu ülkeyi onlardan daha iyi tanıyoruz. | Open Subtitles | لقد ولدنا هنا نحن نعلم بهذا البلد اكثر مما يعلمون |
Öldük ve tekrar tekrar doğduk. Bu bizi kahraman yapar. | Open Subtitles | لقد متنا و ولدنا من جديد و هذا يجعلنا أبطالاً |
Sonunda Hakuna Matata güvende dostum, çünkü artık kimse oğlumuzu alamayacak. | Open Subtitles | الهاكونا ماتاتا قد انقذت أخيراً يا صديق لأن لا شيء سيأخذ ولدنا الآن هل ذهب؟ |
oğlumuz şiirle uğraşırken elleri de boş durmuyor! | Open Subtitles | عنما يلقي ولدنا الشعر, تعمل يديه في جيوبه |
Bence pek çok şey için doğmuşuz. | Open Subtitles | يَبْدو لي بأنّنا ولدنا للعديد من الأشياءِ |
Oğlumuzun güvende olduğundan emin olmak için elimizden geleni yapacağız. | Open Subtitles | وسنبذل كل ما بوسعنا للتأكد من أنّ ولدنا في أمان. |
Bunun, bu uzva hiç sahip olmamış birisi için bile doğru olabilmesi, bizim bu haritanın ilk haliyle doğduğumuz anlamına gelmekte. | TED | وفي الحقيقة، هذا ممكن بالنسبة لشخص لم يكن لديه طرف ليشعر بوجوده وتدل على أننا ولدنا على الأقل ببدايات هذه الخريطة |
Bizler ruhla doğduk, hepimiz, ama bazen şiddet, suistimal, ihmal gibi hayatın zorlukları altında ruhumuz eziliyor. | TED | لقد ولدنا جميعاً بروح كتلك .. جميعنا ولكن احيانا تختفي و تضف تلك الروح تبعا لتحديات الحياة والعنف و الاهمال و الاساءة |
Bir katil içgüdüsüyle doğduk, bunu radyo gibi açıp kapatamazsın. | Open Subtitles | لقد ولدنا لكى نلاكم ولا نستطيع ان نطفىء هذه الغريزة كمانطفىءالراديو. |
Birleşik Devletlerde doğduk. Amerikan pasaportumuz var. | Open Subtitles | لقد ولدنا في الولايات المتحدة لدينا جوازات سفر أمريكية |
Hepimiz orada doğduk. | Open Subtitles | ـ قضينا حياتنا كلها هُناك، لقد ولدنا هُناك |
Seni seviyorum Russell, ve küçük oğlumuzu da her şeyden çok, ama çok uzun süredir mutlu olamıyorum. | Open Subtitles | إننى أحبك يا راسيل . وأحب ولدنا الصغير أكثر من أي شئ ولكننى لم اكن سعيده منذ وقت كبير |
Bu yüzden oğlumuzu Mısır'dan alıp Herod'un gazabından kurtarmalıyız. | Open Subtitles | لذا يجب أن نأخذ ولدنا إلى مصر و ننقذه من غضب هيردوس |
oğlumuz süte yakın olmak istiyorsa, buzdolabında uyuması gerekecek. | Open Subtitles | إن كان على ولدنا أن ينام بجانب اللبن فيجب أن ينام في الثلاجة |
oğlumuz güzel ve yetenekli annesiyle gurur duyacak. | Open Subtitles | ولدنا سيفخر جداً بوالدته الجميلة والموهوبة |
Billie ile aynı yıl doğmuşuz. Ne tuhaf değil mi? | Open Subtitles | بيلي وأنا ولدنا بنفس السنة أو ليس هذا بحدث؟ |
Öyle mi? Evimize birini sokarsan olacağı budur. Oğlumuzun suçlularla gezmesine izin veriyorsun. | Open Subtitles | هذا مايحدث عندما تترك ولدنا يصاحب مجرمين |
Beverly ve ben doğduğumuz zaman... ...450.000 aslan vardı,... ...ve günümüzde 20.000 aslan var. | TED | فعندما ولدنا انا وبيفرلي كان هناك 450 الف اسد .. ولكن اليوم يوجد فحسب 20 الف اسد |
Şu andan itibaren yeniden doğmuş gibi olalım. | Open Subtitles | من هذا الوقت فصعادا سيكون الحال وكأننا ولدنا من جديد |
Her zaman bu dünyaya huzur getirmek için doğduğumuzu söylerdi. | Open Subtitles | إنها تقول دائما بأنّنا ولدنا لكي نجلب الخير إلى العالم |
Bizler doğarız ve ölürüz ama nedenini bilmeyiz. | Open Subtitles | حَسناً، نحن ولدنا وسوف نَمُوتُ لا نَعْرفُ لِماذا؟ |
Ve ayrıca durumu oldukça ciddi bir çocuğumuz da hastanede... | Open Subtitles | وصادف أيضاً أن ولدنا دخل المشفى في وضع خطر |
Bir daha asla oğlumuza el kaldırmayacaksın. | Open Subtitles | أن توافق على عدم رفع يدك على ولدنا مرة أخرى |
doğup büyüdüğümüz yeri terk etmeye zorlanmıştık. | Open Subtitles | لقد اجٌبرنا علي ترك البيت الذي ولدنا وتربينا فيه جميعاً |
O kızın artık oğlumuzla takılmasını istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريد أن تصاحب هذه الفتاه ولدنا بعد الأن |
Ama sen ve ben kendi çocuğumuzu seçeceğiz. Tıpkı alışveriş yapmak gibi olacak. | Open Subtitles | ، أنت وأنا سنختار ولدنا سيَكُونُ مثل التسوّق |
Biz bu iş için doğmuşuz. Sen bu iş için doğmuşsun. | Open Subtitles | إنه نداء الواجب لقد ولدنا لنمارس هذا العمل |