Bu ülkeleri suçlayan kanıt açık değil Bay Prescott, açıklıktan çok uzak. | Open Subtitles | الدليل الذي يتهم هذه الدول ليس واضح |
Çünkü Peter Florrick'i bir kampanya çalışanıyla yatmakla suçlayan hikâyeyi yazmak için hazırlanan ulusal bir haber dergisinin haberini yayınlayacağım. | Open Subtitles | سوف تسمع بعد حوالي ساعة لأني سوف أنشر أن مجلة معروفة كانت تريد نشر مقال يتهم بيتر فلوريك بإقامة علاقة غرامية مع متطوعة من حملته |
Dr. Kearns, Ford Motor Şirketi'ni kendisine ait olan beş patenti ihlal etmekle suçluyor. | Open Subtitles | الدكتور ، كيرنس ، يتهم شركة ، فـورد للسيارات بأنتهاك براءة اختراعه |
Tutuklandı ama saldırıyla suçlanmadı. Peki. | Open Subtitles | لقد تم اعتقاله و لكن لم يتهم رسميا بالاعتداء |
Fakat bir şekilde kimse kamyon şoförü olan adamı suçlamıyor. | Open Subtitles | لكن بطريقة ما لم يفكر أحد أن يتهم الشاب الذي يحمل تلك الرخصة. |
Her ikisinin de sebebi var ve her ikisi de birbirlerini Harry'i öldürmekle itham ediyor. | Open Subtitles | كلاهمالديهماحافزاًللجريمة، و كلاً منهم يتهم الآخر بالجريمة. |
Evsizlerin kamplarına yönelik saldırılara cevap vermemelerinden dolayı polisler suçlanmış. | Open Subtitles | يتهم الشرطة عدم الإستجابة لهجمات على مخيمات متشردين |
Paris Hanska sanat galerisi ve yakında sunulacak genç sanatçılar sergisi hakkında ... Bir kardiyolog hastasına saldırmakla suçlanıyor | Open Subtitles | أخصائي قلب وشرايين يتهم بالاعتداء على أحد مرضاه |
Beni öyle kandırdığı için hoşgörü göstereceğimi söylerim, Dickie'yi başka nelerle suçlayacak bakarız. | Open Subtitles | على الإيقاع بي كما فعل " مقابل ما يتهم فيه " ديكي |
Benny Amca suçlandığında Hong Kong'daki ortaklarımız için tehlikeli olacaktır. | Open Subtitles | عندما يتهم العم بيني... فسيكون خطر على شركائنا في هونغ كونغ |
Nina'yı kızımızı zehirlemekle suçlayan siz misiniz? | Open Subtitles | هل أنت من يتهم " نينا " بتسميم إبنتها ؟ |
Sizi cinayetle suçlayan yok. | Open Subtitles | لا أحد يتهم لك من القتل. |
Onlara göre Diane'in ölümü kaza ve ben de masum bir dulu eş katili olmakla suçlayan adamım. | Open Subtitles | حسب اعتقادهم جميعاً، وفاة (دايان) كان حادثاً وأنني مجرد رجل يتهم أرملاً بريئاً |
Çılgının biri gelip, kendini savunarak şehir yönetimini umursamazlıkla suçluyor. | Open Subtitles | شخص معتوه يتصرف كمحام يتهم هذه المدينة بالإهمال المتعمد |
İnsanların medyası benim türümü korku, öfke ve terör ortamını beslemekle suçluyor. | Open Subtitles | "إعلام الغير متطّورين يتهم قومي بأنهم يتبنون بيئة من الخوف والإرهاب والكره.." |
Sayın Hâkim, Savcılık, Jimal Mifsud'u birinci derece cinayetle suçluyor. | Open Subtitles | سيادة القاضي (المدعي يتهم (جمال ميفسود القتل من الدرجة الأولى |
Cinayetle suçlanmadı. Sorgulandı. | Open Subtitles | لم يتهم بعد إنه يستجوب |
David Argyle asla bomba yerleştirmeyle suçlanmadı. | Open Subtitles | لم يتهم (ديفيد ارجايل) أبداً بوضع أي قنابل |
Kimse seni suçlamıyor anne. | Open Subtitles | لا أحد يتهم أحداً يا أمى |
Kimse kimseyi hiçbir şey için suçlamıyor. | Open Subtitles | لا احد يتهم احد بشئ |
Bürom Clay Shaw'u yalan yere yemin etmekle itham ediyor. | Open Subtitles | مكتبي يتهم كلاي شو بشهادة الزور الصريح |
Her yerde yanlış yere suçlanmış insanlar görmeye mi başlayacaksın? | Open Subtitles | هل ستدع رجل مخطئ يتهم الناس في كل مكان |
Bir kardiyolog hastasına saldırmakla suçlanıyor. | Open Subtitles | اخصائي قلب وشرايين يتهم بالاعتداء على احد مرضاه |
Baban Johan Thörnblad'ı, Silverhöjd'ün kahramanını suçlayacak kadar aptaldım. | Open Subtitles | لقدكنتالأحمق... من يتهم جون ثورنبلاد , والدك, بطل سيلفرهود |
Peki, birisi hatalı şekilde suçlandığında onun karakterine ne olur? | Open Subtitles | ولذلك ماذا يحدث لشخصية عندما يتهم ظلما ؟ .*يليل باقي على المدرسة 30 يوم? |
Bay James Bentley'in suçlanmasını istiyordun. | Open Subtitles | اردت ان يتهم جيمس بنتلى. |