Atölye çalışmalarına giderler, aman tanrım tam anlamıyla mutluluktan uçuyor olmalısın. | Open Subtitles | يتناقشون ويتبادلون المعلومات، يا إلهي يجب أن تكوني في قمة سعادتك |
Zamanı gelince iyi bir evlat iyi bir eş olmalısın. | Open Subtitles | وعندما يحن الوقت يجب أن تكوني فتاة طيبة زوجة طيبة |
Senin fan sayını artırmak için burada olduğum için mutlu olmalısın. | Open Subtitles | يجب أن تكوني سعيده لكوني متواجده هنا حتى لأوسع قاعدتك الجماهيريه |
Sen olgun bir kadınsın.Nedime olmak için 11 yaşında olman gerekiyor mu? | Open Subtitles | أنتي إمرأة ناضجة ، ألا يجب أن تكوني في الحادية عشر لتكوني كذلك؟ |
Buraya gelmek için yola çıkmış olman gerekmiyor muydu? | Open Subtitles | ألا يجب أن تكوني في طريقكِ إلى هنا الآن؟ |
Hislerin konusunda dürüst olman gerek, evlat hiç değilse kendine karşı. | Open Subtitles | يجب أن تكوني صادقة مع مشاعرك يا صغيرتي أقلّها مع نفسك |
Lütfen hayır de, çünkü bu kadar düşmek için gerçekten aptal olman lazım. | Open Subtitles | من فضلك قولي كلا لأنه يجب أن تكوني غبية لكي تخطئي في ذلك |
Pazar günü gelebilir ama sen de burada olmak zorundasın. | Open Subtitles | يستطيع المجيء هذا الأحد, لكن يجب أن تكوني هنا, أيضاً |
Mutlu, sağlıklı, küçük bir kızın olduğu için minnettar olmalısın. | Open Subtitles | يجب أن تكوني ممتنة بأن لديكِ طفلة بصحة جيدة وسعيدة |
Başkan Joo'yu yaralayan zanlı yakalanana dek dikkatli olmalısın. | Open Subtitles | ،حتى نَـجد المُجرم الذي طَـعن الرئيس يجب أن تكوني حَـذِرة |
Sevgilinin yanında, ona destek olmalısın. | Open Subtitles | يجب أن تكوني بجانب شخص ثري ليرعاكي، يعير دعمها الأخلاقي. |
Emin olmalısın, yoksa başları yanacak. | Open Subtitles | يجب أن تكوني متأكدة لأنهُ بإمكانك تدميرهم |
Bunun yolu kilisede olmandır. Pırıl pırıl olmalısın! | Open Subtitles | الطريقة التي تبدو عليها في الكنيسة يجب أن تكوني رائعة |
Bir kılıcı kınıdan çektiysen artık öldürmeye hazır olmalısın. | Open Subtitles | عندما تحملين السيف، يجب أن تكوني جاهزة للقتل |
Bu akşam saat 8 ile 9 arası evde olman gerekiyor, evde olacak mısın? | Open Subtitles | اسمعي، يجب أن تكوني في المنزل بين الثامنة والتاسعة مساءً، هل ستكونين في المنزل؟ |
Ölmüş olması gerekmiyor. Onu öldürmüş olman gerekmiyor. | Open Subtitles | لا يجب أن يكون ميتاً، لا يجب أن تكوني قد قتلتِه |
Saat 2'de orada olman gerek. Anahtar ayakkabılığın altında. | Open Subtitles | يجب أن تكوني هناك الساعة الثانية المفتاح تحت رف الأحذية |
Densizce konuştuğum için özür dilerim ama daha dikkatli olman lazım. | Open Subtitles | أعتذر عن لهجتي الحادة لكن يجب أن تكوني أ كثر حذراً. |
Unutma tatlım, sen gelecek firavunun eşi olmak zorundasın, yani benim olacaksın, tümüyle köpeğim ve şahinim gibi, seni daha çok seveceğim ama daha az güveneceğim. | Open Subtitles | تذكري يا حبيبتي أنك يجب أن تكوني زوجة الفرعون المقبل و أنك سوف تكونين مُلكي أنا.. كلك بالكامل ملكى .. |
Acıkmış olmalısınız. | Open Subtitles | يجب أن تكوني جائعة. أتمنّى ان تحبيّ رغيفا زيتونيا. |
Onun sevgilisi olmamalısın, düşmanı olmalısın. | Open Subtitles | من الأجدر أن لا تكوني عشيقته. أنتِ يجب أن تكوني عدوته. |
Her nedense, bu işi yapmak için üniversitede olman gerektiğini sanıyordum. | Open Subtitles | لسبب ما، ظننت أنه يجب أن تكوني في الكلية لتفعلي هذا |
Evet, evde dinleniyor olman gerekiyordu. | Open Subtitles | أجل، إذاً، يجب أن تكوني في المنزل ترتاحين |
Sen, tekrar sadece sabırlı olmak zorunda yolunuzu bulacaksınız. | Open Subtitles | ستجدين طريقك مجدداً يجب أن تكوني صبورة فحسب |
Başıma gelen en güzel şey olmalıydın sen. | Open Subtitles | كان يجب أن تكوني أفضل شيء يحدث لي على الاطلاق. |
Baban gibi olman gerekirdi ama annene çekmişsin sanırım. | Open Subtitles | أنا آسف، أمّي يجب أن تكوني مثل والدكِ، ولكنني أعتقد أنكِ مثل والدتكِ |
İçeri girmek için grupta olmalı ya da izniniz olmalı ben okulun müdürüyüm | Open Subtitles | للدخول يجب أن تكوني في فرقة أو لديك ترخيص أنا مديرة فرقة المدرسة |
Rahatsızlığın sebebiyle normalde senin üstte olman gerekmez mi? | Open Subtitles | في حالتكِ, ألا يجب أن تكوني فوقي؟ |