"يبحثون عنه" - Translation from Arabic to Turkish

    • aradıkları
        
    • aradıklarını
        
    • Onu arıyorlar
        
    • Onu arayan
        
    • peşinde
        
    • aradığı
        
    • arıyorlardı
        
    • onu aradığını
        
    • arıyor
        
    • arıyorlarsa
        
    • arıyorlarmış
        
    • arattıracağız
        
    Ama en çok aradıkları şey online olduğunuz ve online bir dükkanda alış veriş yaptığınız zamanlar. TED لكن الشيئ الذي يبحثون عنه اكثر هي الفترات الزمنية عندما تكون على الشبكة و تشترى على الشبكة في اي متجر الكتروني
    Çok uzun zamandır dışarıya bakıyorlar, fakat aradıkları şey tam da burada, burunlarının dibinde, içlerinde. TED لقد نظروا إلى الخارج لوقت طويل و ما يبحثون عنه كان دائماً في متناول أيديهم ، في دواخلهم.
    Onu yakaladılar. aradıkları adamı yakaladılar. Bana artık bir şey yapamazsın. Open Subtitles وجدوا الرجل الذي يبحثون عنه لا يمكنك فعل شيء لي بعد الآن
    Ne aradıklarını bulmam gerek. Bunu yapabilmemin tek bir yolu var. Open Subtitles يجب أن نعرف الشئ الذي يبحثون عنه وهناك طريقة واحدة لأقوم بهذا
    Amerikalılar ve Ruslar neden Onu arıyorlar? Open Subtitles الأمريكان يبحثون عنه وكذلك الروس. لماذا؟
    Ama güvertesinin ortasında kocaman bir delik var, ve ve Onu arayan bir gurup adam var. Open Subtitles إنه قارب جميل بفتحة كبيرة في أرضيته ومجموعة من الرجال المسلحة يبحثون عنه
    Bu durumunda ona benzediğini düşünüyorum. Para peşinde değil ama zaman kazanmaya çalışıyor. Open Subtitles اعتقد هذه القضية مماثلة تماما ليس المال ما يبحثون عنه انه الوقت
    aradıkları cinayet sebebini onlara vermiş. Open Subtitles بيقول أنكِ وفرتِ لهم الدافع الذى كانوا يبحثون عنه
    Sen tam aradıkları türde birisin. Open Subtitles وانت النوع الذي يبحثون عنه صغيرة وذكية وجميلة
    Hâlbuki aradıkları tek bir gülde ya da bir yudum suda bulunabilir. Open Subtitles ما كانوا يبحثون عنه يُمكن أن يُعثر عليه في وردة منفردة، أو كمية قليلة من الماء.
    Hayır, hayır, yanılıyorlar. aradıkları yaratık yaşayan ölü. Open Subtitles لا ، إنهم مخطئون المخلوق الذين يبحثون عنه هو الخالد
    FBI'a göre, aradıkları adamı tanıyormuşsunuz. Open Subtitles حسب المخابرات الفيدرالية, أنت تعرف الرجل الذي يبحثون عنه.
    Tekliği arayanlar aradıkları herşeyi bulacaklardır. Open Subtitles من ينشدون الإنسجام و التوافق مع ما حولهم سيجدون ما يبحثون عنه
    Lütfen adamlarıma aradıkları şeyleri nerede bulabileceklerini gösterin. Open Subtitles من فضلك أخبري رجالي أين سيجدون ما يبحثون عنه
    Demek ki ne aradıklarını biliyorlardı. Open Subtitles يعني لم يكن هذا ما يبحثون عنه أخبريني عن هذه الملفات
    aradıklarını bulamadıkları aşikâr. Open Subtitles على ما يبدو أنّهم لم يجدوا ما كانوا يبحثون عنه.
    Ne aradıklarını çok iyi biliyorlardı. Open Subtitles لقد كانوا يعرفون بالضبط ما الذي يبحثون عنه
    Son derece yetenekli dedektifler dışarıda kaybolan kişileri, Onu arıyorlar. Open Subtitles هناك محققون مؤهلون من قسم المفقودين يبحثون عنه
    Onu arayan birçok kişi vardı. Open Subtitles الكثير من الناس كانوا يبحثون عنه كان بأمكاني بيع المعلومة
    Adamın peşinde tüm Amerikan Hükümeti var ve yeraltı dünyası suçlularının yarısı onu arıyor. Open Subtitles ، لديه الحكومة الأمريكية بأكملها خلفه . ونصف المجرمين يبحثون عنه
    Bu Whiney ve diğer herkesin bu sabah aradığı şey... Open Subtitles الاخرين يبحثون عنه هذا الصباح رسائل رامبرانت
    Onlar da aynı şeyi arıyorlardı, ama yeterince iyi değillerdi. Open Subtitles كانوا يبحثون عنه ايضا, لكنهم لم يكونوا جيدين بما فيه الكفاية
    İstilacıların onu aradığını söyledi. Bizden de çocuğa göz kulak olmamızı istedi. Open Subtitles قال أنّ الغزاة يبحثون عنه لكنّه أرادنا أنْ نرعى الفتى.
    Sana söyledim, bütün adamlarım onu arıyor. Open Subtitles لقدأخبرتك.. أن كل جماعاتي بالخارج يبحثون عنه.
    Ama her ne arıyorlarsa o burada, peki, halledebilir misin? Open Subtitles لكن أياً كان ما يبحثون عنه هو على هذا, لذا تستطيعين؟
    Kömürlerin arasında ne arıyorlarmış? Open Subtitles ما الذي كانوا يبحثون عنه بين الفحم؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more