"وهادئ" - Translation from Arabic to Turkish

    • ve sessiz
        
    • sakin
        
    • huzurlu
        
    İsa her şeydir, günah yoktur. Bilirsin, geceleri güzel ve sessiz olur. Open Subtitles لذا, قدر المسيح انه لا خطيه في ذلك إنه لطيف وهادئ في الليل
    Yoldaysa akıl almaz derecede medeni ve sessiz. Open Subtitles انها المتحضر بشكل مذهل وهادئ على الطريق.
    Ve avcı geldiğinde çok güçlü ve sessiz bir adamdı. Open Subtitles ...وعندما أتى الصياد لقد كان رجل قوياً وهادئ
    Eğer çalamazsan, burası gayet güzel ve sakin bir yer olur. Open Subtitles اذا انتى لا تستطيعى العزف سوف يكون المكان لطيف وهادئ هنا
    sakin ve güvenli bir yerde buluşmanız daha iyi olacaktır. Open Subtitles من الافضل لكما الاثنتين ان تتقابلوا في مكان آمن وهادئ
    Ne kadar huzurlu bir evin varmış. Open Subtitles لديك منزل جميل وهادئ
    şimdi biraz sakin ve sessiz Open Subtitles حسنا, الآن إلى الأسفل لطيف وهادئ
    - Etkilenmediniz mi? Hayır, çok basit ve sessiz bir adamdı. Open Subtitles كلا،لقد كان شخصا بسيطا وهادئ الطباع
    Biliyor musunuz, burası o kadar tuhaf ve sessiz olmak zorunda değil. Open Subtitles هل دائماً يكون غريب وهادئ جداً هنا
    Hoş bir yere çıkman güzel olur diye düşündüm. ve sessiz. Open Subtitles ظننتك ستريدين الخروج لمكان لطيف وهادئ
    Hoş bir yere çıkman güzel olur diye düşündüm. ve sessiz. Open Subtitles ظننتك ستريدين الخروج لمكان لطيف وهادئ
    Bu çabuk ve sessiz bir şekilde olmalı. Open Subtitles هذا يحتاج إلى هبوط السريع وهادئ
    Hayır, burası iyi ve sessiz. Open Subtitles لا، انه لطيف وهادئ.
    Çok basit ve sessiz bir adam. Open Subtitles شخصا بسيطا وهادئ الطباع
    Nil nehrinin sağı solu belli olmaz ...bazen coşkuludur, bazen sakin Open Subtitles إنّ النيل نهر متقلّب جامح أحيانا ، وهادئ أحيانا
    Kafamızı toplayabileceğimiz sakin bir yer. Open Subtitles انه جميل، وهادئ يُمْكِنُنا أَنْ نُفكّرَ سوية
    Yani, bol bol İsa var ve günah yok. Geceleri de sakin oluyor, ne güzel. Open Subtitles لذا, قدر المسيح انه لا خطيه في ذلك إنه لطيف وهادئ في الليل
    Bugün burası bir hayli sakin diye düşünüyordum ama görünüşe göre bir problem var. Open Subtitles لقد كنت أحظي بيوم جميل وهادئ لكن يبدو أن هناك مشكله ما
    - Hayır, ben ciddiyim. Her şey sona erdikten sonra güzel sakin bir yere yerleşmeliyiz. Open Subtitles بعد أن ينتهي هذا، يجب أن نستقر في مكان جميل وهادئ.
    Her şey sakin ve istikrarlı düzenli bir şekilde dolaşıyor. Open Subtitles يتحرّك كل شئ في نَسَقٍ منظّم وهادئ ومستقرّ
    huzurlu bir yerde yaşıyormuşsun. Open Subtitles لديك منزل جميل وهادئ
    Sessiz ve huzurlu. Open Subtitles وأثقل. وهادئ... وسلميّ.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more