İnsanlar bu karışıklıkları görmezden gelip hayatı çok kolay kılmaya çalıştıklarında faşizm baş gösterir. | TED | والفاشية هي ما يحدث عندما يتجاهل الناس التعقيد ويحاولون جعل الحياة أسهل على أنفسهم. |
Ama ona yakın olan insanları görmezden geliyor ki bu insanlar daha da önemli olmalı. | Open Subtitles | و لكنه يتجاهل الناس الأقرب إليه, والذين يهتموا به أكثر |
Tonny Kat'i görmezden gelmeye başladı çünkü benimle tanıştı. | Open Subtitles | بدأ توني يتجاهل كات لأنه أراد أن يقيم معي علاقة |
Elbette pek çok insan bu öneriyi göz ardı edecektir. | TED | وبطبيعة الحال الكثير من الناس يتجاهل هذه النصيحة. |
Çünkü ben buna güveniyorum gözünün önünde olduğunda gerçekleri göz ardı etmeyen bir insan olmana. | Open Subtitles | لأن ذلك ما سأعتمد عليه أنك لست الرجل .. الذى يتجاهل الحقيقة |
Barmaid'i reddediyor, asıl cazibeyi arıyor! | Open Subtitles | يتجاهل كل الجميلات في الحانة ليجلب إليه الأنظار |
Bazen genç bir adam senin isteklerini umursamıyor, ama bir de bakmışsın, bunu yaparak senin daha çok saygını kazanıyor. | Open Subtitles | أحياناً يستطيع شابٌ ما أن يتجاهل أمنياتك و ينتهي بك الحال لأن تحترمه أكثر من السابق |
Duygularını görmezden gelmeli ve ötekiler için en iyi olanı yapmalıdır. | Open Subtitles | لابد أن يتجاهل مشاعرة ويفعل ما هو الأفضل للآخرين |
Aman ya, ne acayip şey, insanların onun için yaptığı iyi şeyleri görmezden geliyor. | Open Subtitles | اه، هي غريبة، يتجاهل الأشياء اللطيفة التى يفعلها الناس لها. |
Sadece iki şeyi görmezden gelirsin senin için önemli olan şeyleri ve önemsiz olmalarını dilediğin şeyleri ve dilemek asla işe yaramaz. | Open Subtitles | يتجاهل الإنسان شيئين الأشياء التي لا تهمّه والأشياء التي يتمنّى ألا تهمّه |
Biri bana, neden Bay Dahi'nin, konuşması gereken adamı görmezden geldiğini söyleyebilir mi? | Open Subtitles | لما لا يخبرنيّ أحدّ،لما السيد العبقري يتجاهل الشخص الذي يُفترض أن يُجرى حواراً معهُ؟ |
Avcılar birbirlerini görmezden geliyor. | Open Subtitles | يتجاهل المفترسون بعضهم البعض، هناك ضحيّة واحدة هنا |
Tabloyu babaanneme bırakmış aslında ama öldüğü zaman müze, istediğini görmezden gelmiş. | Open Subtitles | قام بتوريث اللوحة الى جدتي ولكن عندما مات، المتحف أختار أن يتجاهل وصيته |
Yüreği doğru yerdeydi ama, Triffidlerin ilerleyişini görmezden geliyor, Shirning'e ve orada bulmayı umduğum çözümü bulmamı geciktiriyordu. | Open Subtitles | قلبه كان في المكان المناسب ولكنه يتجاهل التهديد وتقدم الترايفد ياخرني في الوصول إلى شيرنج والحل أتمنى أن اجده هناك |
Tüm dünyanın bunları görmezden geldiğini mi sanıyorsun? | Open Subtitles | هل تعتقد أن بقية العالم سوف يتجاهل كل هذا؟ |
öyleyse o sadece hız sınırını tamamen göz ardı için hiptonize mi olmalı? | Open Subtitles | إذا فقد نوم نفسه مغناطيسيا لكي يتجاهل تماما السرعة القانونية؟ |
Geçmişini göz ardı edenler ileride tekrar yaşamaya mahkûmdur. | Open Subtitles | . من يتجاهل الماضي، مّقدر له أن يعيشه مجددًا |
Bütün bunlar bu dönem süresince Dünyada SETI@Home adlı bir diğer süperbilgisayarın çalıştığı gerçeğini göz ardı etmektedir. | TED | كل هذا يتجاهل كلياً حقيقة أنه خلال هذه الفترة، كان هناك حاسوب ضخم آخر يعمل في العالم-- SETI@Home |
Tony de çağrılarımı reddediyor. Ve Gibbs'in bu şekilde ortadan kaybolması hiç ona göre değil. | Open Subtitles | (طوني) يتجاهل إتصالاتي، و ليس من عادة (غيبز) أن يختفي هكذا. |
- Aramalarımı reddediyor. | Open Subtitles | اجل حسنا هو يتجاهل اتصالاتي |
Bu çocuk kendi ailesini bile umursamıyor. | Open Subtitles | يا لهذا الفتى، إنهُ يتجاهل عائلتهُ حتى. |
Hakemi umursamıyor. | Open Subtitles | إنّه يتجاهل الحكم! |
Ama yine de ortak insanlığımızı hiçe sayan ve yarattığımız uygarlığın temelini sarsan artan şiddete daha fazla tolerans gösterir gibiyiz. | Open Subtitles | ومع ذلك يبدو اننا نسمح بتصاعد مستوى العنف الذي يتجاهل انسانيتا المشتركة و مطالبتنا بالمساواة المدنية |