"ونحن نعمل" - Translation from Arabic to Turkish

    • çalışıyoruz
        
    • çalıştık
        
    • ve biz
        
    • çalışırız
        
    Adamızdaki plastik torba kullanımına ''hayır'' demek için neredeyse 3 yıldır çalışıyoruz. TED منذ ثلاث سنوات ونحن نعمل على محاولة حظر الأكياس البلاستيكية في جزيرتنا.
    Şimdi bunun üzerinde çalışıyoruz çünkü Antartika'nın ilk radar gözlemleri 35 mm lik optik film kullanılarak toplanılmış. TED ونحن نعمل على ذلك، لأنه تبين أن أول صور الرصد لرادار بالقطب الجنوبي التقطت باستعمال فلم مصور قياس 35 ملم.
    ve başka bir dönüşüm üzerinde çalışıyoruz, yani mevcut Hirshhorn Müzesi'nde, burası Amerika'nın en çok saygı duyulan kamusal yerleşim alanı olan National Mall (Millî Park)'da bulunuyor. TED ونحن نعمل على تحويل آخر، ويتعلق ذلك بمتحف هيرشورن القائم والمتمركز في أكثر مكان عام مبجل في أمريكا، الناشونال مول.
    Çok fazla çalıştık insanlığın bir külçesinin kötülüğün mirasını yok etmesi için değil. Open Subtitles ونحن نعمل من الصعب جدا السماح لكتلة صلبة من الإنسانية تدمير تراث الشر.
    ve biz, şehir planlama konusunda geniş noksanlıkla çalışıyoruz. TED ونحن نعمل في حين أننا نعاني من عجز تخطيطي مدني شامل
    Daha çok çalışırız, kendimizi zorlarız, tam gün çalışırız. Open Subtitles ونحن نعمل بجد ، ونحن دفع أنفسنا ، ونحن نعمل على مدار الساعة.
    Bu Norveç'te çok büyük derinlik üstünde çok kirişli bir asma köprü ve şu anda bunun üzerinde çalışıyoruz. TED هذا هو جسر معلق متعدد البحور عبر المياه العميقة جداً في النرويج، ونحن نعمل عليه في الوقت الحالي.
    Kati surette düşüncem şudur ki; halk, gizlilik hakkına sahiptir ve bizlerde gizlilik haklarının korunduğundan emin olmak için canla başla çalışıyoruz. TED لذا اعتقد بالاطلاق, ان للناس حق في الخصوصيه, ونحن نعمل بجد لتأكيد ان هذا الحق في الخصوصيه محمي.
    Araç boyutunu azaltmak için çalışıyoruz ve altında yatan teknolojiyi daha güvenilir, daha ucuz, daha hızlı ve daha doğru kılmaya çalışıyoruz. TED نحن نفكر في تصغير حجم الجهاز، ونحن نعمل لجعل التكنولوجيا الأساسية أكثر فاعلية، أرخص، أسرع وأكثر دقة.
    Yaşamlarını iyileştirmek ve hastalığı daha iyi anlamak için doktorlar ile çalışıyoruz. TED ونحن نعمل مع الأطباء لتحسين حياتهم، وفهم المرض بشكل أفضل.
    Ayrıca tıp eğitmenlerini bir araya getirmeye çalışıyoruz. TED ونحن نعمل من أجل جمع الأساتذة الطبيين إلى نفس الطاولة.
    Bu teknolojiyi büyütmek için imalatçılarla çalışmaya başladık ve bugünlerde bazı ürünleri pazara getirmek için onlarla çalışıyoruz. TED بدأنا نعمل مع شركات منتجة لتوسيع نطاق هذه التكنولوجيا، ونحن نعمل حالياً معهم لتوفير بعض هذه المنتجات في الأسواق.
    Ve evet, bunun için ÇSY'yi ölçmek için bir standartlaşma gerekiyor ve üzerinde çalışıyoruz. TED ونعم، هذا يتطلب توحيد كيفية تقييم تلك قضايا، ونحن نعمل على الأمر.
    Gözden ırak, kırsal ve kabile hâlinde yaşayan bazı köylerde çalışıyoruz. TED ونحن نعمل في أحد أصعب وأبعد القرى الريفية والقبلية.
    EOL'la birlikte çalışıyoruz, Encyclopedia Of Life (Yaşamın Ansiklopedisi), Ed Wilson'un TED dileğiydi. TED ونحن نعمل مع دائرة معارف الحياة، موسوعة الحياة ، و هي أمنية إد ويلسون.
    İşletme kapasitesi olan firmalarla ya da vakıflarla yakın çalışıyoruz. TED ونحن نعمل بشكل وثيق مع الشركات التي لديها القدرة التشغيلية ، أو المنظمات غير الربحية التي لديها القدرة التشغيلية.
    Burası bir gazete, ve teslim günleri ile çalışıyoruz. Open Subtitles هذه هي صحيفة، ونحن نعمل على الموعد النهائي.
    Bugün makyajlıymış. Bunun üzerinde çalışıyoruz. Open Subtitles يبدو بأنّها إنتقلت اليوم ونحن نعمل عليها
    Hepsinden önemlisi, o geceyi asla unutmayacağım geç saatlere kadar katalog üzerinde çalıştık sadece ikimiz, ve heryerimizi arzu kaplamıştı. Open Subtitles والأهم، لن أنسى أبداً تلك الليلة ونحن نعمل متأخرين على الدليل فقط أنا وهي، واستسلمنا إلى الاغواء.
    Bütün hafta buna çalıştık. Open Subtitles طوال الاسبوع ونحن نعمل على هذا
    Önce, bu VCR kablosunu güvenlik kamerası sistemine takıyorum, işte böyle... ..sonra, taktığım ve biz çalışırken çekilmiş bu video.. Open Subtitles أولاً، أوصّل هذا المشغّل، بنظام التصوير الأمني، هكذا. ثم أدخل هذا الشريط لنا ونحن نعمل في عرض مستمر.
    Her sabah erken uyanırız, fabrikaya gidip bütün gün çok sıkı çalışırız. Open Subtitles كل يوم استيقظنا في الصباح الباكر، نذهب إلى المصنع، ونحن نعمل بجد للغاية كل يوم.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more