fakat 5 bin de anlaşalım falan, boş ver dostum. | Open Subtitles | ولكن عندما وافقوا على إعطائي خمسة آلاف دولار، فشككت بالأمر |
- fakat onu bana getirdiğinde, bunu bir işaret olarak düşündüm. | Open Subtitles | ولكن عندما جلبتها لي, أنا أخذتها على أنها علامة أي علامة؟ |
Dün gece yapacaktım Ama sonra gözlerine baktım ve fark ettim ki benimle gerçekten seks yapmak isteyen birisini bulmak çok zor. | Open Subtitles | كنت سأفعل ذلك بالأمس ، ولكن عندما نظرت خلال عينها لاحظت أن كم من النادر أن تقابل شخص مستعد للقيام بالجنس معك |
Bağnazlığın kabul edilemez olduğu konusunda hepimiz hemfikirizdir, Ama onu gördüğümüzde, sessiz kalırız, çünkü bu bizi rahatsız eder. | TED | يمكننا جميعًا الاتفاق على أن العنصرية غير مقبولة، ولكن عندما نراها، نبقى صامتين، لأنها تجعلنا غير مرتاحين. |
ancak biraz büyüyünce işi biraz ele alıp uğraşmaya karar verdiler. | TED | ولكن عندما كبروا في السن، اكتسبوا القليل من القوة وقرروا الإنخراط |
Ama ben Birleşik Devletler Şiir Elçisi'yken -- bunu söylemeye bayılıyorum. | TED | ولكن عندما كنت شاعر البلاط في الأمم المتحده وأنا أحب قول ذلك. |
Ama seni öptüğüm zaman Giles'ı düşündüğümü biliyordun değil mi? | Open Subtitles | ولكن .. عندما قبلتك .. تعرف بأنني كنت أفكر في جايلز |
Ama ne zaman bu sersemlerle takılsam, galip gelen benim. | Open Subtitles | ولكن عندما أكون هنا انسى كل هؤلاء الاغبياء انا الفائز |
fakat Molly'i beklerken, hayatımdaki en güzel krepi yedim orada. | Open Subtitles | ولكن عندما كنت انتظر مولي .تذوقت أفضل زلابيه في حياتي |
Evet.. Sana şunu söyleyeceğim. fakat sadece sahil görevine uygun, | Open Subtitles | ولكن عندما تنتقل المرحلة إلى اليابسة، لا أشعر بالإثارة الكافية. |
fakat annen doğduğunda, onlarla arasına mesafe koydu ama ihtiyaçlarını da karşıladı. | Open Subtitles | ولكن عندما ولدت والدتك نأى بنفسه منها ولكن تأكد من أنها قدمت |
İmkansız gibi geldi. Ama sonra tam oradan ayrılacakken... Bunu buldum. | Open Subtitles | ظننتُ الأمر مستحيلًا، ولكن عندما كنت على وشك المغادرة، وجدتُ هذه. |
Ama sonra liselere giderdim ve her şey tamamıyla değişmiş olurdu. | TED | ولكن عندما ذهبت إلى المدارس الثانوية، تغير كل شيء. |
Ama sonra elinizde size doğru eğilebilir, kalınlaşabilir. | TED | ولكن عندما تحمله بيدك . .يمكنه ان يميل نحوك .. وان يصبح اثخن |
Ama onu koridorda görünce, bütün duygularım geri geldi. | Open Subtitles | ولكن عندما رأيته في الردهه عادت لي كل المشاعر |
Buradaki oyun bozan sandığımdan daha büyük bir sorundu ama... onu öldürmek için çok uğraşmadım. | Open Subtitles | مفسد الحفلات هذا كان أكثر من مشكلة لأتوقعه ولكن عندما بذلت جهدى لاقتله |
Ama onu bulduklarında gerçekten çok kötü görünüyormuş. | Open Subtitles | ولكن عندما وجدوها , كانت حالتها سيئة للغاية |
ancak bir haberci günler sonra yardım için geldiğinde şüpheler yerini minnete bıraktı. | TED | ولكن عندما جاء الرُّسل طلباً للمساعدة بعد عدة أيام، تحولت شكوكهم إلى امتنان. |
ancak, buna benzeyen bazı bölgelere baktığınız zaman, yıldızlardan daha fazla sayıda galaksi göreceksiniz ki bu bir tür muamma. | TED | ولكن عندما تنظرون الى بعض هذه المناطق مثل هذا، سترون مجرات أكثر من نجوم، وهذا أمر محير الى حد ما. |
Ama ben şehirler hakkında düşünürken insanları düşünürüm. | TED | ولكن عندما أفكر في المدن فأنا أُفكر في الناس. |
Ama seni görünce, aklıma başka bir şey gelmiyor. | Open Subtitles | ولكن عندما أراك لا استطيع التفكير بأي شيء آخر |
Ama ne zaman ben terk edilsem bunu hep yüzüme çarpıyor. | Open Subtitles | ولكن عندما تم ملقاة ، ولكن لا يلوي سكين في الجرح. |
Ama sen ve kardeşlerin neye bulaştıysanız, bu iş giderek çığırından çıkıyor. | Open Subtitles | ولكن عندما تدخلين أنتِ وأخواتكِ ساحة، الجريمة بأكملها لوحدكما، أصبح أكثر جنوناً |
Ama bir çeten varsa diğerleri için kendini feda edemezsin. | Open Subtitles | ولكن عندما تكون ضمن فريقًا، لن تتلقى ضربة عن البقية. |
Ama sıra o insanları öldürmeye gelince cesaret edememişsin. | Open Subtitles | ولكن عندما جاء الوقت لقتل هؤلاء الناس، لم يكن لديك المعدة، |
Sen geldiğinde ortalık çok sakin ve düzgün olacak. | Open Subtitles | ولكن عندما تخرج ستكون الأمور سلسلة وجميلة. |