| Onların sessiz ve pasif bir şekilde oturup bizden bilgi almalarını beklersek fikirleri daima baskı altında kalacak. | TED | وإذ نريد أن يجلسوا بصمت وأن يتلقوا المعرفة منا سوف تصبح أصواتهم مثيرة للضجة دوماً. |
| İnsanlar, beyefendilerin kapalı kapılar ardında oturup, rahatça anlaşmalara varmaları gerektiğini düşünürdü. | TED | أعتقد الناس أن السادة يجب أن يجلسوا خلف الأبواب المغلقة ويعقدون اتفاقيات مريحة. |
| Lütfen bütün yolcular yerlerine oturup kemerlerini bağlasın. | Open Subtitles | سيداتي وسادتي، سوف نقوم باقفال ابواب الطائره نرجوا من الجميع ان يجلسوا ويربطوا احزمتهم |
| Limuzinci heriflerin sandalyelere oturmasını istiyorum. Kanepeye değil. Anladın mı? | Open Subtitles | أريد هؤلاء الرجال أن يجلسوا هُنا، وليس على الأريكة، هل فهمت؟ |
| Sıranın önüne geçip yere oturmalarını söyle. | Open Subtitles | أطلب منهم أن يجلسوا على الأرض أمام المكتب |
| Herkesin oturmasını istiyorum, oturun. | Open Subtitles | أن يجلسوا الجميع من فضلك، الحصول على مقعد. |
| Boş bir şekilde senin dönmeni bekleyerek oturmayacaklar. | Open Subtitles | لنْ يجلسوا دون فعل شي ينتظرون عودتكَ سيبحثون عنكَ |
| Kalanımız gidip otursa ve durumumuzu gözden geçirse iyi olur. | Open Subtitles | الباقى مننا يفضل أن يذهبوا و يجلسوا و يفكروا مليا فى موقفنا |
| Hep, ön koltuğa oturmak isterler. | Open Subtitles | انهم مضحكون.يريدون دائما ان يجلسوا فى المقعد الامامى. |
| Öğle yemeğinde yanıma oturmadılar. Tek başıma yedim. | Open Subtitles | لم يجلسوا معي الى الغداء اضطررت للجلوس لوحدي |
| Ruslar oradaysa, oturup, piknik yapacak değiller ya. | Open Subtitles | اذا الروس هناك لن يجلسوا هكذا ويأخذون عطلة |
| Her ne kadar gelmek isteseler de, diğer 20,000 insan gibi evde oturup izlemek zorunda kalacaklar. | Open Subtitles | بقدر ما أرادوا القدوم، عليهم أنْ يجلسوا في البيت ويشاهدوا المسلسل مثل العشرين ألف شخص الآخرين |
| Herşey normal görünüyor. Sanırım sürekli öylece oturup kitap okuyorlar. | Open Subtitles | يبدو الأمر على ما يرام ، أعتقد أنهم يجلسوا معاً يقرأون الكتب. |
| Belki de artık eşcinsellere oturup kendilerininkilere bakmayı tavsiye ettiğinde nasıl hissettiklerini anlamışsındır. | Open Subtitles | حسناً, ربما تعرف الآن شعور الشواذ عندما اقترحت عليهم أن يجلسوا طوال اليوم وينظروا لأنفسهم |
| Hayatın belli bir noktasında, ebeveynler ve çocuklar çok geç olmadan oturup duygularını ifade etmeli diye düşünmüyor musun? | Open Subtitles | ألا تعتقدين أنه في مرحلة معينة من الحياة الآباء و الأبناء يجب أن يجلسوا و يعبروا عن مشاعرهم قبل فوات الأوان؟ |
| Terapi grubunu kapatıyorum çünkü birçok kişi, mahkum edilmiş suçluların pembe bir odada oturup duyguları hakkında konuşmak yerine cezalandırılması gerektiğini düşünüyor. | Open Subtitles | أنا سأوقف مجموعتك لأن العديد من الأشخاص يعتقدون أن المجرمون المدانون يجب أن يعاقبوا و ليس أن يجلسوا في غرفة وردية |
| Limuzinci heriflerin sandalyelere oturmasını istiyorum. Kanepeye değil. Anladın mı? | Open Subtitles | أريد هؤلاء الرجال أن يجلسوا هُنا، وليس على الأريكة، هل فهمت؟ |
| Sonra bir yıllık evli olanlardan yerlerine oturmalarını istemişler. | Open Subtitles | وبعدها طلبوا من المتزوجين الذين مر على زواجهم عام واحد أن يجلسوا. |
| Sadece burada oturmalarını istemiyorum. Sadece dikkatli ol. | Open Subtitles | أنا فقط لا أريدهم أن يجلسوا هنا - حسناً - |
| Lütfen yerlerinize oturun. | Open Subtitles | لذا نرجو من الكل أن يجلسوا في أماكنهم |
| Bizim masamıza oturmayacaklar. | Open Subtitles | لن يجلسوا في طاولتنا |
| Şişko halan yayları kırdığından beri iki kişi ne zaman otursa birbirlerini kucaklıyor. | Open Subtitles | لا يستطيع شخصين أن يجلسوا بدون أن يقتربوا من بعضهم البعض فكرة رائعة اعطها بعض الخمر |
| Hep, ön koltuğa oturmak isterler. | Open Subtitles | انهم مضحكون.يريدون دائما ان يجلسوا فى المقعد الامامى. |
| Sarayın sürüngeniymiş gibi orada öylece oturmadılar, ...yüzleri hareketsiz bir biçimde durmadılar. | Open Subtitles | لم يجلسوا هناك كما زواحف القصر وجوه بلا تعبير وانياب لا تظهر لا ! |
| Basit örneğimizdeki gibi, dört kişinin dört sandalyeye kaç farklı şekilde oturacakları, dört faktöriyel olarak yazılır, bu da 24'e eşit olur. | TED | في مثالنا البسيط، عدد الطرق التي يمكن لأربع أشخاص بها أن يجلسوا على المقاعد تكتب أربعة عاملي، والذي يساوي 24. |