"وليس نحن" - Translation from Arabic to Turkish

    • biz değil
        
    • bizi değil
        
    • biz değiliz
        
    • bizim değil
        
    • biz de değil
        
    • da biz
        
    • bize değil
        
    Ve sadece biz değil, dünyada iki milyar insan halen kronik olarak yetersiz beslenmekte. TED وليس نحن فقط، لكن الإثنين بليون نسمة فى العالم الذين مازالوا يعانون فى كل النواحى.
    Ayrılmak isteyen sizdiniz, biz değil. Open Subtitles إنت مجنون إنتم من كنتم تريدون الإنفصال وليس نحن
    Laflarına dikkat et abla! Onu kaybeden sensin, biz değil. Open Subtitles راقبي لسانك يا أختاه أنت من فقدتها وليس نحن
    Onların kabul ettikleri görev seyyar satıcıları korumaktı, sadece bizi değil! Open Subtitles مهمتهم الأصلية هي حماية الجميع , وليس نحن فقط
    Ama ben ne diyorum ki? Yaşamaya hakkı olan onlar, biz değiliz. Open Subtitles لماذا هم من يجب أن يملكوا المال وليس نحن ؟
    Yani çözülemeyen her vaka onun vicdan azabı. bizim değil. Open Subtitles لذا فأيّة قضايا لم تُحل ستتحمل وزرها هي، وليس نحن.
    Ama artık her şey değişti ve sadece biz de değil. Open Subtitles ولكن كل شيء قد تغير الآن. وليس نحن فقط.
    Araba havaya uçarsa yangın departmanı araştırır, biz değil. Open Subtitles تنفجر سيّارات، وإدارة مكافحة الحرائق تحقق في الأمر، وليس نحن
    Ellen May, burada daima bir evin var. Terk etmeyi sen seçtin... biz değil. Open Subtitles حسناً دائماً لديك منزل هنا أنت إخترت هجران ذلك وليس نحن
    Dikkatini çekerim, "sen" dedi, "biz" değil. Open Subtitles من فضلك لاحظ إستخدام كلمة أنت وليس نحن
    Evet, bu yüzden "ben" dedim "biz" değil. Open Subtitles -ليس أنا -لهذا السبب قلت "أنا" وليس "نحن "
    Anlaşmayı kapmaya çalışan o olmalı, biz değil. Open Subtitles هو من سيحصل على الصفقة, وليس نحن
    Hayır, hastane tutuyor, biz değil. Open Subtitles لا، لا، المشى هو من يحتفظ بها وليس نحن
    Bu tutuklamayı biz değil de FBI yaptığı için küplere binmiş. Open Subtitles {\pos(192,210)} الرجل مصاب بسكتة لأن المباحث الفيدرالية نالت الفضل وليس نحن.
    Kendilerini gülünç duruma düşürdüler, bizi değil. Open Subtitles يجعلون من أنفسهم الحد الفاصل وليس نحن
    "Yaklaştır" demekle ayakları kastettim, bizi değil. Open Subtitles أن تضم قدميك معاً، وليس نحن
    Birgitte ve ben bu durumla beraber başa çıkmalıyız. Cecilie, burada mesele Laura, biz değiliz. Open Subtitles أنا وبيرغيت يجب ان نتعامل مع الاحداث معا انه يتعلق بلورا وليس نحن
    Seni gördüğüme sevindim ama bu gece, bizim değil, Lucas ve Lindsey'in gecesi ve evet Jamie. Open Subtitles أَنا مسرورة لرؤيتك لكن لأن اليوم عن لوكاس وليندزي وليس نحن
    Sadece biz de değil şimdiden 100'ün üzerinde yorumumuz var. Open Subtitles وليس نحن فقط، لدينا حوالي 100 تعليق
    Şu gizlilik teknolojisi olayını Amerikalılar yapar da biz yapamazsak güç dengesi bozulur. Open Subtitles تقنية التسلل هذه.. إذا طورها الأمريكان وليس نحن فهذا سيدمر توازن القوى
    Tüm saygımla,başkan, ...bu karar senatoya bağlı, bize değil. Open Subtitles مع كل احترامى ايها الرئيس هذا من اجل مجلس الشيوخ ليقرر, وليس نحن

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more