Adam yaralı, polisler peşinde ve gidecek bir yer arıyor. | Open Subtitles | هو مُصاب، والشرطة تسعى خلفه، ويبحث عن مكان للذهاب إليه. |
Vücudu yorgun ve zayıf olup sükûnet arıyor olabilir. | Open Subtitles | جسده أصبح تَعِب و ضعيف, ويبحث على الراحه. |
Göt kafalı kocam, çocuklarımı elimden almak için bahane arıyor. | Open Subtitles | وزوجي السابق ، يقلقني ويبحث عن أيّ عذر ليأخذ الأطفال مني. |
Daha sonra ikimizden biri dışarı çıkıp yardım arayacak. | Open Subtitles | وثم واحد منّا يخرج ويبحث عن المساعدة |
En büyük kedi balığını arar. Bazen kedi balığına denk gelir. | Open Subtitles | ويبحث عن غنيمة سلّور، أحياناً، يعيش السلّور هناك فعلاً |
Ama seni ararken deliye dönmüş insanları unutma. Şunu da bil: | Open Subtitles | لكنّي أراهن أنّ ثمة من سيقلق عليك، ويبحث عنك. |
Yayıncım, kurum içinde tanıtım yapılmasını istiyor ve bunun için birini arıyor. | Open Subtitles | .ناشرييفكّربشأن. القيام بإعلاناته الخاصة ويبحث عن شخص ما. |
Şu anda çatıda polis telsizini dinliyor ve adalet arıyor. | Open Subtitles | إنه على السطح يستمع لتقارير الشرطة ويبحث عن العدالة |
Yani şehrin dikkatini çekmek için sokaklarda yeni bir kurban arıyor. | Open Subtitles | ويبحث عن ضحية أخرى ليلفت أنظار المدينة إليه |
Yakında iblis onun içinden çıkıp yeni kurbanını arıyor olacak. | Open Subtitles | سيترك الشيطان جسده ويبحث عن ضحيته التالية عمّا قريب |
Dışarıda namlusu kısa pompalıyla bir adam var ve bir arkadaşını arıyor. | Open Subtitles | ثمة رجل بالخارج يحمل بندقيّة قصيرة ويبحث عن صديقٍ له |
Göt kafalı kocam, çocuklarımı elimden almak için bahane arıyor. | Open Subtitles | وزوجي السابق ، يقلقني ويبحث عن أيّ عذر ليأخذ الأطفال مني. |
Topu alıp cebe girdi. Allen Wyles'ı arıyor. Rakibinden kurtuldu. | Open Subtitles | يلتقطها ويبحث عن آلين إنه موجود |
Bu bir erkek Argiope, çiftleşmek için kendine eş arıyor. | Open Subtitles | هذا ذكر أرجيوبي ويبحث عن شريكة. |
Çok zengin ve sahilde bir ev arıyor. | Open Subtitles | إنه ثري جدًا ويبحث عن منزل على الشاطئ.. |
Yaprak Kitabı denen bir şeyi arıyor. | Open Subtitles | ويبحث عن شيء يسمى كتاب الاوراق |
Daha sonra ikimizden biri disari çikip yardim arayacak. | Open Subtitles | وثم واحد منّا يخرج ويبحث عن المساعدة |
Müfettişim burada kalıp dairenizi arayacak. | Open Subtitles | زميلي سوف يجلس هنا ويبحث في مسكنك |
Basın Brandon James'in lanetinin üstüne yanıltıcı reklam yapacak ve suçlayacak birini arayacak. "Bölge sakini kız polis karakolunda katledildi." Ama ben bu çocuklarla tanıştım. | Open Subtitles | والإعلام سيهوّل من لعنة (براندون جايمس)، ويبحث عن مَلومٍ، لكنّي التقيتُ هؤلاء الشباب. |
Taşıyıcı bedenler arar, onların yaşam güçlerinden güç alır. | Open Subtitles | ويبحث عن أجسام مُضيفة له، يستمد قوته من قوة حياتهم. |
Bir Tanrı, hizmetkârlarının en mükemmel olanını arar. | Open Subtitles | ويبحث عنها الرب في خدمه الأكثر نبلاً. |
"ikincisini ararken, Tanrı'dan yardım beklemesi gibi olur. | Open Subtitles | ويبحث عن الاخر, راجياً مساعدة من الرب |
- ...aşkı yanlış yerde ararken gasp edilmiş. | Open Subtitles | ويبحث عن الجنس في الاماكن الخاطئة. |