"يتخذ" - Translation from Arabic to Turkish

    • karar
        
    • alıyor
        
    • alması
        
    • alır
        
    • kendisi
        
    • bir adam
        
    Başkan ne ile uğraştığımızı öğrenene kadar bir karar vermeyecek... Open Subtitles الرئيس لن يتخذ أى قرارات حتى يعرف مع ماذا نتعامل
    Bunun size yardımı dokunacağı sırada kötü karar vermeleri iyi olur. Open Subtitles ربما هذا يساعد قليلاً عندما تريده أنت أن يتخذ قرارات خطأ
    Yani seçimi yapan her zaman ödülü alıyor. TED وبالتالي فمن يتخذ القرار يحصل دائما على مكافأة.
    Ben Kenya'dan geliyorum ve Kenya'da yozlaşma farklı biçimler alıyor. TED أنا من كينيا، وفي كينيا يتخذ الفساد أشكالاً مختلفة.
    Esas tehlike hem senin için hem de bizim için, Kral'ın metres alması değil yanlış kadını bulması. Open Subtitles ولَنا، لا أن يَتخِذ المَلِك عَشيقَه ولكن عندما يتخذ الأمِر الخطأ
    Nasıl bir erkek, karnını doyuramayacağı bir kadını alır ve çocuk sahibi olur? Open Subtitles ما هو الرجل الذي يتخذ زوجة و ينجب اطفال لا يستطيع ان يطعمهم؟
    Jim kimi sevip sevmeyeceği konusunda kendisi karar verebilir. Open Subtitles اعتقد ان جيم قادر علي ان يتخذ بعقله قرار من يحب
    Bazen büyük siyah bir ayıdır, bazense kudretli iri bir adam. Open Subtitles أحياناً يتخذ هيئة دُب قويّ وأحياناً يتخذ هيئة رجل قويّ البُنيان
    Yine de aileden aksi bir karar çıkmadıkça, hastane bağış kartına sadık kalır. Open Subtitles من دون شخص من العائلة يتخذ القرار المستشفى سيتصرف على أساس بطاقة التبرع
    Hani bir şeyi yapsam mı yapmasam mı diye karar veremezsin ya? Open Subtitles حيـن لا يستطيع المرء أن يتخذ قـرارَ فعـل أمـر مـن عـدمـه ؟
    Rolü sordum. karar vermesine bu kadar az kaldığını söyledi. Open Subtitles سألت عن الدور فقال إنه على وشك أن يتخذ القرار
    Şimdi, söyleyişimi size birşey analatarak kapatayım ne zaman derince birşeyler hissetsem, genelikle misranin şeklini alıyor, TED الان دعوني ان اختم تعليقاتي باخباركم انه كل ما شعرت بشيء بعمق شديد يتخذ دائما شكل الشعر
    Bir süre sonra oğlan konumunu tekrar alıyor... ve gözlerini bu pencereye dikiyor. Open Subtitles بعد هنيهة يتخذ الفتى موقعه مجددا ويحدق باتجاه هذه النافذة
    Charlie "Nazlı" Naznic karşımızda... 290 vuruyor, ve duruş pozisyonunu alıyor. Open Subtitles الجاينتس" بالملعب هذا" "تشارلي ناز" "نازنيك" إنه سيضرب و يتخذ وضعه
    Kalması ve bir eş daha alması yönünde oyumu kullanıyorum. Open Subtitles أصوت على بقائه وأن يتخذ زوجة أخرى
    Birinin karşı tavır alması lazım. Open Subtitles على شخص ما، أن يتخذ موقفاً معارضاً
    Bazı zor kararlar alması gerekiyor. Open Subtitles لقد كان يتخذ بعض القرارات الصعبة
    Basit bir soruyla başlamak istiyorum: Yoksul insanlar neden çok fazla kötü kararlar alır? TED أود أن أبدأ بسؤالٍ بسيط: لم يتخذ الفقراء العديد من القرارات السيئة؟
    Bırakın kendisi karar versin, eğer canı LSD almak isterse, alır. Open Subtitles لما لا تتركه يتخذ رأيه ان اراد اخذ ال اس دي سيأخذه
    Anıları bir anda gerçek olan Martin Sloan gibi bir adam için kararlılık, bir yaz gecesinde görünen yıldızlar kadar belirgin ve engel olunamaz bir şekilde ortaya çıkabilir. Open Subtitles وبالنسبة لرجل مثل مارتن سلون الذي أضحت ذكرياته حقيقة فجأة قد يتخذ قراراً حتمياً وواضحاً وضوح النجوم في سماء ليل الصيف

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more