| Biliyorum benimle herhangi bir şey yapmak istemiyorsun ama Konuşmamız gerek. | Open Subtitles | أنا اعلم انك لا تريد أي شيء مني ولكن يجب ان نتحدث لا يوجد ما نتحدث بشانه |
| Partiye ne getirdiğimin ben de farkındayım. Konuşmamız gerek. | Open Subtitles | ♪ ♪ نعم,أعلم ما اضيف للمجموعة يجب ان نتحدث |
| Mesajımı alır almaz beni ara. konuşmamız lazım. | Open Subtitles | كلميني بمجرد سماعك لهذه المكالمة يجب ان نتحدث |
| Odayı temizleyen kişiyle konuşmamız lazım. | Open Subtitles | يجب ان نتحدث الى اي كان من نظف هذه الغرفة |
| Sanırım, sen, ben ve Wendy buradaki yerinle ilgili konuşmalıyız. | Open Subtitles | أعتقد انه يجب ان نتحدث انا وويندي بشأن وجودك هُنا |
| Maria, konuşmamız gerekiyor çünkü ödülün bir diğer parçası da hepiniz Alexis Jordan ile tura çıkacaksınız. | Open Subtitles | ماريا، يجب ان نتحدث جزء من الجائزةِ ذلك أنتم تنالون جولةِ مَع أليكسيس جوردن |
| Morgan'ın geçmişi için konuşmamız gereken biri daha çıktı. | Open Subtitles | هذا يبدو شخصا يجب ان نتحدث اليه لمزيد من المعلومات |
| Konuşmamız gerek dedim ne diye kaçıyorsun? | Open Subtitles | اخبرتك يجب ان نتحدث.لما تستمرى فى الهروب؟ |
| Evet işte aradığım kadın. Konuşmamız gerek. | Open Subtitles | نعم , المراءة التي كنت ابحث عنها يجب ان نتحدث |
| Şimdi bunun için çok endişelenme, onun hakkında ciddi ciddi Konuşmamız gerek. | Open Subtitles | لا تقلق بشأن هذا كثيراً الآن ولكن انا وانت يجب ان نتحدث بجد بشأنها |
| Yakruna ile Konuşmamız gerek. Onu affedebilir mi sormalıyız. | Open Subtitles | يجب ان نتحدث الى يكرونا اطلب منه ان يسامحك |
| Seninle Konuşmamız gerek. Hemen aşağıya iniyorum. | Open Subtitles | يجب ان نتحدث انا و انت , سأهبط لك حالا |
| Dr. Freedman'la konuşmamız lazım. Orada bir hayvanat bahçesi var, dikkatli sür, tamam mı? | Open Subtitles | يجب ان نتحدث مع الدكتور فريدمان قود بحذر هناك زحمة في الخارج |
| - Şu karides meselesini konuşmamız lazım. | Open Subtitles | لا، لن تقومي بهذا. يجب ان نتحدث عن الربيان. |
| Maç başlamadan önce bir şey konuşmamız lazım. | Open Subtitles | اسمعي قبل أن تبدأ المباراه اعتقد أننا يجب ان نتحدث |
| Birkaç gün içinde geri döndüğümde I konuşmalıyız. | Open Subtitles | يجب ان نتحدث عندما اعود بعد بعض بضعة ايام حسنا؟ |
| Belki de haklısın. Belki de onunla şimdi konuşmalıyız. | Open Subtitles | ربما انك على حق ربما يجب ان نتحدث اليها الان |
| Sanırım dün gece olanlar hakkında konuşmalıyız. | Open Subtitles | اعتقد بانه يجب ان نتحدث بشأن ماحصل الليلة الفائتة |
| Tamam, görmek zorunda değilsin ama senle konuşmamız gerekiyor. | Open Subtitles | لابأس . كما تريد لكن أناوانت يجب ان نتحدث |
| Gelin, çocuklar. konuşmamız gerekiyor. | Open Subtitles | حسنا يا شباب تعالوا الى هنا يجب ان نتحدث |
| Evet, konuşmamız gereken bu konu. | Open Subtitles | نعم، هذا ما يجب ان نتحدث عنه في الوقت الحاضر |
| Asıl konuşmamız gereken mevzu, arabanın içinin çöp dolu olması. | Open Subtitles | أتعلمين ما الذي يجب ان نتحدث عنه؟ لديك قمامة في سيارتك |
| Tarzın hakkında biraz konuşmamız gerektiğini hissediyorum. | Open Subtitles | انا اعتقد انه يجب ان نتحدث قليلا عن كلامك مع الفتيات |