Başlayalı iki buçuk, üç ay oldu ve gerçekten çok eğlenceli gidiyor. | TED | بدأنا منذ شهرين و نصف أو ثلاثة أشهر, و الأمر ممتع حقا. |
Seni Jack Dempsey'nin oradan bir buçuk saat sonra alacaklar. | Open Subtitles | سيقلونك من أمام حانة جاك ديمبسى بعد ساعة و نصف |
Çünkü Duggan, 8 kasım 1931'de iki buçuk yaşında ölmüş. | Open Subtitles | دوجان مات بعمر السنتين و نصف في 8 نوفمبر 1931. |
Güne birkaç tostla ve yarım bir greyfurtla başlarım diyordum. | Open Subtitles | ظننت أنني سأبدأ يومي بتناول الخبز المحمص و نصف جريبفروت |
Çünkü görme sinirlerinden birisini parçaladı ve yüzünün yarısı gitti. | Open Subtitles | لأن هذا قضى على أعصابه البصرية، و .نصف وجهه تقريباً |
Yarı İngiliz meyve tatlısı ve yarı da Çoban böreği yapmış! | Open Subtitles | حضرت نصف كعكة ترفيل انجليزية, و نصف فطيرة الراعي |
18 çalışma saatini 10 sent ile çarparsan, bir buçuk milyon yapar! | Open Subtitles | 10سنتات كل ساعة فى 18 ساعة عمل يكون حوالى مليون و نصف |
Bir ay ortalıkta olmayacağım... ya da bir buçuk saat. | Open Subtitles | ستكون رحلة مثيرة سأختفي لمدة شّهر أو لسّاعة و نصف |
Neyse, pişirimden sonra, ki bir buçuk saat kadar sürer, fırından çıkarırız ve... | Open Subtitles | بعد الخبز . نتركها لمدة ساعة و نصف ثم نقوم بإخراجها من الأفران |
Film bir buçuk saatlik şansın varmış ki Hint filmine gitmemişsiniz. | Open Subtitles | فلم ساعه و نصف انا محظوظ انه لم يكن فيلم هندى. |
Çünkü iki buçuk saat önce seninle akşam yemeği yemiştim. | Open Subtitles | لأننا تناولنا العشاء مع بعضنا من ساعتين و نصف فقط |
5 buçuk yıl hapis cezası, uyuşturucu satmaktan ve adam öldürmekten. | Open Subtitles | سجن خمسة أعوام و نصف لتهريب المخدرات و القتل غير العمد |
Zaten programın gerisindeyiz. Ted, haydi. Gece yarısına bir buçuk saat kaldı. | Open Subtitles | نحن متأخرين عن جدولنا عندنا ساعو و نصف قبل منتصف الليل .. |
Ağır silahlar olduğuna göre daha üç buçuk saat var diyebilirim. | Open Subtitles | في وجود المدرعات الثقيله.. أستطيع أن أقول.. ثلاث ساعات و نصف |
- Onlar iki buçuk saattir sizin gelmenizi bekleyerek burada dikiliyor. | Open Subtitles | لقد بقين واقفات في هذا المكان لساعتين و نصف ينتظرن قدومك |
Ayrıca bir kutu un ve yarım paket tereyağı gerekli. | Open Subtitles | واريد ايضاً كأس من الطحين و نصف ملعقة من الزبد. |
Üç hap, iki sarma ve yarım şişe de votka var. | Open Subtitles | معنا بعض من هذه الاشياء و نصف زجاجة فودكا |
Hayır, sadece bir çorba ve yarım sandviç, benim için de bütün bir sandviç... | Open Subtitles | كلا, مجرد حساء و نصف شطيرة و شطيرة كاملة من أجلي |
Vücut ağırlığımızın 1/3'ü ile yarısı arasında bir orana sahiptirler, konektif dokularla birlikte, bizi bir arada tutar, dinç tutar ve hareket etmemize yardım ederler. | TED | تشكل العضلات بين ثلث و نصف وزن الجسم، وجنباً إلى جنب مع النسيج الضام، تربطنا معاً، وترفعنا، وتساعدنا في حركتنا. |
Zamanın sayılı sürtük ve gece yarısı yaklaşıyor. | Open Subtitles | وقتك ينفد أيتها العاهرة و نصف الليل قد اقترب |
Ben zenci yahudiyim,okuyamam ve yarı sarhoşum da. | Open Subtitles | مع أننى يهودى أسود , لا أستطيع القراءه و نصف سكران |
Ama püf noktası şu: Eğer harika bir bayrak, haşin bir bayrak tasarlamak istiyorsanız, tıpkı Şikago ya da D.C.'nin harika bayrakları gibi, bir kâğıt parçasına iki buçuğa dört santimetrelik dikdörtgen çizerek başlayın. | TED | و لكن ها هنا الخدعة إذا أردت تصميم علم جيد، علم رائع مثل علم شيكاغو الرائع أو علم العاصمة التي لها أيضا علم عظيم إبدأ برسم مستطيل أبعاده واحد إلى واحد و نصف إنش على قطعة ورق |