Şu anda benimle konuşuyorsun Amerikan Hükümeti ile değil. | Open Subtitles | أنتَ تتكلم معي حالياً وليس مع حكومة الولايات المتحدة |
Bunu yapamayacağımızı söylemiştim, bekleyen bir dava ile değil. | Open Subtitles | قلت لك أننا لا نستطيع أن نفعل ذلك، وليس مع دعوى قضائية معلقة. |
Hikayeye, Afrika'daki devletlerin kolonilerden ortaya çıkışı ile değil, başarısız yönetimleriyle başlayın, ve tamamen farklı bir öykünüz olsun. | TED | أبدأ القصة ب فشل الدول الأفريقية، وليس مع تشكيل الإستعمار للدول الأفريقية، وستحصل على قصة مختلفة تماماً . |
Kardeşimize değil de sana inanması için onu etkileyebileceğini söylüyorsun. | Open Subtitles | أتقول أن بمقدورك إقناعه أن قدره معك وليس مع شقيقنا |
Katilde değil de Grimrock'un deposunda olmalı. | Open Subtitles | يجب أن يكون في مخزن جرِم روك وليس مع القتلة الطوق لم يُسرق ؟ |
Anlaşmayı karınla yaptım, Lukas'la değil. | Open Subtitles | أنا أتفقت مع زوجتك , وليس مع لوكاس يمكنك الاعتماد عليه لاحقا |
Çünkü annen Perşembe gecesi Mark'la değil burada olduğunu söyledi. | Open Subtitles | لأن والدتك تقول أنك كنت هنا (معها ليلة الثلاثاء, وليس مع (مارك |
Seninle konuşmak istiyorum, Güvenlik Bakanı ile değil. | Open Subtitles | أود التحدث معك أنت وحدك... وليس مع أمن الدولة |
Ellen, Sam ile değil de seninle bağlantıda olduğunu biliyor muydu? | Open Subtitles | أكانت (إلين) تعرف أنّها كانت على إتّصال معك وليس مع (سام)؟ |
Romantik Fransız romanındaki hayalî bir âşık ile değil de benimle Nick Twisp ile. | Open Subtitles | وليس مع بعض عاشق الخيال في رواية رومانسية الفرنسية... ... ولكن معي... ... نيك Twisp. |
Rosamund, annenle konuşuyorsun. Kadınlar Enstitüsü'ndeki komite ile değil. | Open Subtitles | (روزموند), أنت تتحدثين مع أمك وليس مع لجنة معهد المرأة |
Geleceğin bizimle, Grimm ile değil. | Open Subtitles | مستقبلك معنا وليس مع الجريم |
- Bernard benimle konuştu, karım ile değil. | Open Subtitles | -برنارد) تحدث لي وليس مع زوجتى). |
Davanın değil de bizim tarafımızda olduğu ne malum? | Open Subtitles | ولكن من عساه يجزم أنّ ولاؤه معنا وليس مع القضيّة؟ |
Liam üzerinden değil de ofisle doğrudan konuşmamı istiyor. | Open Subtitles | تريديني ان اتواصل المكتب وليس مع ليام |
Eğer onun tek ilişkisi Clark Kent ile değil de Görüntü ile olursa bunun nasıl bir evlilik olacağını düşünemiyorum. | Open Subtitles | لو كانت علاقتها الوحيدة مع (الوهج) وليس مع (كلارك كنت)... لا أعرف كيف سيكون ذلك الزواج... |
İki sene sonra Pascal'la değil, çocuğuyla iş yapıyor olacaksınız. | Open Subtitles | خلال عامان سوف تتعامل (مع ولده وليس مع (باسكـال |