"ومجموعة" - Translation from Arabic to Turkish

    • grup
        
    • Grubu
        
    • ve bir
        
    • sürü
        
    • koleksiyonu
        
    • ve birkaç
        
    • seti
        
    • koleksiyonunu
        
    • takımı
        
    Ve 1950'lerde ve 60'larda Chicago ve San Francisco'da bir grup insan Open Subtitles ومجموعة اخرى من شيكاغو وسان فرانسيسكو في الخمسينيات والستينيات صنعوا هذا الفن
    ve diğer bir grup bebek sadece ses olarak dinledi ve ekrandaki bir ayıcığa baktı. TED ومجموعة الأطفال الأخرى التي تعرضت إلى وسائل مرئية يشاهودن دب دمية على الشاشة.
    Maymun ayaklanmasının ana Grubu şu anda şehir üzerinde ilerlemektedir. Open Subtitles ومجموعة العصيان الرئيسية في هذه اللحظة في طريقها الى المدينة
    Bir grup birey seçtik ve onları iki deney grubuna ayırdık: Uyku Grubu ve uyku yoksunu Grubu. TED لذا أخذنا مجموعة من الأفراد وفرزناهم إلى واحدة من مجموعتين تجريبيّتين: مجموعة النّوم ومجموعة الحرمان من النّوم.
    3 takım ana atardamardan gidecek.... ...ve bir takımda burun deliginden gidecek. Open Subtitles خطتنا بسيطة 3 مجموعات تتحرك خلال الشريان الجمجة ومجموعة من مدخل الأنف
    Hafızamı kaybettim, önemli filmleri ve daha bir sürü şeyi. Open Subtitles لقد خسرت مجموعة من الذكريات المهمة, ومجموعة أمور اخرى كثيرة,
    Hayatta iki büyük tutkusu var, Yenipazar'daki yarış atları ve antika para koleksiyonu. Open Subtitles هناك عشقين في حياته اسطبلات خيول السباق الخاصة به في نيوماركت ومجموعة عملاته الأثرية
    Bir babun* ve birkaç devekuşu görmek için sığınağa gitmenin iyi bir fikir olduğunu düşündüğüme inanamıyorum. Open Subtitles لا أُصدق بأنّي فكرة الذهاب للملجأ فقط لرؤية شخص يكشف عن مؤخرته.. ومجموعة من الحُزناء كانت فكرة جيده
    Ve IDEO'nun bir parçası olan Itch'deki bir grup yaklaşık 12 metrelik bu interaktif duvarı tasarladı. TED ومجموعة في إتش والتي هي جزء من أيديو قامت بتصميم هذا الحائط التفاعلي والذي يبلغ ارتفاعه أربعة طوابق.
    Hiçbir iş planımız yoktu, ne belirli bir strateji, ne de gizli bir gündemimiz -- sadece önümüzde bir fikir vardı ve bizimle çalışan bir grup arkadaş. TED لم تكن لدينا خطة عمل، ولا استراتيجية ثابتة، ولا أي أجندات خفية مجرد الفكرة فقط ومجموعة من الأصدقاء يقومون بمساعدتنا.
    Bu yüzden biz de bir grup araştırmacı ile Güneş Sistemi'nin farklı yerlerinden gelen bu verileri toplar ve analiz ederiz. TED ولذا أقوم أنا ومجموعة من الباحثين بجمع وتحليل تلك البيانات القادمة من مواقع مختلفة في النظام الشمسي.
    Light sayesinde Kira'nın Yotsuba Grubu'yla bir ilişkisi olması olasılığı bulundu. Open Subtitles بفضل لايت، هناك احتمال بوجود ارتباط بين كيرا ومجموعة يوتسوبا
    Demek istediğim, az önce çok güzel bir yerdeydim, sonra bir anda Yüksek Konsey'in patronu ve onun muhafız Grubu benim yerime girip, altını üstüne getiriyorlar. Open Subtitles أعني أني كنت في مكان جيد وفجأة رئيسة المجلس الأعلي ومجموعة مراقبيها
    Dairesinde bulduğumuz 2. parmak izi Grubu da sistemde eşleşmedi. Open Subtitles ومجموعة البصمات الثانية التي وجدناها في شقته لا تُطابق أيّ شيءٍ في نظامنا.
    Petrol Grubu, Sarifan Grubu ve Green River Grubu. Open Subtitles مجموعة البترول ومجموعة ساريفان ومجموعة النهر الاخضر
    Temizlikçiler ve bir de fazla mesaiye kalmış birkaç bankacı var. Open Subtitles طاقم النظافة، ومجموعة من المصرفيين يعملون ليلًا على إتمام صفقة متأخرة
    O gece bütün bu makaleleri okudum ve bir yığın daha buldum. TED قرأتُ في تلك الليلة كل المقالات ومجموعة أخرى وجدتها.
    Ayrı ayrı kontol edilen bir sürü ışık var ve bir hayli de kamera. TED لديه زيلليون وحدة ضوء منفردة التحكم ومجموعة كاميرات كاملة.
    Sende eksik olan tek şey Boomer, şu aptal görünüşlü at kuyruğu saç ve iPod'unda James Taylor'ın şarkı koleksiyonu. Open Subtitles الشيء الوحيد المفقود منك بومر واحد غبي المظهر ومجموعة من أغنيات جيمس تايلور على اى بود
    Hayır, ayrıca Bayrak Bayramı, İşçi Bayramı, Boks Bayramı, Kefaret Bayramı ve birkaç tanesinin daha hayaletiyim. Open Subtitles لا.انا ايضا امثل يوم العلم ويوم المخاض ويوم الملاكمة يوم كيبر ومجموعة اخرى
    Sıradaki şey ise, uydunun kalanını mümkün olan en küçük ve en basit şekilde yapmaktı, kabaca dört duvarlı uçan bir teleskop ile 100 vatlık bir ampulden daha az güç kullanan, telefon rehberinden daha küçük bir elektronik seti. TED و الأمر التالي كان بناء بقية القمر الصناعي ،بأصغر و أبسط ما يمكن بشكل أساسي تلسكوب بأربع ألواح ومجموعة إلكترونيات أصغر من دفتر هاتف والتي تستهلك طاقة أقل من 100 واط كمصباح إنارة.
    Teknemizi, Jared'ın para koleksiyonunu hatta nişan yüzüğümü bile sattık. Open Subtitles لقد بعنا قاربنا ومجموعة القطع النقدية لجاريد خاتم زواجي ايضاً
    Buharlı ütü mü? Çatal bıçak takımı mı? Open Subtitles هل أشتريت مكواة كهربائية ومجموعة كاملة من أدوات المائدة؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more