"يحبه" - Translation from Arabic to Turkish

    • sevdiği
        
    • seviyor
        
    • sever
        
    • seven
        
    • severdi
        
    • hoşuna
        
    • sevdi
        
    • aşık
        
    • sevmiyor
        
    • hoşlandığı
        
    • sevmez
        
    • hoşlanır
        
    • sevdikleri
        
    • sevmediği
        
    • hoşlanmaz
        
    Birisi sevdiği şeyleri yok etmeye çalıştığı zaman öyle oluyor. Open Subtitles ذلك يحصل عندما يوجد شخص يحاول أن يحطم ما يحبه
    Açık saçık olacak, seksi olacak! Tam biz erkeklerin sevdiği gibi! Open Subtitles سيكون امراً وقحاً , سيكون امراً جذاباً كل ما يحبه الرجال
    Ego tatmini dışında genç bir kadında sevdiği başka bir şey var mıydı? Open Subtitles هل هناك اي شيء آخر كان يحبه في النساء الصغيرات غير تعزيز غروره؟
    Bekçi köpeğine ihtiyaç olduğunu düşündüm, efendim. Hem, Damien onu çok seviyor. Open Subtitles أعتقدت أنه يمكننا أستخدام كلب حراسه جيد يا سيدى و داميان يحبه
    Bilirsiniz ki, kayak yapan bir sporcu bunu ciddiye alır, fakat aynı zamanda kaymayı da sever. TED تعرفون ذلك الرياضي المحترف الذي يعشق التزلج، هو جاد فيما يخص هذا الأمر ، لكنه يحبه.
    Zavallı V. Hiç kimse sevdiği bir şeyi kaybetmeden istediğini alamaz. Open Subtitles المسكينة ف, لا أحد يحصل على مايريده دون خسارة شيء يحبه
    Bebek çorba seviyor. Bebeğin sevdiği başka bir şey daha hatırlıyorum. Open Subtitles الطفل أعجبه حساءه اتعلم , أتذكر شيء آخر الطفل يحبه كثيراً
    Eric Cartman ise yaşadığı trajedinin, en sevdiği şeyi yapmasına engel olmasını reddetti. Open Subtitles أما بالنسبة لإيرك كارتمان، لم يسمح للمأساة أن تمنعه من فعل ما يحبه
    Bana patlayıcıları herkesin sevdiği aşağılık herifin koltuğunun altına koymamı söylemiştin! Open Subtitles قلت لي أن أضع المتفجرات تحت مقعد الكاذب الذي يحبه الجميع
    Özel olduğunu söylemesini mi istiyorsun en sevdiği çocuğun sen olduğunu? Open Subtitles لأنك تريد منه أن يقول أنك مميز؟ الطفل الذي يحبه أكثر؟
    Ama Neeraj ne zaman sevdiği bir kitabı okursa pişmanlıkla doluyordu. TED ولكن في كل مرة يقرأ فيها نيراج كتابًا يحبه يتملكه أيضا الشعور بالذنب.
    Ama bu bebeğin şimdiden 3 ebeveyni var hem de onu en çok kim seviyor diye birbirleriyle mücadele eden kişiler ve bebek daha doğmadı bile. Open Subtitles وهذا الطفل لديه ثلاثة آباء كاملين الذين يهتمون لدرجة القتال على من يحبه اكثر ولم يولد بعد
    Mitch çok sever. Open Subtitles ان ميتش يحبه كثيرا.انه ياتي كل عطله الي هنا كما تعلمي
    Merhaba. bu kabuğu sabah bulduk ve, uh, düşündüm de belki Dan-el bunu sever. Open Subtitles مرحبا، أنا وجدت هذا المحار في الصباح وأعتقد ربما دانيال قد يحبه
    Şey, düşünceme göre bir kurt adam sadece onu seven biri tarafından öldürülebilir. Open Subtitles حَسناً أعتقد ان ذلك المستئذب يُمْكِنُ فقط أن يقتل من قبل شخص يحبه
    Her gün hindistancevizli bisküvi getirirdi. Oğlumuz çok severdi. Open Subtitles اعتاد أن يحضر بسكوت كل يوم و ابني كان يحبه
    Yeni bir ceket giymiş... ..ve pek hoşuna gitmişe benzemiyor. Open Subtitles أنت ترين أن لديه جاكت جديد ولا أعتقد أنه يحبه كثيرا
    Bekçi köpeği olarak kullanırız diye düşündüm, efendim. Damien da onu çok sevdi. Open Subtitles أعتقدت أنه يمكننا أستخدام كلب حراسه جيد يا سيدى و داميان يحبه
    Bence bir insan buna alışabilir, hatta aşık olabilir. Open Subtitles لا أدري، أعتقد أن بوسع المرء الاعتياد على هذا ويصبح يحبه
    Yaman adam. Ama kibirli ve halkı da sevmiyor. Open Subtitles ياله من شخص شجاع جعل أهله فخورين لا يحبه الناس
    On yaşındaki bir çocuğa hoşlandığı birinin onu aslında beğeniyormuş gibi yaptığını söylememi mi istiyorsun? Open Subtitles أن شخص هو يحبه كان يدعي أنه أحبه؟ أي نوع من الدروس هذا؟
    -Buranın ton balığını seviyorum. -Saçma. Kimse buranın tonunu sevmez. Open Subtitles يعجبني التونا هنا هراء، لا احد يحبه
    Ayrıca nelerden hoşlanır biliyor musun? Open Subtitles هو رجل رائع أتعلم ما الذي يحبه ؟
    O sevdikleri için savaşıyor ve o korkak birisi değil. Open Subtitles إنه يكافح من أجل ما يحبه و هو ليس جباناً
    Hikayenin kahramanı, Davie Hogan adında, kimsenin sevmediği şişman bir çocuk. Open Subtitles إن الشخصية الرئيسية في القصة صبي سمين لا أحد يحبه اسمه ديفي هوجان
    Şimdilik burada uyuyabilirsin. Kocam bundan hoşlanmaz ama, pekala. Open Subtitles يمكن أن تنام هنا الآن زوجي لن يحبه هذا ، لكن سيتفهم

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more