| Yani, saklanma yerini bilmesini açıklayabilirsiniz ve mısırdan bebeği, Ama ben o odadaydım. | Open Subtitles | اعني، نستطيع ان نفسر معرفته بمكان الإختباء ودمى القش ولكنني كنت بتلك الغرفة |
| Önemli bir not. Herkes bu hastalık safhalarından geçmez. Ama ben şanslılardandım ki ben geçtim. | TED | ومن المهم معرفة أنه ليس أي شخص يمر بمرحلة المرض هذه، ولكنني كنت أحد المحظوظين الذين فعلوا. |
| İnsanlar balıkları aptal sanıyor, Ama ben olmadıklarından hep emindim. Ne zaman sessiz olacaklarını biliyor onlar. Asıl aptal olan insanlardır. | Open Subtitles | الناس تعتقد أن السمك غبي، ولكنني كنت متأكداً دائماً أنهم ليسوا كذلك، لأنهم يعلمون متى يهدأوا |
| Ama ben onun kendi bildiği zaman geleceğini biliyordum. | Open Subtitles | ولكنني كنت أعرف أن الوقت قد حان في تلك اللحظة لولادتها |
| Ama ben, bilirsin, ben de ondan faydalanmaya çalıştım. | Open Subtitles | ولشعورٌ مريع أن تشعر بذلك ولكنني كنت أريد أن أستفيد من شيءٍ ما أيضاً |
| Bakın, beni sevmeyebilirsiniz Ama ben onun kurtarıcısıydım ve o da benim. | Open Subtitles | اسمعوا, ربما لاتحبونني ولكنني كنت منقذه وهو كان منقذي |
| Nasıl göründüğünü biliyorum evet biliyorum Ama ben de oradaydım. | Open Subtitles | أوغست,أوغست أنا أعرف كيف يبدو الأمر,ولكنني كنت هناك |
| Dün birlikte görünseydik... senin bir kaybın olmazdı... Ama ben herşeyimi kaybedebilirdim. | Open Subtitles | لم تكون لتخسري شيئاً ولكنني كنت سأخسر كل شيء اذا على اي حصان سوف تراهنين |
| Kimse hiçbir şey demedi Ama ben ne düşündüklerini biliyordum. | Open Subtitles | لم يقل أي أحد منهم شيء ولكنني كنت أعرف بما يفكرون به |
| Kaliteli bir iş arkadaşı. Ama ben daha üretkendim. Katılıyorum, kaliteli bir iş arkadaşı. | Open Subtitles | ولكنني كنت أكثر إرباحًا، وأوافقك الرأي بأنه كان شريكاً كفؤ. |
| Ama ben gerçekten de şanslıydım. Rose ve Joe'la tanıştım. | Open Subtitles | ولكنني كنت محظوظاً جداً أنه تمت تربيتي من قبل جو و روز |
| Ama ben evliydim ve bazen evlilik en yalnız yerdir. | Open Subtitles | ولكنني كنت متزوجة، وأحيانًا كنت أشعر بالوحدة. |
| Herkes şimdi söylüyor Ama ben daha önceden biliyordum. | Open Subtitles | الجميع يقول ذلك الآن، ولكنني كنت أعرف ذالك |
| Rahatsız etmek istemem Ama ben de seninle konuşmak istiyordum. | Open Subtitles | لم أقصد المقاطعه ولكنني كنت أريد التحدث إليك |
| Beni aradığını sandın Ama ben seni hep izledim. | Open Subtitles | تعتقد أنك كنت تبحث عني ولكنني كنت أراقبك |
| Böbürlenmiş gibi olmak istemem Ama ben senin yaşındayken sıkı bir hatundum. | Open Subtitles | لا أريد التباهي، ولكنني كنت نموذجية جداً عندما كنت في عمرك |
| Gitmezdi, tamam, gitmezdi, Ama ben sadece bu günü erteleyeceğin konusunda çok endişelendim. | Open Subtitles | ما كان ليعجبني , ما كان ولكنني كنت فقط قلق بأنكِ كنتِ ستؤجلين الزفاف |
| Ama ben her zaman çemberin dışına çıkan birisi oldum, bilirsin? | Open Subtitles | ولكنني كنت دائماً الشخص الذي كان يخطو دائماً خارج الدائرة، أوتعلم قصدي؟ |
| Acınılmayı ve hayalkırıklığı bekliyordum. Ama ben şefkat ve sıcaklık gördüm ve bunun için sonsuza dek minnettarım. | TED | كنت أتوقع الشفقة وخيبة الأمل، ولكنني كنت أُظهر الشفقة والدفء الإنساني، كما أننى سأكون ممتناً للأبد لهذا التناول الأولي. |
| Bu gözümü korkutmuştu Ama ben kararlıydım. | TED | وكانت شاقة، ولكنني كنت قد عقدت العزم |