| Gerçekten prehistorik ve biraz da korkutucu görünüyorlar. | TED | وهي تبدو قادمة من التاريخ السحيق ومخيفة جداً |
| Bu riskler tıbbi marihuanaya karşı olanların inanmamızı istediği kadar ciddi ve korkutucu olmayabilir ancak bunlar ne yazık ki gerçek riskler. | TED | قد لا تكون هذه المخاطر ضخمة ومخيفة كما يرغبُ منا بعض معارضي الماريوانا الطبية أن نعتقد. لكنها مخاطر حقيقة، رغم ذلك. |
| Hayat çok tuhaflaştığında, imkansızlaştığında korkutucu olduğunda, hep son bir umut vardır. | Open Subtitles | حينما تصبح الحياة غريبة للغاية مستحيلة للغاية ومخيفة للغاية دائمًا ما يكون هناك أمل واحد أخير |
| İmparatoriçenin gözleri bazen yumuşak ve çekici bazense korkutucu. | Open Subtitles | إن عيونَ الإمبراطورةِ ناعمة وسَاحِرة أحياناً ومخيفة أحياناً |
| Şehre geldiğinden beri, masum bir adam şok edici ve korkunç bir şekilde öldürüldü. | Open Subtitles | منذ أن وصل للمدينة، قتل رجل بريء بطريقة صادمة ومخيفة. |
| Başka çaremiz yok. Bu oyun çok zor, çok fena, çok korkutucu. | Open Subtitles | لا نملك خيارًا، هذه اللعبة صعبة، ومؤسفة ومخيفة. |
| Biraz uzun boylu, sarışın, çekici ama azıcık da korkutucu? | Open Subtitles | هي بهذا الطول وشقراء وبالاحرى جذابة ومخيفة قليلا |
| Öyle bir ilişki istiyorum ki derin olsun... içten, mücadele isteyen, korkutucu olsun. | Open Subtitles | أريد الحصول على علاقة عميقة وصادقة ومتحدية ومخيفة |
| Sen diğer kızlarla birlikte dans etmeyi seven bir Pon-pon kızsın ve o akşam zor, harika ve korkutucu bir eylemi kaldıramazsın. | Open Subtitles | أنت مشجعة تحب أن تقوم بأمور الرقص الأخرى وليس أمور ممتعة ورائعة ومخيفة في المدرسة في الليل |
| kasaba kızı. Büyük korkutucu bir şehir. | Open Subtitles | فهي فتاة من بلدة صغيرة، في مدينة كبيرة ومخيفة. |
| Hayat çok tuhaflaştığında, imkansızlaştığında korkutucu olduğunda, hep son bir umut vardır. | Open Subtitles | حينما تصبح الحياة غريبة للغاية مستحيلة للغاية ومخيفة للغاية دائمًا ما يكون هناك أمل واحد أخير |
| Zor ve korkutucu ve kontrolüm dışında ve işte beni çıldırtan kısmı da burası. | Open Subtitles | ... صعبة ومخيفة .. ولاأحكم السيطرة عليها |
| Mesafe korkutucu. | Open Subtitles | انها مسافة شاسعة ومخيفة |
| Çünkü belirsiz, korkutucu, ve maliyetli. | Open Subtitles | لأنها غامضة ومخيفة ومكلفة. |
| Böyle korkutucu bir lakap baya havalı duruyor. | Open Subtitles | فهي كنية ممتازة ومخيفة |
| Çünkü belirsiz, korkutucu, ve maliyetli. | Open Subtitles | لأنها غامضة ومخيفة ومكلفة. |
| Uzun sürse de korkutucu olsa da. | Open Subtitles | كبيرة جداً ومخيفة |
| Ve de korkutucu. | Open Subtitles | . ومخيفة |
| Yabancı ve korkutucu. | Open Subtitles | أعجمية ومخيفة |
| Kanlı ve korkunç bir savaş şu an başlıyor. | Open Subtitles | هناك حرب دموية ومخيفة وقد بدأت الآن سنبدأ أنا وأنت حربًا؟ |
| Ne şiirsel bir olay ama. İntikamcı ve korkunç bir tarzda. | Open Subtitles | هذه حسبما أظنّ طريقة ملحميّة ومخيفة للأخذ بثأر. |